20 Mayıs 2014 Salı
Kahve Yayınları'ndan Yeni Kitap: Tanrı Kent
Tanrı Kent / Paulo Lins
"Yeraltı kültürünün en yoğun haliyle yaşandığı ve en acımasız yöntemlerinin kullanıldığı bir yerden bahsediliyor burada, Tanrıkent'ten. Paulo Lins'in otobiyografik öğeler de barındıran büyüleyici ve mistik anlatımıyla, buna çok yakından tanık oluyoruz. Uyuşturucu ticaretinin ve kullanımının çok küçük yaşlarda başladığı, hırsızlık, gasp ve adam öldürmenin günlük ve sıradan işler olarak karşılandığı, neredeyse bütün çocukların büyüyünce gangster olmak istediği bir yer burası.
Romanda, devletin ve dolayısıyla yöneticilerin yoksul halkı kentten nasıl uzaklaştırdığı ve bataklığa ittiği, bu yetmezmiş gibi onları bir tür toplama kampı havasında yaşamak zorunda bıraktığı bütün çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor, hatta sık sık tokat gibi patlıyor okurun yüzünde. Bireyin devlete ve sisteme yöneltemediği öfkesini, kendi yaşadığı küçük topluluğa nasıl yansıttığını, büyük dramların gölgesinde aşkın, sevginin ve tutkunun kol gezdiği, Tanrıkent'in dar sokaklarında dolaşarak anlayabiliyorsunuz.
Yayınlandığı onca ülkede, sayısız ödül almış, filmiyle gişe rekorları kırmış Tanrıkent, kenar mahalle kültürünün toplumdaki etkileri, bireyin bu çöküş toplumunda yaşamak zorunda bırakıldıkları ve şiddetin olağanlaşmasıyla yüzleşmek adına bu bir başucu kitabı, bir Latin Amerika klasiği. Kanın tere, gözyaşının kire karıştığı, yarına dair umudu olmayan kenar mahalle insanlarının oldukça küçük yaşam alanlarında hayatta kalma mücadelesinin destansı öyküsü..."
Gönderen
Unknown
zaman:
12:02
13 Mayıs 2014 Salı
Can ile kitap okuma maceralarımız (1)
Kitap tanıtımları ve yorumlarına biraz ara verip kendimle ilgili yazayım dedim.
Sıkılmışsınızdır belki kitap tanıtımlarından :)
Blogumu takip edenler bilir, ben kitap okumadan yaşayamam. Belki diyeceksiniz bu kadar çok okuyorsun ama blogunda göremiyoruz yorumlarını. Haklısınız, çünkü bloga eskisi gibi düzenli yazamıyorum. İş güç, hayat gailesi işte...Belki biraz da bunlarına ardına sığınıyorum...Bazen de insan biraz uzaklaşmak istiyor bazı şeylerden, sonra yine bir şevkle başlıyor kaldığı yerden. Benimki de böyle bir dönem diyelim işte...
Kitap okumayı çok seven bir anne olarak oğlumun da okumaya alışmasını ve okumayı sevmesini çok istiyorum. Bunun için özel bir gayret göstermedim çünkü zaten evde her yerde kitap var ve annesi sürekli kitap okuyor. Ayrıca bebekliğinden itibaren ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir çok kitap aldım. Kitapları kimi zaman ısırdı, yemeye çalıştı, kimi zaman açıp inceledi, resimlerine baktı, yani kitaplarla tanıştı. Şimdilerde neredeyse benimkine yakın sayıda kitabı var! Dilediği zaman gidip kitaplığında alıyor, resimlerine bakıyor, ya da bana getirip "anne bunu oku" diyor.
Çocuklara kitap okumayı sevdirmek isteyen anne babalar, bence yapacağınız tek şey kitap okumak! Eğer siz anne baba olarak kitap okumuyorsanız, çocuğunuzdan da kitap okumasını beklememelisiniz. Çünkü çocuk sizde ne görüyorsa birebir taklit ediyor. Eğer evde hiç kitap okumuyorsanız, başucunuzda her daim kitaplar durmuyorsa, çantanızda cüzdanınız, telefonunuz gibi kitabınız da olmazsa olmazınız değilse, yüzlerce binlerce kez kitap oku dediğiniz çocuğunuz kitaplara yanaşmayacaktır.
