Domingo Yayınevi'ndan çok güzel çocuk kitapları çıkıyor.
Sihirli Ağaç Evi serisinden iki kitap çıktı!
Dinozorlar Vadisinde
Yazan: Mary Pope Osborne
İllustrasyonlar: Sal Murdocca
"Her şey Tim ve Lea'nın içi kitaplarla dolu ağaç evini keşfetmeleriyle başladı.
Nasıl olduğunu bile anlamadan kendilerini dinozorlar çağında buldular. İlginç ve devasa yaratıklarla dolu bu dünyada gezinmek heyecan vericiydi. Ta ki öfkeli bir Tyrannosaurus rex ile burun burun gelen kadar. Peki ama eve nasıl dönecekler? Macera başlasın!"
Gizemli Şövalye
Yazan: Mary Pope Osborne
İllustrasyonlar: Sal Murdocca
"Tim ve Lea zamanda yeni bir yolculuğa çıkıyorlar.
Bu kez Ortaçağ'ın gizemlerini keşfedecekler. Başlangıçta her şey çok eğlenceli; büyüleyici bir şato, ışıl ışıl parlayan şövalye zırhları ve büyük bir ziyafet. Ama muhafızların onları casus sanıp yakalamasıyla eğlence gerçek bir maceraya dönüşüyor. Kaçış için çok iyi bir plana ihtiyaçları var..."
Okuduğum Kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Okuduğum Kitaplar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Şubat 2017 Pazartesi
11 Şubat 2017 Cumartesi
Final Kültür Sanat'tan Yeni Kitaplar
Babam, Ben ve Dinozorlar
Yazan: Antonia Michaelis
Resimleyen: Catharina Westhapel
"İnanamayacaksınız ama babam bir dinozora dönüştü!
Neyse ki otla beslenen bir dinozor oldu.
Bana yardım edebilecek kime gittiysem hepsi dinozor olmuş!
Özellikle de zemin katta yaşayan Yılmaz Bey dinozorların en tehlikelisine, bir Tiranozor Rex'e dönüşünce çevredeki herkes büyük bir tehlikeye giriyor. Onları kurtarabilecek tek kişi var: ben, Bulut."
Babam, Ben ve Korsanlar
Yazan: Antonia Michaelis
Resimleyen: Catharina Westhapel
"Salonumuzu korsanlar bastı!
Hani babam korsanlar hakkında her şeyi biliyordu?
Şimdi ayaklı abajura bağlı dururken hiç de öyle görünmüyor!
Kara Dokuzlu isimli korsanlar, Zümrüt annenin rüyasında bizim evde gördüğü altınları arıyorlar. Bulamayınca da öfkeden deliye dönüyorlar. Babamı korsanların elinden kurtarabilecek tek kişi var: ben, Bulut."
Gönderen
Unknown
zaman:
10:00
10 Şubat 2017 Cuma
Can Çocuk'tan Yeni Kitap
Can Çocuk Yayınları'ndan güzel bir kitap çıktı:
Dinozor Kuşları
Miryalı Sarp Sakin'e Göre Dünya 2
Yazan: Ayşe Güren
Resimleyen: Sedat Girgin
Miryalı Ters Beşler uzay yolculuğuna hazırlanıyor!
"'Köfte'nin İngilizcesini hatırlamak mı, Dünyalılarla geçen pazar günlerinin sıkıcılığına katlanmak mı daha zor? Neyse ki, polisiye yazarı Hulki Kiraz var! Ama o da esrarengiz bir şekilde kaçırıldı...Hayat işte böyle 'Dünya hızında' akarken, Miryalı Ters Beşler gene boş durmadı: Mirya'ya dönmek için hazırlıklara başladılar!
Ayşen Güren'in kaleminde hızlı, güçlü birer kınkanatlıya dönüşen Miryalı Sarp Sakin ve arkadaşları, küçük, sakin ve yavaş gezegenlerine varabilecekleri mi acaba?"
Dinozor Kuşları
Miryalı Sarp Sakin'e Göre Dünya 2
Yazan: Ayşe Güren
Resimleyen: Sedat Girgin
Miryalı Ters Beşler uzay yolculuğuna hazırlanıyor!
"'Köfte'nin İngilizcesini hatırlamak mı, Dünyalılarla geçen pazar günlerinin sıkıcılığına katlanmak mı daha zor? Neyse ki, polisiye yazarı Hulki Kiraz var! Ama o da esrarengiz bir şekilde kaçırıldı...Hayat işte böyle 'Dünya hızında' akarken, Miryalı Ters Beşler gene boş durmadı: Mirya'ya dönmek için hazırlıklara başladılar!
