30 Mayıs 2011 Pazartesi

Elma Yayınevi'nden İki Kitap

Geçtiğimiz günlerde yayınlarını severek takip ettiğim Elma Yayınevi'nden iki kitap geldi.Birisi, yayınevinden Sevgili Mine Egbatan tarafından önerilen Felsefe Yelken ve Caz adlı kitaptı, diğeri de benim Elma Yayınevi'nin internet sitesinden beğenerek seçtiğim Geleceğe Yön Veren Sözler idi.İkisini de bir çırpıda okuyup bitirdim ki sizleri kitap yorumlarından mahrum bırakmayayım dedim:)

Felsefe, Yelken ve Caz şimdiye kadar karşılaşmadığım türde bir kitap.Asiye Koray Bendon tarafından yazılmış.Kitabın kahramanı olan kadın, kitapta kendi kahramanını arıyor.Ama aklınıza hemen klasik bir hikaye gelmesin.Oldukça sıradışı bir anlatımla sizi alıp götürüyor.Ayrıca kitabı okurken size blues/caz müzisyenleri, filozoflar, yazarlar da eşlik ediyor.Ben bu kitabı evde okudum ama bence siz deniz kenarında, elinizde bir bardak limonata ile okuyun ve keyfini çıkarın.
Kitapta çok hoşuma giden bir kaç cümleyi not ettim:
-Yazmak, her şeyden önce herkesin önünde soyunmaktır.
-Zavallı ellerim, çok acı çekecekler.Çünkü yüreğimi parmaklarımın ucundan akıtacağım.
-Bir dehanın düşüncelerini incelemek yerine hayat hikayesini okuyarak onu anlamaya çalışanlar, tablonun kendisini göz ardı edip çerçevesinin biçimini, ahşabın nasıl işlendiğini, yaldızının kaça mal olduğunu tartışanlara benzer.

Kitabın arka kapak yazısı da şöyle:
"Bu bir öykü ya da roman değil.Kimi zaman üst üste binen, kimi zaman iç içe geçen, iki farklı öykünün seyrinde ilerleyen deneme-günce türünde 'kurgusal' bir çalışma.
Yazar olmaya çalışan bir kadının, bir taraftan bu serüveninin seyir defterinin sayfalarını çevirirken, aynı anda 'aşk' adına sürdürdüğü 'kahraman' arayışındaki sorgulamalarına, çatışmalarına tanık oluyoruz.
Yazar bu serüven sırasında, hayatı anlamlarında çabasına 'blues/caz' eşliğinde keyifli bir yelken seyri yaptırıyor.
Filozofları, yazarları, roman ya da film kahramanlarını, hatta blues/caz müzisyenlerini teknesinin güvertesine konuk ederken onları bir deniz feneri ya da şamandıra gibi kullanarak okuru düşünmeye davet ediyor..."


İkinci kitap ise Akın Yalıcı tarafından derlenmiş Geleceğe Yön Veren Sözler.Adından da anlaşıldığı üzere bugüne kadar yaşamış önemli kişilere ait önemli sözlerin yer aldığı bir kitap.Beş bölüme ayrılmış:Başarı, iç dünyamız, ilişkiler, hayat ve iş yaşamı."Düşlerdeki bir yaşam düşüncelerde başlar..." diye başlıyor kitabın önsözü.Benim en beğendiğim ve işaretlediğim sözlerden bazıları:
-Hayaller, hayat baharının kelebekleridir. Publilius Syrus
-Vazgeçmeyi bir kere öğrendiğinde alışkanlık halini alır. Vince Lombardi
-Size ne yapacağınızı söyleyebilirler, ama ne düşüneceğinizi asla! Sokrates
-En çabuk kuruyan şey, gözyaşıdır... Apollonius
-Ayaklarınızı yerde tutum ve yıldızlara uzanmaya devam edin. Casey Kasem
-Başarısızlık mı?Ben hiç karşılaşmadım kendisiyle.Benim karşılaştığım geçici birtakım aksiliklerdi. Bill Marriott

Ben iki kitabı da severek okudum, ilgilenenlere duyurulur...

