29 Ocak 2015 Perşembe

Esen Kitap'tan İki Güzel Kitap

Esen Kitap, yeni sayılabilecek bir yayınevi, 2009 yılında kurulmuş. Çok güzel kitapları var. Bunlardan iki tanesinden bahsedeceğim size.


Çocuk Yapmamak İçin 40 Neden / Corinne Maier
No Kid


"Anne baba adayları, çocuk meraklıları, doğum sempatizanları, emzirme takıntılıları, No Kid'in amacı morallerinizi bozup ezberlenmiş fikirlerinizi ters yüz etmek! Bu güldürücü ve siyaseten doğru olmayan kitapta yazar, toplumumuzun en dokunulmaz taburlarından biri olan çocuğa hücum ediyor. Konformist söylemler ve çocuğa övgüler saydıran düşünce dünyasına isyan eden yazar, tuzağa düşmemeniz için sizlere 40 akılcı neden sunuyor. Kadına sadece anne olması ve iyi çocuk yetiştirmesi dayatılan şu günlerde düzen bekçilerinin, pazarlamacıların, kapitalizmin, psikologların ve daha nicelerinin çocuğu neden bu denli sevdiğini sorguluyor. İğneleyici ve kamu sağlığı açısından önemli olan bu kitap, toplum içinde 'cehennem, çocuklardır' diyemeyen milyonlarca ebeveyni de mutlu edecek. Yavruları yataklarına yattığında anne ve babaların çoğunun içinden düşündüğü şeyi, nihayet biri yazmaya cüret ediyor."

"Günümüzde anne baba olmanın ne demek olduğunu gözler önüne seren bir kitap: Bitmeyen sıkıntılar, hep daha fazla para kazanma gereksinimi, can sıkıcı bir hayat ve bir kenara bırakılan hayaller. Bu kitap, sadece bir kitap değil aynı zamanda bir manifesto!"

Le Monde


"No Kid, sinir krizinin eşiğine gelmiş ebeveynler ve hakim söylemin suçluluk duygusu uyandırdığı çocuksuz bekarlar için kurtarıcı bir opus. Okuması keyifli, iğneleyici, keskin bir metin."

France 3


"Anneliğin zafer kazandırdığı günümüzde, Simone de Beauvoir'ın torunları kafa tutuyor. Sözcüleri de Corinne Maier."

Le Nouvel Observateur


"Eğlenceli olduğu kadar işi uç noktalara götüren iddia ve suçlamalar, çocuklarının canlarından bezdirdiği anne ve babaları suçluluk duygusundan kurtaracak. Diğerlerine ise güçlü bir doğum kontrol hapı etkisi yapacak."

L'Express




New Orleans Cinayetleri / Ray Celestin

"1919 yılının New Orleans'ı...Birinci Dünya Savaşı sona ermiş, caz ve blues kentin her yanını sarmaya, Amerika'nın ilk mafya aileleri semirmeye başlamışken kent büyük alkol yasaklarına doğru yol alıyor. New Orleans'ın bol yağmurlu, çamurlu sokaklarında başlayan seri katil avı, fırtınalı bir caz gecesinde zirvesine ulaşıyor.

New Orleans'ın tarihinde yer almış gerçek bir seri katilden esinlenilen kitapta, üç kişi, üç koldan kentin kabusu haline gelen Baltalı Katil'in peşine düşüyor: Resmi polis dedektifi Teğmen Michael Talbot, mafyanın yararına seri ve katilin peşine düşen eski dedektifi Luca D'Andrea ve dedektiflik bürosunda sekreter olarak çalışan sıkı bir Sherlock Holmes her kesimin bir numaralı gündemi olurken, Baltalı Katil yazdığı bir mektupla, evinden ya da bulunduğu yerden caz sesi gelmeyen herkesi baltasının tadına varmakla tehdit ediyor. Şehirdeki her mekandan caz müziği eşliğinde neşeli kahkahaların duyulduğu akşam, Baltalı listesindeki son ismin peşine düşer. Sağanak, bataklık ve cazın birbirine karıştığı gece, katilin peşindeki üç ismin de hayatını şekillendiren bir cinayetle sonlanır.

27 Ocak 2015 Salı

Ben ve Sen / Guisi Quarenghi (Günışığı Kitaplığı)


Sömestr tatili başladı. Ne güzel, çocuklar için bol bol okuyabilecekleri 15 koca gün! Keşke bana sa verseler böyle bir tatil...Ama başka işim olmayacak, sadece kitap okuyacağım :)

Tatilde çocuklarınızla birlikte gidin kitapçıya ve bırakın o seçsin kitabını. Alsın istediği bir kitabı ve tatilde okusun. Hiç zorlamayın. Zorladıkça onu okumaktan uzaklaştırırsınız çünkü...