Ayşen Güren'in kaleminde hızlı, güçlü birer kınkanatlıya dönüşen Miryalı Sarp Sakin ve arkadaşları, küçük, sakin ve yavaş gezegenlerine varabilecekleri mi acaba?"
Gönderen
Unknown
zaman:
15:45
2 Şubat 2017 Perşembe
Günışığı Yayınları Yeni Kitaplar
Günışığı Kitaplığı birbirinden güzel kitaplarına devam ediyor. Çocuklar tatilin son günlerini değerlendirmek isterse, onlara tavsiye edebilirsiniz.
Montsuzlar
Yazan: Ömer Açık
"Veysel'le birlikte sekiz öğrencinin, lisenin havalı montlarından alamamasının tek nedeni, alfabetik sıralamadır. Onlar, okulun Montsuzlar'ıdır artık. İyi de, A'yı en başa koyup B'yi, C'yi peşine takmak ve en sona Z'yi yerleştirmek kimin fikridir ki? Veysel, uğradığı haksızlığa karşı mücadeleye girişecek, imzasız bir bildiri de kartopu etkisi yaratacaktır. Artık herkes, öğretmenler de dahil, ezber uygulamaları sorgulamaktadır. Art arda yükselen sorular, yeni düşüncelerin önünü açacak mıdır?"
Ben okurken çok eğlendim, bence seveceksiniz bu kitabı!
Hayat Pastanesi
Yazan: Çiğdem Sezer
"Üniversite sınavlarına hazırlanan Ozan, en yakın arkadaşı bildiği dedesinin ölümünün ardından kendini yapayalnız hisseder. Şehreküstü Mahallesi'ndeki tekdüze yaşamında, sınav baskısından bunaldıkça, soluğu Barut Dede'nin dükkanında alır. Beklenmedik bir anda karşısına çıkan İlkay aklını karıştırsa da, iki gencin kurduğu dostluk hem geleceğe umut olacak, hem de yıllardır uyuyan sırları açığa çıkaracaktır..."
Seveceğiniz inandığım bir başka kitap daha...Sanki bir yakınınızı dinliyormuşsunuz hissi veren samimi dili sizi okurken memnun ediyor.
Montsuzlar
Yazan: Ömer Açık
"Veysel'le birlikte sekiz öğrencinin, lisenin havalı montlarından alamamasının tek nedeni, alfabetik sıralamadır. Onlar, okulun Montsuzlar'ıdır artık. İyi de, A'yı en başa koyup B'yi, C'yi peşine takmak ve en sona Z'yi yerleştirmek kimin fikridir ki? Veysel, uğradığı haksızlığa karşı mücadeleye girişecek, imzasız bir bildiri de kartopu etkisi yaratacaktır. Artık herkes, öğretmenler de dahil, ezber uygulamaları sorgulamaktadır. Art arda yükselen sorular, yeni düşüncelerin önünü açacak mıdır?"
Ben okurken çok eğlendim, bence seveceksiniz bu kitabı!
Hayat Pastanesi
Yazan: Çiğdem Sezer
"Üniversite sınavlarına hazırlanan Ozan, en yakın arkadaşı bildiği dedesinin ölümünün ardından kendini yapayalnız hisseder. Şehreküstü Mahallesi'ndeki tekdüze yaşamında, sınav baskısından bunaldıkça, soluğu Barut Dede'nin dükkanında alır. Beklenmedik bir anda karşısına çıkan İlkay aklını karıştırsa da, iki gencin kurduğu dostluk hem geleceğe umut olacak, hem de yıllardır uyuyan sırları açığa çıkaracaktır..."
Seveceğiniz inandığım bir başka kitap daha...Sanki bir yakınınızı dinliyormuşsunuz hissi veren samimi dili sizi okurken memnun ediyor.
Gönderen
Unknown
zaman:
16:05
24 Ocak 2017 Salı
Final Kültür Sanat'tan Yeni Kitaplar
Çocuklar için beklenen tatil geldi!
İki hafta mis gibi tatil, ohh ne güzel! Keşke biz yetişkinlere de olsa...
Eee bu tatilde yapılacak en güzel şey kitap okumak!
Yayınevleri nefis kitaplar çıkarmış, kaçırmamak gerek!
Final Kültür Sanat Yayınları'nın yeni kitaplarına mutlaka göz atmalısınız!