24 Mayıs 2011 Salı

Kitaplar üzerine...




Şu sıralar okuyabildiğim kadar çok kitap okumaya çalışıyorum.Elimde o kadar kitap birikti ki, anlatamam!Eee evdekileri bitirmeden devamlı alırsam böyle olur tabii!Ama napayım, benim de böyle bir takıntım var, eğer bir kitabı görüp beğendiysem, okumak istiyorsam, elimdeki kitapları bitirmeden hemen onu da almam gerekir.Neden?Bilmem, sanki almazsam bir daha bulamayacakmışım, alamayacakmışım gibi hissederim ve hemen onu alıp eve götüresim gelir.Eh böyle yapınca da evde kitap kümeleri sürekli yükseliyor!

Geçenlerde Elma Yayınevi'nden iki kitap gönderdiler.Birisi Geleceğe Yön Veren Sözler, diğeri de Felsefe Yelken ve Caz.Bu sıralar bu iki kitabı okuyorum, oğlumdan fırsat buldukça tabii:)Bitirir bitirmez yorumlarımı burada paylaşacağım.

Elma Yayınevi'nin internet sitesine bir göz atmanızı tavsiye ederim.Çok çeşitli kitapları var.Ayrıca Okuryatar adlı bir de blogları bulunuyor.Burada da bir çok kitabın tanıtımı, yorumları yapılıyor.İsterseniz Facebook'taki Okuryatar grubuna da üye olabilir, birçok duyuruyu, kampanyayı ve haberi buradan öğrenebilirsiniz.

20 Mayıs 2011 Cuma

Yaz tatili planları











Neler mi yapıyorum?
Yaz tatili için planlar!
Evet bu sene de tatilden eksik kalmayacağım, ne yani, yeni doğum yaptık diye tatile gitmeyelim mi?
Tatile gitmek, gülüp eğlenmek benim de hakkım:)
Oğlumla birlikte annemlerle tatile gideceğiz bu yaz.Rotamız İzmir!
Eh tatil için hazırlıklar da başladı yavaş yavaş!
Oğlum için yazlıklar alıyorum.
Dün tam 4. ayını tamamladı oğlum.Tatile gideceğimiz zaman, yani Temmuz ayında da 6.ayına girmiş olacağı için ek gıdalara da başlayacağız.Ben oldukça heyecanlıyım!Oğluma neler yapmalıyım, nasıl beslemeliyim, tatilde yanımda neler götürmeliyim bilmiyorum!
Bu konuda deneyimli olan arkadaşlarımdan yorumlar bekliyorum!
Ek gıdalara geçişte ilk neler verilir?
Ne zaman su vermeye başlamalı, ne kadar vermeliyim?
Tatile oğlum için neler götürmeliyim?

16 Mayıs 2011 Pazartesi

Teşekkürler Resif Kitap!















Bir yazımda bahsetmiştim sanırım, hamilelik ve bebek bakımı üzerine kitaplar okumayı hep sevmişimdir.Hamile olmadan önce de, sonra da okudum ve hala da okumaya devam ediyorum.İlk tanıştığım yazarlardan birisiydi Ece Arar.İlk kitabı Ece'nin Hamilelik Günlüğü'nü görmüş ve merak ederek alıp okumuştum.Çok içten gelmişti bana Ece Hanım'ın anlatımı.Sonradan diğer kitaplarını da (Bebeğimin İlk Yılı, Çocuk Sahibi Olmak İçin Kırk Bahane) alıp okudum.

Aynı zamanda Twitter'dan izlediğim kişiler arasındaydı Sevgili Ece Arar.Geçenlerde bir tweet'inde "kitap üzerine blog yazanlar kimler?" deyince, ben hemen blogumun linkini yazıp gönderdim ve onun da bana mail atmasıyla Resif Kitap ile tanıştım.

