20 Ocak 2010 Çarşamba

Bir mim daha geldi!












Sevgili Arkadaşlarım Kupia Papalina ve Seyhan beni mimlemiş.Kendimle ilgili 7 ilginç özelliği yazmam gerekiyormuş.Ben de bu mimi daha önce cevapladığımı hatırladım ve buraya o yazımı koyayım dedim.

1.Öncelikle ben bir kitap delisiyim.Bunun neresi ilginç diyebilirsiniz.Şöyle anlatayım; her zaman her durumda kitap okuyabilirim, sadece arabada giderken okuyamıyorum, midem bulanıyor.Onun dışında evde, işte, sokakta, kafede, televizyon izlerken, arkadaşlarımla konuşurken bile kitap okurum.Okumadığım zaman oturduğum yerde rahat oturamam!Ayrıca birisinde okuduğum ve beğendiğim kitabı mutlaka ama mutlaka kendime de alırım, kütüphaneme koyarım.

2.Bir dönem televizyonda yayınlanan "Çocuklar Duymasın" adlı diziyi yüzlerce kez izlemişimdir.Hala da rastlasam izlerim.Çok sevmiştim o diziyi, ne yapayım!Eşim de görünce kızar, hala mı izliyorsun bunu diye!

3.Yanında hiçbir şey olmadan, taze ekmek yemeye bayılırım.Yemeklerin yanında normalde ekmek yemem ama karnım acıkınca, eğer evde taze ekmek varsa, sadece ekmek yerim.Bu benim küçüklüğümden beri bırakmadığım bir alışkanlığım.

4.En çok kediler olmak üzere genelde tüm hayvanlardan korkarım ve sevmem.Hiçbir hayvana dokunamam, sevemem, yanına bile yaklaşamam.Çocukluğumdan beri bu böyle!

5.Kırtasiye malzemeleri satan dükkanlarda saatler geçirebilirim.Ayrıca hiç ihtiyacım olmasa bile yine de bir sürü kalem, defter, kağıt vs. alabilirim.

6.Ara sıra canım aşırı derecede kırmızı et çeker.Bir müddet yemezsem eğer, mutlaka krize girerim:)Köfte, et sote, döner, kebap, biftek...Ne olursa bir şey yerim ve krizimi sona erdiririm.

7.En son maddeyi de yine kitapla ilgili yazayım.Eğer bir kitaba başlamışsam ama o kitap beni hiç sarmamışsa, yine de ne yapar eder, oflaya poflaya o kitabı bitiririm.Yoksa uyku uyuyamam!

Şimdi bu mimi 7 kişiye göndermem gerekiyormuş.

Zeynep'in yeri
Nazoyla
Cingifilli
Bir Kelebeğin Günlüğü
Kırmızı Gün/lük
Padam..padam..padam
Papatya bahçesi

Arkadaşlar kabul buyurun mimi lütfen:)
(Ayrıca bu mimin özelliği yukarıdaki resmi de yayınlamak gerekiyormuş.)

9 Ocak 2010 Cumartesi

Ödülüm var a dostlar:)

















Sevgili Cingifilli beni bu ödüle layık görmüş!Çok ama çok teşekkür ediyorum beni düşündüğü için!Eğer hazırladığım blog insanların hoşuna gidiyor ve okumaya değer buluyorlarsa ne mutlu bana:)

Şimdi bu ödülü benim de yollamam gerekiyor.İşte ödülün gittiği dostlarım:

Bir Mimarın Hobisi
Öykücü
Papatya Bahçesi
Bir Uyuzun Uyuz Oldukları
Burak&Annesi ve Babası
Seyhandan
Nazoyla
(Arkadaşlar ödülü daha önce alıp almadığınızı bilmiyorum, ama yine de yollayım dedim)


5 Ocak 2010 Salı

P.S. I LOVE YOU





















Dün akşam kocişimle izledik bu filmi.

Uzun zamandır film izleyemiyorduk!Nedendir bilinmez, bir tembellik vardı üzerimizde.İzlemek istediğimiz bir sürü film olmasına rağmen, bir türlü oturup da izleyemiyorduk.Ama dün akşam bu gidişe bir son verdik ve ne zamandır benim izlemek istediğim bu filmi izlemeye karar verdik.