Bizim özellikle gece uyumadan önce kitap okuma seansımız var Can ile. Can'ı mümkün olduğunca erken yatırmaya çalışıyorum, sabah erken kalktığı için. Ama uyumadan önce mutlaka kitaplarına bakmak istiyor ya da benden kitap okumamı istiyor. Bazen ben okuyorum, bazen o okuyor gibi yapıp kendince hikayeler uyduruyor :) Bazen de sadece resimlerine bakıyor. Yani oğlum kitapları seviyor, eminim ki bu sevgi yaşı ilerledikçe de devam edecek. Bu ara en çok çıkartmalı kitaplara ilgi duyuyor. O çıkartmaları alıp istediği yere yapıştırmak çok hoşuna gidiyor. Bir de tabii vazgeçilmez favorimiz Caillou var! Hem çizgi filmlerine bayılıyoruz, hem de kitaplarına.
Size naçizane tavsiyem çocuklara kitapları sevdirmek istiyorsanız, bırakın kendileri seçip alsınlar, siz sadece yol gösterin. Onu alamazsın, bu olmaz, şunu al diye karışmak yerine, güzel güzel açıklayın bak bu senin sevebileceğin bir kitap diye. Tabii öncelikle sizin kitap okumayı sevmeniz gerek ki, çocuklarınız da sevsin...
Gönderen
Unknown
zaman:
18:42
7 Mayıs 2014 Çarşamba
Çalınan Kent / Gülsevin Kıral (Günışığı Kitaplığı)
Dedektif öykülerinin sevilen yazarı Gülsevin Kıral'ın heyecan dolu dizisinin ikinci kitabı çıktı!
Bir kentin neleri çalınabilir?
Çocuklar için yazdığı gizem ve mizah dolu roman ve öyküleriyle sevilen Gülsevin Kıral, İstanbul'u Çalıyorlar! ile başlayan Ömer Hepçözer Dedektiflik Bürosu dizisinin ikinci kitabında okuru yine, ipuçlarını izlemeye davet ediyor. Tarihinden, doğasından koparıldığında bir kentin kimliğini nasıl kaybettiğini, onu kent yapan değerleri ustaca bir kurguyla okuruna düşündüren yazar, öğretici olmadan tarihle ve mimari anıtlarla ilgili bilgiler de sunuyor. Yedikule Hisarı'ndan Çin Seddi'ne ve daha birçok mekana ve zamana uzanan roman, kentlerin geçmişini bugünde buluşturuyor. Usta bir dedektif ve ona yaz aylarında çıraklık yapan Mustafa'nın akıl almaz maceraları ekseninde genişleyen dizinin bu kitabında, Yenikapı arkeoloji kazıları ve ağaç katliamı gibi güncel konular da bir çocuğun merakını uyandıracak biçimde olay örgüsünde yerini alıyor. Muzip dili ve gerçekliğin içinde yarattığı fantastik tadıyla heyecanla okunan dizi, yetişkinleri de çocuklarla birlikte kentlerin geleceğini düşünmeye davet ediyor.
Mustafa Ömer Hepçözer'İn dedektiflik bürosunda çalıştığı yaz tatilinde inanılmaz bir maceranın parçası olmuştur. İstanbul'un mimari anıtlarının çalınmasıyla başlayan uluslararası kovalamacanın üzerinden bir yıl bile geçmeden, bu kez hem başka anıtlar hem de koskoca bir orman tehlike altındadır! İflah olmaz hırsızların yeni planlarını boşa çıkarmak ve sevdiklerini kurtarmak için işe koyulan ikili, gizemli şifrelerin ve ipuçlarının izini sürer...