Fritzi Opal Taşının Peşinde
Yazan: Jutta Nymphius
Resimleyen: Anna Aengenheyster
"Fritzi ile arkadaşları, eski oyuncaklarını satmak üzere bitpazarında tezgah açmaya karar verirler. Emekli Pohl, müşterileri tezgaha çekmek için herkesin dikkatini çeken bir şey, yani bir yem kullanmaları gerektiğini söyler. Bunun üzerine Fritzi, annesinin alev gibi ışık saçan opal taşlı, çok değerli yüzüğünü bu iş için kullanabileceğini düşünür. Yüzüğü annesinde gizlice 'ödünç' alacak, bit pazarındaki işi bittikten sonra çekmeceye geri koyacaktır. Çünkü annesinin, Fritzi'nin doğum günlerinde mutlaka bu değerli yüzüğü takmak gibi bir alışkanlığı vardır.
Yem işe yarar: Opal taşlı yüzük, herkesin dikkatini çekmeyi başarır. Fakat anlaşılan, bir hırsızın da dikkatini çekmiştir, çünkü günün sonunda opal taşlı yüzüğün yerinde yeller eser. Altı gün sonraki doğum gününden önce yüzüğü yerine koyması gereken Fritzi, arkadaşlarının da yardımıyla ipuçlarını birleştirerek hırsızı yakalamak zorundadır."
Lunalos Gizemi
Yazan: Rusalka Reh
"Garip olayların döndüğü bir ada;
su altında gizemli bir mağara ve nefes kesici bir serüven...
Ailesiyle birlikte tatil için geldiği Lunalos Adası'nda bir gariplik olduğunu daha ilk günden anlayan Katha, önce yüzme antrenmanı sırasında onu denize çağıran gizemli bir ses duyar. Daha sonra yüzüne garip garip bakan, kocaman, sarı bir kurbağayla karşılaşır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir gece vakti kendini sahilde buluverir; adının Deniz Yaveri olduğunu söyleyen bir yunus, Lunalos hakkında ona tüyler ürpertici şeylerden bahseder. Gaddar Unke adında birinin lanetli bir büyüyle ada sakinlerini yıllardır esaret altında tuttuğunu ve bu duruma son verecek seçilmiş kişinin 500 dolunayda bir ortaya çıktığını anlatır Deniz Yaveri.
Ve en sonunda öyle bir şey söyler ki Katha kendini hiç ummadığı bir mücadelenin ve nefes kesici bir maceranın içinde bulur!"
Maya ve Motte
Seni Yaramaz Tüy Yumağı
Yazan: Antje Szillat
Resimleyen: Nina Dulleck
"Birimiz ikimiz, ikimiz birimiz için!
Tek yumurta ikizleri Maya ile Motte bu yemini sık sık tekrarlasalar da, bazen hiç anlaşamadıkları da oluyor. Çünkü sanatçı ruhlu ve sakin tabiatlı Maya'nın aksine bir an yerinde duramayan Motte, sık sık kendisinin de kardeşinin de başını derde sokuyor.
Fakat bir gün Motte öyle bir şey yapıyor ki daha önce yol açtığı tüm dertler bunun yanında önemsiz kalıyor. Oldum olası köpek beslemek isteyen Motte, parktan geçerken karşılaştığı epey sevimli, fakat oldukça büyük köpeğin sahipsiz olduğunu anlayınca tutup eve getiriyor! Evde köpeğe müsaade edilmediğinden, bu afacan köpeği evin arkasındaki kulübede saklamak için Maya'dan yardım istiyor. Köpeklerden ölesiye korkan Maya'nınsa bütün bu dertlerin dışında müzikal seçmeleri için şarkı sözü yazması ve sahne korkusunu gerekiyor.
Ve tabii ki her şey büsbütün birbirine karışıyor!"
İki hafta mis gibi tatil, ohh ne güzel! Keşke biz yetişkinlere de olsa...
Eee bu tatilde yapılacak en güzel şey kitap okumak!
Yayınevleri nefis kitaplar çıkarmış, kaçırmamak gerek!
Final Kültür Sanat Yayınları'nın yeni kitaplarına mutlaka göz atmalısınız!
Yazan: Jutta Nymphius
Resimleyen: Anna Aengenheyster
"Fritzi ile arkadaşları, eski oyuncaklarını satmak üzere bitpazarında tezgah açmaya karar verirler. Emekli Pohl, müşterileri tezgaha çekmek için herkesin dikkatini çeken bir şey, yani bir yem kullanmaları gerektiğini söyler. Bunun üzerine Fritzi, annesinin alev gibi ışık saçan opal taşlı, çok değerli yüzüğünü bu iş için kullanabileceğini düşünür. Yüzüğü annesinde gizlice 'ödünç' alacak, bit pazarındaki işi bittikten sonra çekmeceye geri koyacaktır. Çünkü annesinin, Fritzi'nin doğum günlerinde mutlaka bu değerli yüzüğü takmak gibi bir alışkanlığı vardır.