Çocuklar için birbirinden renkli kitapları olan Günışığı Kitaplığı'ndan yeni bir kitap daha. 3-8 yaş arası çocuklar için.

 Ben ve Sen

Guisi Quarenghi

Günışığı Kitaplığı

Farklı ülkelerden iki çocuk ve bir öykü ödevi

İtalyan çocuk ve gençlik edebiyatının sevilen yazarı Guisi Quarenghi (Cüsi Kuarengi), Türkçe'ye çevrilen bu ilk kitabında, kütüphane projesinde yan yana gelen bir İtalyan ve bir Faslı çocuğun birbirini tanıma ve anlama sürecini öyküleştiriyor. Kütüphaneye düzenli gelen öğrencilerle her yıl yeni bir proje gerçekleştiren bir kütüphaneci sayesinde tanışan Beata ve Aziza, kendilerini keşiflerle dolu bir yolculukta bulurlar. Bambaşka kültürel yapılarda yetişmiş iki çocuk, farklılıklarını ve benzerliklerini gördükçe hem şaşırır hem de yakınlaşırlar. Her insanın bir öykü olduğunu hatırlatan kitap, çocukların ön yargıdan uzak kavrayış ve anlayış gücünü yüceltiyor. Saklanan nesnelerin, biriktirilen ve aktarılan öykülerin, gerçek bir kişisel tarih yaratmadaki rolüne değinen kitap, bireysel okumalara olduğu kadar ortak okumalara da olanak sunuyor.

Kütüphaneci Marina'nın iyi bir fikri vardı. Neden sadece ünlü yetişkinlerin yaşam öyküsü yazılsın? Her yaşam değerli bir öyküdür ve kendi öykülerini yazmak çocukların hakkıdır. O halde, işe girişme zamanıdır. Kütüphanedeki çocuklar, ikişerli gruplara ayrılır ve birbirlerinin yaşamöyküsü araştırmaya başlarlar. Peki ya Aziza ve Beata gibi çok farklı ülkelerde büyümüş çocuklar birbirlerinin öyküsüne ulaşabilecekler midir?...


Giusi Quarenghi, 1951'de İtalya'nın kuzeyinde, Lombardiya bölgesindeki Alp vadilerinden Val Taleggio'da doğdu, küçük bir dağ köyünde büyüdü. Eğitiminin ardından sinema, çizgi film ve televizyon alanlarında çalıştı; senaryolar yazdı. 1982 yılında yayımlanan Ahi, che male (Ah İşte Bu Acıttı!) adlı ilk kitabının ardından, çocuklar ve gençler için yazmaya başladı. 2006'da, İtalya'nın en önemli çocuk kitapları ödüllerinden Andersen Çocuk Dünyası Ödülleri kapsamında en iyi yazar seçildi. Strega come me (Benim Gibi Bir Cadı, 2007) ve Il mio Pinocchio (Benim Küçük Pinokyo'm, 2013) gibi yapıtlarıyla da çok sevilen yazarın son kitabı Sonno gigante, sonno piccino Uyuyan Dev, Uyuyan Bebek, 2014). Yazar, çocukluğunu geçirdiği Bergamasco'daki dağ köyünde yaşıyor ve çocuklar için durmaksızın yazıyor.

Guiditta Gaviraghi (resimleyen), 1980'de İtalya'da doğdu; sanat eğitiminin ardından Milano'daki Güzel Sanatlar ve İletişim Okulu'nu bitirdi. Kitap resimlemenin yanı sıra ilkokullarda ve kütüphanelerde çocuklarla atölye çalışmaları düzenliyor; pek çok ödülü var.


20 Ocak 2015 Salı

Kaptanın Teknesi / Sezgin Kaymaz


" 'O'
Vakitle birlikte, vakitlice gelen...
Hayatımı allak bullak eden, sonra da ortalığı bana toplatan...
Bir kapı aralandı üç gün önce ve 'O' girdi hayatıma...
Güneş kadar yakıcıydı, tufan gibi bir sen...
'O'ydu hepsi de...
Ruhumun tufanı, tufanımın Nuh'uydu...
Kim, benim sandığım 'ben' olmadığımı öğretebilirdi bana?..
Vakti, bir kılıç gibi kuşanan kim olabilirdi?...
Kimdi, hiç tanımadığım halde, hep beklediğim?...
Sarı gözlü, kara giysili, o yakışıklı kimdi?...
'O'ydu elbette!"

Kitabı okuyana kadar çok merak ettim. Hep "O"nun kim olduğunu merak ettim. İçimde bir şüphe vardı ama yine de kitabın sonuna kadar emin olamadım.