Ece Hanım Resif Kitap'ın PR'lığını yapıyormuş (yanlış yazmıyorum umarım) ve bana istersem Resif Kitap'ın internet sitesine bir göz atmamı, oradan beğendiğim kitapları seçerek kendisine söylememi rica etti.Böylece bana o kitapları yollayacaklar ve ben de okuyup blogumda yorumlarımı yazacaktım.Havalara uçtum resmen!Benim için harika bir teklifti!Yeni kitaplar okuyacak, blogumda yazacaktım ve bunu benden bir yayınevi istiyordu.Hemen http://www.resif.com.tr/ ye girdim ve kitaplara göz atmaya başladım.Dikkatimi çeken ilk kitap, Barbara Ann Kipfer'ın yazdığı Mutlu Olmak İçin 14000 Sebep adlı kitap oldu.Bu kitabın adını yıllar önce İpek Ongun'un bir kitabında okumuş ve çok merak etmiştim.Tesadüfen Resif Kitap'ta görünce de hemen ilk olarak bu itabı seçtim.Sonra da, son günlerde birçok yerde gördüğüm ve alacaklar listeme eklediğim "Dünya Nasıl Yönetilir?" adlı kitabı seçtim ve hemen ertesi gün kitaplar elime geçti.Önce Mutlu Olmak İçin 14000 Sebep adlı kitabı okudum, sonra da Dünya Nasıl Yönetilir'i.

Aşağıda ikisi ile ilgili yorumlarımı okuyacaksınız.


















Mutlu Olmak İçin 14.000 Sebep - Barbara Ann Kipfer

Bu kitabı uzun zamandır merak ediyor ve okumak istiyordum (yukarıda da bahsettiğim gibi) ve Resif Kitap'ta görür görmez hemen seçip okumaya başladım.

Yazar Barbara Ann Kipfer, 40 yıl boyunca hayatında kendisini mutlu eden herşeyi not etmiş ve sonunda da böyle bir kitap çıkmış ortaya.Büyük-küçük bir çok şey var onu mutlu eden.Mesela:

-Saçını çok güzel bir modelde kestirmek
-Maaş bordrosu
-Yeni kızarmış ekmeğe tereyağını bol bol sürmek ve tereyağının eriyip ekmeğe gömülmesini izlemek
-Yeni yılın ilk sabahında sıcak bir kahvenin kokusunu içinize çekmek
-Soğuk havada ellerinizi ısıtmak
-Fırında patates
-Bir tebessüm, güneşli bir gün, buz gibi Coca Cola ve bunları paylaşacağınız bir en iyi arkadaş
-Cuma günü işten dönerken ev için çiçek almak
-Bir sahaftan ikinci el kitap almak
-Kek kalıbını yalamak (Favorilerimden birisi!)
-İyi bir kitapla yatağa atlamak
-Blog dünyası (Benim gibi)
-Otobüs penceresinden dışarı bakmak
-Çilek, kiraz ve yeşil üzüm dolusu bir sepet
-Mektup yazmak
-Başucunuzdaki kitapları okuma sırasına göre dizmek...

İşte böyle liste uzayıp gidiyor.Belki diyebilirsiniz, başka bir insanın mutluluk listesinden bana ne!Öyle değil işte!Kitaptaki maddeleri okudukça, aslında birçoğunun sizi de ne kadar mutlu ettiğini, bazılarının ne kadar da basit ama mutluluk verici şeyler olduğunu ve hayatınızda aslında bir çok detayı atladığınızı göreceksiniz.Bu kitap ise, ufak ama aslında önemli bir çok olayı, davranışı, düşünceyi, duyguyu fark etmeyi ve onlarla mutlu olmayı öğretecek.Hayattan keyif almak için aslında ne kadar da çok sebebiniz olduğunu far edecek ve bundan sonra çok basit şeyler için canınızı sıkmamaya karar vereceksiniz belki de.