Yem işe yarar: Opal taşlı yüzük, herkesin dikkatini çekmeyi başarır. Fakat anlaşılan, bir hırsızın da dikkatini çekmiştir, çünkü günün sonunda opal taşlı yüzüğün yerinde yeller eser. Altı gün sonraki doğum gününden önce yüzüğü yerine koyması gereken Fritzi, arkadaşlarının da yardımıyla ipuçlarını birleştirerek hırsızı yakalamak zorundadır."
Lunalos Gizemi
Yazan: Rusalka Reh
"Garip olayların döndüğü bir ada;
su altında gizemli bir mağara ve nefes kesici bir serüven...
Ailesiyle birlikte tatil için geldiği Lunalos Adası'nda bir gariplik olduğunu daha ilk günden anlayan Katha, önce yüzme antrenmanı sırasında onu denize çağıran gizemli bir ses duyar. Daha sonra yüzüne garip garip bakan, kocaman, sarı bir kurbağayla karşılaşır. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir gece vakti kendini sahilde buluverir; adının Deniz Yaveri olduğunu söyleyen bir yunus, Lunalos hakkında ona tüyler ürpertici şeylerden bahseder. Gaddar Unke adında birinin lanetli bir büyüyle ada sakinlerini yıllardır esaret altında tuttuğunu ve bu duruma son verecek seçilmiş kişinin 500 dolunayda bir ortaya çıktığını anlatır Deniz Yaveri.
Ve en sonunda öyle bir şey söyler ki Katha kendini hiç ummadığı bir mücadelenin ve nefes kesici bir maceranın içinde bulur!"
Maya ve Motte
Seni Yaramaz Tüy Yumağı
Yazan: Antje Szillat
Resimleyen: Nina Dulleck
"Birimiz ikimiz, ikimiz birimiz için!
Tek yumurta ikizleri Maya ile Motte bu yemini sık sık tekrarlasalar da, bazen hiç anlaşamadıkları da oluyor. Çünkü sanatçı ruhlu ve sakin tabiatlı Maya'nın aksine bir an yerinde duramayan Motte, sık sık kendisinin de kardeşinin de başını derde sokuyor.
Fakat bir gün Motte öyle bir şey yapıyor ki daha önce yol açtığı tüm dertler bunun yanında önemsiz kalıyor. Oldum olası köpek beslemek isteyen Motte, parktan geçerken karşılaştığı epey sevimli, fakat oldukça büyük köpeğin sahipsiz olduğunu anlayınca tutup eve getiriyor! Evde köpeğe müsaade edilmediğinden, bu afacan köpeği evin arkasındaki kulübede saklamak için Maya'dan yardım istiyor. Köpeklerden ölesiye korkan Maya'nınsa bütün bu dertlerin dışında müzikal seçmeleri için şarkı sözü yazması ve sahne korkusunu gerekiyor.
Ve tabii ki her şey büsbütün birbirine karışıyor!"
Gönderen
Unknown
zaman:
16:38
11 Ocak 2017 Çarşamba
Mavibulut'tan Yeniler
Minik okurlara Fatih Erdoğan'dan eğlenceli bir kitap daha!
Hayvanlar Konseri
Yazan: Fatih Erdoğan
Resimleyen: Çınar Dize Sertbarut
5+ yaş
"Ormanda çok ama çok ama çok sıkıcı bir gün...Hayvanlar can sıkıntıları bir türlü geçmeyince bir konser vermeye karar veriyorlar; ancak onları kim çalıştıracak? Dağ tepe demeden gezip, kendilerine bir orkestra şefi arıyorlar...
Sonunda müziğin, arkadaşlığın ve yardımlaşmanın keyfine varıp ön yargılı olmanın ne kadar can sıkıcı olduğunu keşfediyorlar."
Çocuklara kitap okumayı sevdiren yazar Fatih Erdoğan'dan yaşanmış bir öykü...
Keçi ve Ben
Yazan ve resimleyen: Fatih Erdoğan
5+ yaş
"Kahramanlar her zaman zorda kalanın yardımcısıdır. Kahraman olmaksa hiç kolay değildir. Bir kahraman zor koşullar karşısında direncini yitirmez, kolay vazgeçmez, çabuk pes etmez, geri adım atmaz, yılmaz, sonuna kadar gider...İnatçıdır...Tıpkı keçi gibi..."