Ömer Hepçözer Dedektiflik Bürosu Dizisi
1. İstanbul'u Çalıyorlar
2. Çalınan Kent
Gülsevin Kıral, 1959'da Eskişehir'de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden mezun oldu. Çeşitli edebiyat dergilerinde yazıları yayımlandı, çeviriler yaptı. Yazarın, Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği'nin (ÇGYD) 2006 Sulhi Dölek Ödülü'ne değer görülen çocuk öyküleri, Günışığı Kitaplığı tarafından Gizli Formül Hangi Zarfta adıyla tek kitapta toplandı. Desenleri ve öykü şiirleriyle çok sevilen Berber Pire Tellal Deve de, ÇGYD tarafından 2008'de Yılın En İyi Çocuk Kitabı Tasarımı seçildi. Kıral'ın en son kitabı, "Ömer Hepçözer Dedektiflik Bürosu" dizisinin ikinci kitabı Çalınan Kent.
Gönderen
Unknown
zaman:
11:57
5 Mayıs 2014 Pazartesi
İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti / Hagop Baronyan
Can Yayınları'ndan güzel bir kitap daha...
İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti / Hagop Baronyan
"Hicvi ve dolayısıyla mizahı; toplumsal yozlaşmayı, kurumların bozulmasını, insanlar arasındaki bitmek bilmeyen çekişmeyi ve adaletsizliği anlatmak için bir silah olarak gayet iyi kullanan Hagop Baronyan, yaşadığı dönemde sansür baskısına uğramış ve elinden geldiğince buna direnebilmiştir.
İstanbul Mahallelerinde Bir Gezinti'de XIX. yüzyılın ikinci yarısının İstanbul'unda 34 mahallenin toplum yaşantısı, mahalle hayatı oldukça kuvvetli bir mizahi dille anlatılıyor. Ermeni ileri gelenlerinin Ermeni toplumunun sorunlarına ilgisizliği, zengin fakir ayrımının yarattığı çelişkiler, kadın erkek ilişkileri, kilisenin mahalle hayatı üzerindeki hegemonyası, ince ve keskin gözlemlerle aktarılıyor.
Baronyan, rengini, "siluetini" ve hatta halklarını büyük ölçüde kaybetmiş bir şehrin mazisine başka bir gözle bakmamızı sağlıyor."
Gönderen
Unknown
zaman:
18:28
2 Mayıs 2014 Cuma
Son Kamelya / Sarah Jio
SON KAMELYA / SARAH JIO
Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir. Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz?
1940'lı yılların Amerika'sında bir fırıncının kızı olan Flora Lewis, un kokulu hayatının bir gün çok farklı yöne sürükleneceğini bilmiyordur. Genç kız bir yandan yaşlı anne babasına yardım ederken, öte yandan botanik bahçesinde bitkilerin ve çiçeklerin gizemli dünyasıyla uğraşmaktadır. Ta ki kendini uluslararası çiçek hırsızlığı zincirinin tam ortasında bulana kadar...Yapacağı iş çok basittir; İngiltere kırsalındaki Livingstone Köşkü'ne gidip Middlebury Pembesi olarak bilinen ender bir kamelya türünü bulup haber vermek. Köşke dört öksüz çocuğa dadı olarak sızan Flora, içinde imkansız bir aşkın tohumlarını büyütürken, ne tür bir belaya bulaştığını acı bir şekilde öğrenecektir.
Tam elli sene sonra bahçe tasarımıyla uğraşan Addison Sinclair, eşiyle birlikte Livingston Köşkü'ne gelir. Geçmişindeki hayaletten kurtulmaya çalışan Addison, aslında burada çok daha sancılı bir gizemin içine düşer. Bunu çözmeye çalıştıkça, dillere destan kamelya bahçesinin kanla sulandığı gerçeğine de adım adım yaklaşacaktır...
Mart Menekşeleri ve hala çok satanlar listesinde yer alan Böğürtlen Kışı yazarı Sarah Jio'dan muhteşem bir kitap daha. Son Kamelya, kalbimizdeki geçmişin zehrini umut kırıntısına tutunan küçük bir tohumla yok edebileceğimizi gösteren bir başyapıt.
"Günümüze kadar taşınan geçmişin gizemi ile olayları yatıştıran affetmenin gücü tek kelimeyle muazzam."
Booklist
Gönderen
Unknown
zaman:
18:37
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)