Ben böyle yaptım ve kitabı bitirir bitirmez kendi mutluluk listemi hazırlamaya başladım.İşte bir kaç madde benim listemden:

-Kitap okumak, kitap satın almak
-Kitabevlerini gezmek
-Yeni bir kitaba başlamak
-Oğlumla geçirdiğim her an
-Yatağa yeni serilmiş çarşaflarda uyumak
-Bir kucak dolusu papatya
-Yazı yazmak
-Annesinin kucağına koşan küçük bir çocuk
-Ekoseli bir battaniyeye sarılıp bir fincan çay eşliğinde kitap okumak

Ben bu kitabı hep yanımda bulundurmaya karar verdim.Ne zaman içim sıkılsa açıp birkaç madde okuyacağım ve hayatımdaki güzelliklerin farkına varacağım...



















Dünya Nasıl Yönetilir?

Hevesli Bir Diktatörün El Kitabı

Kitabı ilk duyduğumda çok ilgimi çekmemişti ama okuyanların yorumlarını gördükçe, ben de alınacaklar listeme ekledim ve Resif Kitap sayesinde okudum.

André De Guillaume tarafından yazılmış, oldukç keyifli bir kitap.Eğer liderlik ruhuna sahipseniz, hatta daha da ötesinde içten içe diktatör olma arzusuyla yanıp tutuşuyorsanız, işte size müthiş bir kaynak!Bu kitapta diktatör olmak için gereken şeyler, gücü elde etmek için yapılacaklar, dünyayı nasıl idare edeceğiniz, iktidarda kalmayı nasıl başaracağınız ve hatta emeklilik döneminizle ilgili her detay veriliyor.

Kitabın giriş kısmı oldukça iddialı bir sözle açılmış:

"Bir kez gücün tadını almış ve faydasını görmüş olan kişiler, isterse sadece bir yıl için olsun, asla kendi istekleriyle onu terk edemezler." Edmund Burke

Kitapta ilgimi çeken bölümlerden ilki şu oldu:

"Diktatörlerin Yapabileceği Ama Demokrasilerde Asla Yapılamayacak On Şey:

1.Bir televizyon istasyonu ya da gazeteyi kapatmak.
2.Faturalarını ödemeyi reddetmek.
3.Bina inşa ederken izin almayı unutmak.
4.Pulun üzerine kendi resmini bastırmak.
5.Geçen günün hava durumunu değiştirmek.
6.En çok satanlardan olacağı kesin olan bir kitap yazmak.
7.Bir arabayı iki araçlık yere park etmek (istisna olarak BMW sahipleri de bunu yapabilir).
8.Trenlerin saatinde kalkmasını sağlamak.
9.Gece 03.00'ten sonra taksi çağırmak.
10.Hükümeti gerçekten değiştirmek."

Birinci bölümde yer alan "Bir liderin ideal kişiliği" başlıklı anket de oldukça ilginç.Anketi yanıtlayıp, çıkan sonuca göre mükemmel bir lider olup olamayacağınızı görebilirsiniz.

Ayrıca kitapta yer alan her bölümde mutlaka bir liderden bahsedilmiş ve onunla ilgili ilginç bilgilere yer verilmiş.Örneğin Hun Hakanı Attila, acıya daha küçükken katlanmayı öğrenmeleri için Hun bebeklerin yanaklarının kesilmesini emretmeiş; Kraliçe I.Elizabeth, "Bu kraliçe şu zamandan şu zamana kadar yaşadı ve bakire olarak öldü" yazılı bir anıtın dikilmesini istemiş; bir çiftlik sahibinin oğlu olan Fidel Castro, altı yaşındayken ailesini, onu okula göndermeye ikna etmiş.

Ve kitapta yer alan, altını çizdiğim sözlerden bazıları...

-Tüm patronlar, önemli olanın para olmadığını bilir, önemli olan onunla ne yaptığınızdır.Nihayetinde onu beraberinizde ahirete götüremezsiniz.
-Başarılı görünmek kadar başarılı olan bir şey yoktur. Christopher Lasch
-Güç, nadiren onu en çok hak eden kişilere verilir.Zorla almak gerekir.

Bütün bunlara ek olarak kitaptaki "Büyük lideler ve onların büyük fikirleri" ve "Diktatörler hakkında unutmamamız gereken şeyler..." adlı bölümlerin özellikle ve şiddetle okunması tavsiyemdir!

Keyifli okumalar...