Sonuç...

Tek kelimeyle bayıldım!Zaten böyle romantik komedileri çok severim, bu film de beni aldı götürdü...Ağlaya ağlaya filmin sonunu getirdim:)

Aynı zamanda filmin kitabını da görmüştüm, Cecilia Ahern tarafından yazılmış.Şimdi filmi izledim ve beğendim ya, kitabını da en kısa zamanda alıp okumayı düşünüyorum!Gerçi genelde kitapla film arasında pek tutarlılık olmaz ama olsun, ben yine de kitabını da merak ettim!
Okuyan var mı aranızda?

3 Ocak 2010 Pazar

Korku - OSHO









Osho'nun kitaplarını geç de olsa keşfettim!Gerçekten de bence okunması gerekenler listesinde yer alıyor her kitabı.İnsanın hayata bakış açısını değiştiriyor.

Geçenlerde bir kitabını daha bitirdim."Korku" adlı kitabını.Okudukça, insan hayatındaki yanlışları fark ediyor, daha bilinçleniyor.Kitaptan beğendiğim bazı bölümler şöyle:

-Korku, negatif bir konumdaki öfkedir; öfke, pozitif bir konumdaki korku.

-İnsan ölümden korkar, çünkü yaşamın ne olduğundan habersizdir.Yaşamın ne olduğunu bilirsen, ölüm korkusu kendiliğinden kaybolur.Sorun ölümle ilgili değildir, sorun yaşamdır.Çünkü yaşamın ne olduğunu bilmediğimiz için bir gün sona ereceğinden korkarız.Henüz yaşamamışızdır.

-Daha bilgili olma, daha masum ol.Bildiğin herşeyi bırak, tüm bildiklerini unut.Yine merak et, ama merakını sorulara dönüştürme, er ya da geç soru bilgiyi getirir.Ve bilgi, sahte paradır.

-Korkunun seni hareket ettirdiği şekilde ilerleme.Sevginin seni hareket ettirdiği şekilde ilerle.

-Güven, önce kendine güvendiğin taktirde mümkündür.En temel şeyin, önce senin içinde olması gerekir.Eğer kendine güvenirsen insanlara güvenebilirsin.Eğer kendine güvenmezsen, başka birşeye güvenmen mümkün değildir.

-Hata yapmaktan korkma, çünkü hata yapmaktan korkarsan,hiç ilerleyemezsin ve yaşamı kaçırırsın.Hata yapmak, hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir.


1 Ocak 2010 Cuma

Yeni yılın ilk günü...
















Dün gece, yani yılbaşı gecesi çok eğlendiğimiz söylenemez.Çünkü kocamın çok ağrısı vardı, burnundaki tamponlar çok ağrı yapıyordu.Bu nedenle çok kötüydü, saat gece yarısına gelmeden de uyuyakaldı.Ben de tabii o halde uyandırmadım, bıraktım biraz rahat etsin uyusun dedim.Bu nedenle o uyurken, ben de onun başında otururken girdik yeni yıla:)Olsun, önemli olan onun sağlığı.O iyi olsun da, yeni yılı kutlamak o kadar da öenmli değil!

Bugün ise çok şükür daha iyi.Sabah hastaneye gitti, tamponlarını aldırdı.Biraz zor olmuş tabii aldırırken ama şimdi iyi neyseki!Gittikçe daha da iyileşecek inşallah.

Dün sabah kapımız çaldı ve iki paket pasta (1 kutu kuru pasta, 1 tane de yaş pasta) getirdi bir çocuk.Şaşırdım çünkü hiç beklemiyordum ve haberim yoktu böyle bir şeyden.Sordum, Ankara'dan annem yollamış!Tabii benim düşünceli annecim taaa oralardan düşünmüş ve kocama geçmiş olsun demek için bu yolu seçmiş!Hemen arayıp teşekkür ettik.Dün de yılbaşı pastamızı yiyememiştik kocacım o halde olduğu için.Bugün kestik Noel babalı pastamızı ve afiyetle yedik!Tek kelimeyle nefisti!Çok teşekkürler annecim:)