Sezgin Kaymaz'ı yıllar önce okumuştum, Geber Anne kitabını. Çok ilginç gelmişti o zaman. Şimdi de aynı fikirdeyim. O Sezgin Kaymaz havası yine hissediliyor bu kitapta.

Kitabın arka kapağında yazan konu özeti şöyle:

"Üniversiteli öğrenci hayatının sebepsiz bir neşeyle anlamsızlık buhranları arasında gidip gelen olağanlığı içinde bir "kafa kızlar" muhabbeti... Ve bu olağanlığın tepesine düşen olağanüstü bir aşk hikayesi - üç günlük bir şey...Sezgin Kaymaz'dan, şen-şatır anlatılmış bir gündüz düşü daha..."

Sevdim mi? Evet sevdim. Merakla okudum mu? Evet, sonunu merak ederek okudum. Ama yine de bittiğinde hevesim kırıldı sanki. Ne bekliyordum bilmem. Bir aşk hikayesi mi? Mutlu son mu? Tam adlandıramıyorum ama yine de sanki tam manasıyla beklediğimi bulamadım...Yine Sezgin Kaymaz okur muyum? Tabii ki okurum çünkü çok güzel yazıyor. Detayları, betimlemeleri, anlatımı, dili çok güzel.

Böyle zengin bir birikime sahip bu yazarın en azından bir kitabınızı okumanızı mutlaka tavsiye ederim. Okuyucuya çok şey kazandırdığı kesin.

14 Ocak 2015 Çarşamba

Final Kültür Sanat Yayınları



Kitaplarını çok beğendiğim bir yayın evi Final Kültür Sanat Yayınları

Anne babaların, çocukları için çok güzel kitaplar bulabilecekleri bir yayın evi.

Ben her zaman bulamıyorum kitapçıda kitaplarını, o zaman da internetten alışveriş yapıyorum.

Oğlum da çok seviyor. En son Gogo ve Günışığı'nı almıştım, çok güzel bir hikaye.

Bugün de bana çok güzel bir hediye göndermişler bana. O kadar özenle hazırlanmış ki...
Buzdolabı magnetinden tutun da deftere, kitaplardan kurabiyeye kadar. Ve belki içlerinde en anlamlı olanı da çiçek tohumu. El yapımı doğal kağıdın içerisinde çiçek tohumları yerleştirmişler bahçemize dikelim ve büyütelim diye. Ne kadar güzel bir düşünce değil mi?

Final Kültür Sanat'a bir kez de buradan teşekkür ediyor, güzel kitaplarının arkası kesilmesin diyorum!


5 Ocak 2015 Pazartesi

Menekşe İstasyonu / Ömer Açık (Günışığı Kitaplığı)



Günışığı Kitaplığı'ndan yeni bir kitap daha!


Menekşe İstasyonu 

Ömer Açık

Editör: Müren Beykan

Ömer Açık'tan dayanışmayı yücelten, birbirinden ilginç karakterlerin buluştuğu bir ilk roman.

Bir mahalle istasyonunu savunuyor!

Genç yazar Ömer Açık, zengin dil kullanımıyla okumayı keyfe dönüştürmeyi başardığı ilk çocuk romanında okuru, Küçükçekmece Gölü kıyısında bir mahalleye davet ediyor ve mahallelinin tren istasyonlarını savunma çabasını anlatıyor. Kentsel dönüşümün sonuçları ile etkileri üzerine düşündüren ve dayanışmayı yücelten roman, bir yandan da, yok olmaya yüz tutan meslekleri hatırlatıyor. Öğretmenlik görevini sürdüren yazar, çocukların heyecanını ve yaşamı biçimlendirme gücünü, kendi deneyimlerinden süzerek hissettirmeyi başarıyor. Gün geçtikçe hızlanan ve sorumsuzca şekillendirilen bir dünyada, tren istasyonunda kitap okumak ve vagon penceresinden farklı yaşam kareleri görmek isteyen küçükler ve büyükler için umut sözcükleriyle yazılmış bir roman.

Menekşe renginde, buz gibi suları olan Küçükçekmece Gölü'nün kenarında kendilerine bir yaşam kurmayı başaran Menekşeliler...Kuşaktan kuşağa evlerini, yollarını, okullarını ve hatta onları işlerine, okullarına ve gezmeye götüren istasyonlarını emek emek kuran Menekşeliler, günün birinde istasyonun geleceğiyle ilgili bir haber alırlar. Büfecisinden dişçisine, muhtarından mahallenin afacan çocuklarına kadar tüm mahalle toplanır. Geçmişlerini ve geleceklerini nasıl kurtaracaklardır?