13 Mayıs 2011 Cuma

Mola Paketi















Geçenlerde Salıncakta İki Kişi'nin yaptığı çekilişe katıldım ve Mola Paketi'nden bir hediye paketi kazandım.Sonra Mola Paketi'nin internet sitesini açtım ve kendime o leziz atıştırmalıklardan seçtim, siparişimi verdim.3 gün sonra paketim kapımdaydı!O kadar güzel düşünülmüş ve hazırlanmış ki!Minik minik dört adet kutuya istediğim atıştırmalıkları koymuşlar ve paketleyip göndermişler.Kurutulmuş kavunlar, muzlar, hindistan cevizleri, pekan cevizi, antep fıstığı,goji berry ve daha neler neler...İsterseniz hazırlanmış paketlerden alıyorsunuz, isterseniz kendi paketinizi kendiniz hazırlıyorsunuz.
















Ben çok beğendim, mutlaka sipariş verip siz de bu lezzeti tadın derim

10 Mayıs 2011 Salı

Yeşil Peri Gecesi




















Yine bir Ayfer Tunç klasiği...

Yeşil Peri Gecesi.

Tek kelimeyle muhteşem bir kitap.

Çok değil, sadece bir kitabını okudum Ayfer Tunç'un.Bir Deliler Evinin Yalan Yanlış Anlatılan Kısa Tarihi.Çok beğendim ve diğer kitaplarından da almalıyım diye düşündüm.Sonra da blogcu arkadaşlarımın tavsiyelerini göz önünde bulundurarak Yeşil Peri Gecesi'ni aldım.Uzun zaman olmuştu alalı ama bir türlü sıra gelmemişti okumaya.Artık yeter Canan, okumalısın bu kitabı dedim kendi kendime ve tabiri caizse soluksuz okudum.Güçlü bir kalem, harika bir anlatım, muazzam bir birikim ve çok sağlam bir hikaye.

Kitapta bir kadının dramı anlatılıyor.Ama öyle böyle bir dram değil.Neler yaşıyor neler...Ailesinden, akrabalarından gördükleri, okulunda yaşadıkları, arkadaşlarından, eşinden çektikleri...Hepsi aslında ayrı birer hikaye.Ancak Ayfer Tunç bunları bir kitapta toplamış ve su gibi anlatmış.Okudukça okuyorsunuz, okudukça doyamıyorsunuz!Ben Ayfer Tunç'a, günümüzün Orhan Kemal'i diyorum.Naçizane fikrim bu.

Kitabın arka kapak yazısı da şöyle:
"Ayfer Tunç'tan bugünün romanı.
Güzelliğini zehirli bir sermaye olarak kullanan genç bir kadının hayattan öç almak için soyunmasıyla başlayan bir düşüşün hikayesidir Yeşil Peri Gecesi.Modern toplumun ikiyüzlülüğüne, geleneklerin, alışkanlıkların zorbalığına direnen, "farkına varmış" ve bu nedenle acı çeken bir kadının, annesiyle hesaplaşamayan bir kız çocuğunun, okuyanı rahatsız eden ve belki de bu nedenle elinizden bırakamayacağınız öyküsü.Cumhuriyet elitlerinin düşkün kuşakları ile orta sınıfın can çekişen tutunamayanlarının karşılaştığı trajik bir karnavala dönüşen kapak kızının romanı, toplumun ve bireyin ruh haritasını en ince ayrıntısına kadar resmeden Ayfer Tunç'un güçlü anlatımıyla Türkiye'nin çürüyen yüzüne de ayna tutmaktadır."

Mutlaka alın okuyun...

2 Mayıs 2011 Pazartesi

Ne okudum bu aralar?

Bloglar kapandıktan sonra uzun bir müddet yazamadım biliyorsunuz.Bu arada geçen zamanda ne kadar kitap okudum sizce?5, 8, 10?Hayır bilemediniz!Sadece 4 kitap!Yaklaşık 4 ayda 4 kitap bitirmişim, ne tembelim değil mi?Ama tek tesellim, oğlumla vakit geçirdiğim için okuyamamış olmam!Eh bu da az bir teselli değil, değil mi?

