2 Eylül 2014 Salı

Can Yayınları / Yeniler

Ketum kahraman / Mario Vargas Llosa

"Bu ülkede küçük de olsa bir uygarlık alanı yaratmak olanaksız," diye geçirdi aklından. "Barbarlık her şeyi önüne katıp sürüklüyor." Karamsarlığa kapıldığı zamanlarda yaptığı gibi yine,gençliğinde gidip başka ülkelerde kendine bir yaşam kurmak yerine, burada, Lima denen bu korkunç şehirde kalmaya karar vermekle ne kadar yanlış yapmış olduğunu düşündü.

Peru'da iki şehir ve iki patron. Başkent Lima'da sigortacı Ismael Carrera, taşra güneşinin altında kavrulan Piura'daysa nakliyeci Felicito Yanaqué.

Bir tarafta Felicito'nun, kapısına sıkıştırılan örümcek imzalı haraç mektubuna meydan okumasıyla değişen hayatı. Diğer taraftaysa ikinci baharının zirvesindeki Ismael'in ailevi antikalıkları yüzünden kabağın, sadık dostu ve şirketinin yöneticisi Don Rigoberto'nun başında patlaması. Tam da emeklilik hayalleri kurarken...

Mario Vargas Llosa, Don Rigoberto'nun Not Defterleri, Üvey Annaye Övgü, And Dağlarında Terör ve Palomino Molero'yu Kim Öldürdü romanlarından karakterlerle renklendirdiği, sürükleyiciliğiyle arkası yarınlara taş çıkaran bu kitabında dalaverenin evrenselliğini bolca tebessümle gözler önüne seriyor.


1913 Fırtınadan Önce / Florian Illies

1913: Başlangıç ile sonun, zafer ile melankolinin iç içe geçtiği ve her şeyin sanata dönüştüğü bir tarih. Hiçbir şeyin bir daha eskisi gibi olmayacağı bir dönüm noktası. Eşi benzeri olmayan, muazzam bir yıl. Felice'nin aşkıyla çılgına dönen ve daha bir kez öpüşmemişken darağacına onunla beraber yürümenin hayalini kuran Kafka; kayıp zamanın izinde sürüklenen Proust; asi öğrencisi Jung'la bozuşan Freud; Trieste'de aynı gün cappucino içen Kafka, Joyce ve Musil; Rodin'le tartışan ve nezle olup mızmızlanan Rilke...

"Bütün merakım her zaman çöküştü, galiba ilerlemeye ilgi duymaktan beni alıkoyan da bu", diyen Thomas Mann gibi istisnasız herkesin çöküşten bahsettiği, yine de kimsenin avangard yaşamların bir gecede yok olup yerini kan ve baruta bırakacağına ihtimal vermediği hareketli bir yıl 1913. Oysa bilinen dünya, sona doğru yaklaşırken çöküş gerçekten de yakındır. Çok değil, bir yıl sonra takvimler 1914'ü gösterdiğinde, çöküşü çoktan ilan edilen dünya yine de sapasağlam yerinde dururken çalacaktır Büyük Savaş'ın boruları.

1913: Fırtınadan Önce'de Florian Illies, Birinci Dünya Savaşı'nın arifesinde, geri dönüşü olmayan felaketlere gebe bir geçiş döneminin portresini ustalıkla çiziyor. 1913: Fırtınadan Önce, uzun 19. yüzyılın ardından, savaşların ve aşırılıkların çağı olarak tarihe damgasını vuracak kısa 20. yüzyılın ilk büyük krizinin eşliğinde sanata, edebiyata ve kültüre dair gösterişli bir kitap.


Hiç yorum yok: