11 Mart 2009 Çarşamba

Derya Baykal'ın yüzüğü...



Derya Baykal'ın Show Tv'de hafta içi gündüz kuşağında yayınlanan Deryalı Günler programını mutlaka duymuşsunuzdur!Ben de evde olduğum zamanlarda takip etmeye çalışıyorum.Derya Baykal çok samimi bir kadın ve programı da bence diğer kadın programlarından çok farklı.İnsanlara yararlı bilgiler veriyor ve birşeyler öğretmeye çalışıyor.

Programı izlemeye başladığımdan beri dikkatimi çeken birşey oldu.Derya Baykal'ın baş parmağında devamlı bir yüzük görüyorum, nazar boncuklu çok şirin bir yüzük!Ben programı izledikçe bu yüzük benim bir hoşuma gitsin, bir hoşuma gitsin!!Öyle bir hale geldim ki artık o yüzükten benim de edinmem gerektiğine kesin karar vermiştim.Ama nasıl?Bunu öğrenmemin bir tek yolu vardı, Derya Baykal'a e-mail yollamak.Ama bir tanecik mail dikkatini çekecek de bana cevap yazacak...Ohooo!!!!Biraz zor bir ihtimaldi gerçekten.Ama ben yılmadım, hergün yollayabildiğim kadar e-mail yolladım ve o yüzüğü nasıl edinebileceğimi sordum.Aynı şekilde kardeşim de bir yandan e-mail yolluyordu Derya Hanım'a.En sonunda sanırım bıktı bizim maillerimizden, birgün tesadüfen evde olduğum ve programı izlediğim günlerden birinde bu yüzükten bahsediverdi!!Hemen kulak kesildim ve yüzükle ilgili bilgileri edindim.Meğer bu yüzük bir tasarımcının elinden (Zeynep Erol) çıkmış.Hemen internette ufak bir araştırma yaptım ve bu tasarımcının dükkanının adresini öğrendim!Bu arada şunu da öğrendim, meğer bu yüzükle ilgilenen tek kişi ben değilmişim!İnsanlar Derya Baykal'ı soru yağmuruna tutuyorlarmış, bu yüzüğü nereden edindiğine dair!Neyse sonunda öğrendim ya, yarın inşallah gidip bakacağım bu tasarımcının dükkanına ve yüzüğü almak için elimden gelen herşeyi yapacağım!

Bu arada Lady Chatterley'in Sevgilisi adlı kitabı bitirdim.Gerçekten değişik bir kitap.Epey de cinsellik unsuru bölümler içeriyor.Ama mutlaka okunması gereken kitaplardan birisi bence.Evli bir kadının başka bir erkekle tutkulu ilişkisini anlatmış D.H.Lawrence.

Şu sıralar Erica James'in Eskisi Gibi Olmayacak adlı kitabını okuyorum.Bakalım bu nasıl bir kitap!Hala okumam gereken o kadar çok kitap var ki, nasıl bitireceğim bilmiyorum!!!!

4 Mart 2009 Çarşamba

İki kitap bitirdim

En son okuduğum iki kitabı da bitirdim.Biraz elimde süründüler ama olsun!Birisi "En İyi Arkadaşımın Kızı", diğeri de "Bir Dahinin Güncesi".İkisi birbirinden farklı ama ikisini de beğendim gerçekten.

Şimdi elimde D.H.Lawrence'ın Lady Chatterley'in Sevgilisi adlı kitap var.Henüz kitaba adapte olamadım ama ısrarla okumaya devam ediyorum!Bir de İpek Ongun'un son çıkan kitabı Günler Akıp Giderken'e başlayım diyorum, ama bakalım!Ben tam bir İpek Ongun hayranıyım, çocukluğumdan beri okurum kitaplarını.Yaşım ilerlemesine rağmen asla okumaktan vazgeçemedim onun kitaplarını.Bu yüzden yeni kitabını da çıkar çıkmaz aldım ama okumaya bir türlü kıyamıyorum!Çünkü okumaya başlarsam bir an önce bitireceğimden korkuyorum ve bitmesini istemiyorum!



Bu arada bir yandan da japonca çalışmaya başlamam lazım.Kullanmaya kullanmaya o kadar unuttum ki anlatamam!Oysa ki okulda 4 sene bunun eğitimini gördük!Şimdi birşeyler yapmam lazım ama ne, tam olarak onu da bilmiyorum!!Pratik imkanım da pek olmuyor malesef!En kısa sürede elime kitabı alıp çok sevgili Kanji'lere dönmem lazım.Ve bir yandan da pratik yapmanın yollarını bulmam gerek!!!Yardım edebilecek olan var mı bana arkadaşlar???

3 Kasım 2008 Pazartesi

Tüyap'a gittim!

Sonunda o çok beklediğim Tüyap Kitap Fuarı'na gidebildim!Ne zamandır planlamıştık eşimle bugün gidelim diye, işte bugün sabah saatlerinde yollara düştük.Taksim'den servise bindik ve oraya ulaştık.Geçen sene olduğu kadar kalabalık değildi, bu nedenle rahat rahat gezdik her yeri.Tabii hazırlıklı da gitmiştik, yanımızda sırt çantası, yiyecek, içecek, kısacası hemen herşey vardı:) Ayrıca alacağım kitapların bir listesi de yanımdaydı.Her standı gezdik, aradığım kitapları bulup aldım, alamadıklarımda da aklım kaldı tabii ve akşama doğru elimiz kolumuz dolu bir şekilde evimize döndük.Eve gelince önce oturup kitaplarıma tek tek tarih attım. (Bu benim adetimdir.Ne zaman bir kitap alsam tarih atıp, altına da ismimi yazarım.) Sonra da aldığım kitapları saydım, tam 28 tane kitap almışız!Yani geçen seneki sayıyı geçtim!Geçen sene yanlış hatırlamıyorsam 23-24 kitap almıştım.
Şimdi kitaplarım salonumuzda koltuğun üzerinde duruyor.Öncelikle hepsi tek tek naylon defter kabıyla kaplanacak, sonra koymak için yer bulunacak.Evde artık yer kalmadı, o yüzden ne yapacağımı bilmiyorum!
Bir dahaki yazımda aldığım kitapların tek tek isimlerini de yazacağım:)

23 Ekim 2008 Perşembe

Cahillikler Kitabı


Evet sonunda tekrar yazmaya başladım.Bilgisayar arıza halledildi.Ama sonra ben hastalandım!Mide sorunlarım bir türlü geçmek bilmedi.Daha sonra da 10 günlüğüne Ankara'ya, ailemi ziyarete gittim.En sonunda tekrar evime ve eski hayatıma döndüm ve işte yazmaya başlıyorum.

En son okuduğum kitaplardan biriydi Cahillikler Kitabı.Büyük bir hevesle bekliyordum almayı, sonunda doğumgünümde hediye geldi.Okuyup ilerledikçe pek de umduğum gibi olmadığını gördüm.Evet gerçekten bildiğimiz pek çok gerçeğin aslında gerçek olmadığını anlıyoruz okudukça.Ama yazılanlar bence çok yüzeysel ve bilimsel.Yani insanı pek bilgilendirmiyor.Ayrıca konu başlığında verdiği bilgiyi çok fazla açıklamadan başka başka konulara atlıyor.Yani beni pek sarmadı açıkçası.Ama tabii yine de okuyup bitirdim.Benim böyle bir hastalığım da var biliyor musunuz?Elimdeki kitap beni pek açmadı diyelim, ya da hiç okumak isteği kalmadı içimde.Ama yine de o kitabı okuyup bitirmek zorunda hissediyorum kendimi.Halbuki bıraksana, ne olacak!Ama yok, bıraktım mı içim rahat etmiyor, ne yapayım!

Cahillikler Kitabı'ndan sonra da, Maeve Binchy'nin "Bir Dilek Tut Benim İçin" adlı kitabını okuyup bitirdim ve yine hayran kaldım.Her zaman olduğu gibi muhteşem bir öykü...Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.Zaten bu yazarın hemen hemen tüm kitaplarını okudum ve hepsini çok beğendim.Okumaktan vazgeçemeyeceğim yazarlardan birisi...

26 Eylül 2008 Cuma

Bilgisayar arızası nedeniyle verilen ara...

Merhaba!Bu aralar hiçbir şey yazamıyorum çünkü bilgisayarımın mouse ve klavyesi bozuldu!Tamire gönderdik, gelmesini bekliyorum.Bu nedenle kitap yorumlarım yazılmayı bekliyor...Bu yazımı da işyerimden yazıyorum zaten.En kısa sürede tekrar buluşmak üzere...

15 Eylül 2008 Pazartesi

Ben de kitap okuyorummmmm..

Canan (kızım,kuzum) kadar kitap okumam mümkün değil ama bende bir başladım mı arkası kesilmez kitap okumalarımın.Şu sıralar elimde Ayşe Kulin'in Veda isimli romanı var ve bitirmek üzereyim.Bundan önce de Bir Geyşanın Anıları adlı kitabı ikinci kez okudum ve yine aynı keyfi aldım.Çok severek okuduğum bir romanın bitmesini hiç istemem, çünkü bitince çok sevdiğim bir dostumu kaybetmiş gibi, ondan ayrılmış gibi hissederim kendimi.Bu güne kadar okuduğum romanların içinde en çok da KELEBEK romanını beğenmiştim ve yıllar sonra aynı hazla iki kere daha okumuştum...Yazarı HENRİ CHARRIERE.Hiç işlemediği bir suçtan müebbet kürek mahkumu olan Henri Charrier isimli kelebek lakaplı fransız vatandaşının mahkumluğu sırasında yaşadığı olayları anlattığı kitaptır.Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.Kelebek romanı yıllar önce sinemaya da uyarlanmıştı ve ünlü aktör Steve Mc Quinn başroldeydi...

8 Eylül 2008 Pazartesi

Tüyap'ı beklemek...

Bu sene de bir aksilik çıkmazsa Tüyap Kitap Fuarı'na gitmek istiyorum.İlk defa geçen sene gidebildim.Ondan önceki sene fırsat olmamıştı, daha öncesinde de İstanbul'da değildim.Ama hep çok istemiştim gitmeyi.O ortamda olmayı, o havayı solumayı, doyasıya kitapları incelemeyi ve sınırsızca kitap almayı...
İlk defa geçen sene gidebildik fuara eşimle birlikte.O benim gibi değildir, pek okumaz kitap.Ama onu da kolundan tuttum, yürü bakalım gidiyoruz fuara diye...Çünkü önceki sene gidemediğim için çok üzülmüştüm, bu sene artık mutlaka gitmeliyim diye hazırlamıştım kendimi.
Ücretsiz olarak İstanbul'un bazı noktalarından kalkan servislerinden biri ile epey bir yol gittik ve sonunda ulaştık fuar alanına.O kadar kalabalıktı ki anlatamam.Üstelik de hafta içi olmasına rağmen.Bir kere her yerde öğrenci grupları vardı.Cıvıl cıvıl geziyordu çocuklar öğretmenleri ile birlikte.
Hemen içeri girdik.Oldukça büyük bir alana kurulmuştu fuar.İnsan oraya adım atar atmaz ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırıyor.Eşimi oradan oraya sürüklüyordum.Her standı görmek, neredeyse her kitabı incelemek istiyordum.En sonunda sırayla gezmeye karar verdik.
Fuara gitmek için yola çıktığımızda saat 12.00 civarıydı, fuarı gezip alışverişi bitirdiğimizde ise saat 19.00'a gelmişti.Ve tahmin edebileceğiniz gibi benim ve eşimin elimiz kolumuz kitap doluydu!Tam olarak kaç kitap aldığımı ve kaç lira harcadığımızı eve gelince anlayabildik.Yanlış hatırlamıyorsam 23 tane kitap almıştım ve yaklaşık olarak 250 ytl ödemiştim.Muhteşem bir gündü benim için.Zaten elimde listeyle gitmiştim oraya.Ama tabii liste dışında da aldıklarım vardı:)
Eve gelir gelmez kaplamıştım yeni kitaplarımı naylon defter kaplarıyla.Bu benim adetimdir, her yeni kitabı naylonla kaplarım ki eskimesin, güzelliğinden bir şey yitirmesin.
İşte böyle bir serüvendi geçen seneki kitap fuarı benim için.Geçenlerde de bu seneki fuarın ne zaman düzenleneceğine bir bakayım dedim.1-9 Kasım 2008 tarihleri arasında yaplıcakmış bu seneki fuar.Tam tahmin ettiğim gibi...Ben zaten çoktan para biriktirmeye başlamıştım bile...