Oğlum doğduktan sonraki zamanlarda hemen hemen hiç kitap okuyamıyordum, malum daha minicik, ilgi bekliyor, sevgi bekliyor, ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyor.Bu nedenle o günler kitapsız geçti.Ama oğlum yavaş yavaş büyüdükçe ben de kitaplarıma tekrar dönmeye başladım.Biliyorsunuz, daha önceden bahsetmiştim, bebek bakımıyla ilgili birçok kitap almıştım.Artık biraz da bu tür kitaplara ağırlık vererek okumaya başladım.Örneğin iki tane bebek bakımıyla ilgili kitap bitiriyorum, sonra bir tane diğer türlerde kitap okuyorum.Hem böylece üst üste bebek bakımıyla ilgili okumak da sıkmamış oluyor.

Bu dönemde okuduğum 4 kitap şunlardı:
-80'lerde Çocuk Olmak
-Bilinçli Bebek
-Modern Bebek Bakımı
-Osmanlı Sarayında Hayat















İlk kitap 80'lerde Çocuk Olmak, çok isteyerek aldığım ve beğendiğim bir kitap oldu.80'lerde yaşamış 90 kadar yazar tarafından yazılmış anılardan oluşan bu kitap, gerçekten insanı o yıllara götürüyor.Kitap o dönemin çizgi filmlerini, pembe dizilerini, oynanan oyunlarını, mahalle arasında yaşananları vs. birçok anıyı yeniden zihnimizde canlandırıyor.Hep bir gülümsemeyle okuyorsunuz kitabı.Bilmiyorum, benim "iyi ki okumuşum" dediğim kitaplardan biri oldu.















İkinci ve üçüncü kitaplar bebek bakımıyla ilgili ve iyi ki alıp arşivime ekledim diyebileceğim nitelikte kaynaklar.Bilinçli Bebek, Aletha Solter isimli dünya çapında bir uzman tarafından yazılmış ve Doğan Kitap tarafından yayınlanmış.Ben kesinlikle çok faydalandım ve kitaptan.Özellikle "çocuğunuz her istediğinde onu kucağınıza alın, çünkü onun sizin sıcaklığınıza ihtiyacı var" görüşünü benimsemesi beni kalbimden vurdu:)Mutlaka tavsiye ederim anne adaylarına ve annelere!













Diğer kitap ise Modern Bebek Bakımı 0-12 Ay Dönemi Bebek Bakımı ve Sağlığı.Dr.Ayhan Ateş tarafından yazılmış yine oldukça yararlı bir kaynak.Bebeğinizle ilgili herşeyi bu kitapta bulabilirsiniz.Ay ay gelişim, aşı takvimi, beslenme, hastalıklar, uyku düzeni, anne baba davranışları gibi pek çok konuyu barındırıyor.Mutlaka bulunmalı!
















Okuduğum son kitap ise son zamanlarda çok popüler olan Osmanlı tarihi üzerine.İlber Ortaylı'nın Osmanlı Sarayı'nda Hayat isimli kitabı.Her ne kadar tarih şimdilerde gündemde olsa ve birçok insan bu sebeple tarih kitapları okumaya başlasa da ben onlardan biri olmadığımı gururla belirtmek isterim.Ben her zaman tarih okumayı sevmişimdir ve tarih kitapları okumuşumdur.İşim gereği de zaten okumaktayım.Topkapı Sarayı'nı anlatan bu kitabı da, sarayla ilgili daha net bilgiler edinmek için okudum.Biliyorsunuz İlber Ortaylı'nın engin tarih bilgisi tartışılmaz.Onun yazdığı bu kitap da oldukça aydınlatıcı.Topkapı Sarayı nasıl kullanılmış, ne nerede bulunur, kimler nerede kalmış, padişah kimleri nerede ağırlamış gibi birçok bilgiyi kitaptan edinebilirsiniz.Tarih sevenler bence okumalı ve Osmanlı'nın bu muhteşem sarayını daha yakından tanımalı.