Telefona Dönüşen Kız
Yazan ve çizen: Fatih Erdoğan
8+ yaş
"Melis bir sabah uyandığında kendini akıllı bir telefona dönüşmüş olarak buldu. Buna çok şaşırmamak gerekirdi çünkü Melis akıllı bir kızdı ve tabii ki akıllı bir kız eğer telefona dönüşecekse ancak akıllı bir telefona dönüşebilirdi."
Yoksa sınıf Arkadaşım Bir Casus mu?
Yazan: Pamela Butchart
Resimleyen: Thomas Flintham
8+ yaş
"Sınıfa yenir bir öğrenci geldi. Adı Mathilde ve Fransa'dan gelmiş. Izzy ve arkadaşları Mathilde'le tanışmak, ona Gizli Oda'daki güveleri göstermek ve KORKUNÇ okul yemeğinden (KAPUSKA olarak da bilinir) nasıl kurtulacağını öğretmek için sabırsızlanıyorlar. Ama bir sorun var: Mathilde okul yemeğine BAYILDI. Hatta İKİNCİ tabağı istedi!
İşte o zaman Mathilde'in bir CASUS olduğunu ve okula GİZLİ bir görev için geldiğini anladılar. ÇOK GEÇ olmadan onu durdurmaları gerekiyor!!!"
Hayvanlar Konseri
Yazan: Fatih Erdoğan
Resimleyen: Çınar Dize Sertbarut
5+ yaş
"Ormanda çok ama çok ama çok sıkıcı bir gün...Hayvanlar can sıkıntıları bir türlü geçmeyince bir konser vermeye karar veriyorlar; ancak onları kim çalıştıracak? Dağ tepe demeden gezip, kendilerine bir orkestra şefi arıyorlar...
Sonunda müziğin, arkadaşlığın ve yardımlaşmanın keyfine varıp ön yargılı olmanın ne kadar can sıkıcı olduğunu keşfediyorlar."
Çocuklara kitap okumayı sevdiren yazar Fatih Erdoğan'dan yaşanmış bir öykü...
Keçi ve Ben
Yazan ve resimleyen: Fatih Erdoğan
5+ yaş
"Kahramanlar her zaman zorda kalanın yardımcısıdır. Kahraman olmaksa hiç kolay değildir. Bir kahraman zor koşullar karşısında direncini yitirmez, kolay vazgeçmez, çabuk pes etmez, geri adım atmaz, yılmaz, sonuna kadar gider...İnatçıdır...Tıpkı keçi gibi..."
Telefona Dönüşen Kız
Yazan ve çizen: Fatih Erdoğan
8+ yaş
"Melis bir sabah uyandığında kendini akıllı bir telefona dönüşmüş olarak buldu. Buna çok şaşırmamak gerekirdi çünkü Melis akıllı bir kızdı ve tabii ki akıllı bir kız eğer telefona dönüşecekse ancak akıllı bir telefona dönüşebilirdi."
Yoksa sınıf Arkadaşım Bir Casus mu?
Yazan: Pamela Butchart
Resimleyen: Thomas Flintham
8+ yaş
"Sınıfa yenir bir öğrenci geldi. Adı Mathilde ve Fransa'dan gelmiş. Izzy ve arkadaşları Mathilde'le tanışmak, ona Gizli Oda'daki güveleri göstermek ve KORKUNÇ okul yemeğinden (KAPUSKA olarak da bilinir) nasıl kurtulacağını öğretmek için sabırsızlanıyorlar. Ama bir sorun var: Mathilde okul yemeğine BAYILDI. Hatta İKİNCİ tabağı istedi!
İşte o zaman Mathilde'in bir CASUS olduğunu ve okula GİZLİ bir görev için geldiğini anladılar. ÇOK GEÇ olmadan onu durdurmaları gerekiyor!!!"
Gönderen
Unknown
zaman:
11:30
4 Ocak 2017 Çarşamba
Kalbim Aşktan Yana
Nemesis Kitap'ın son okuduğum kitabı Kalbim Aşktan Yana çıkalı aslında birkaç ay oldu ancak ben buraya yazmaya yeni fırsat bulabildim.
Kalbim Aşktan Yana
Yazan: Jennifer Apadoca
"Megan ve Adam birbirlerinin okul aşkıdır. O günlerde Megan'ı, açıklayamayacağını söylediği sebeplerle terk eden Adam bir süre sonra kasabadan ayrılır ve kendine şehirde başka bir hayat kurar. Yıllar sonra kısa bir süre için kasabaya geri döner ve merakına engel olamayarak Megan'ı görmeye gider. Bu buluşma onlar için sürprizlere gebedir. Genellikle kavuşmak imkansız gelir insanlara ama o gün yaşananlardan sonra Megan ve Adam için ayrılık imkansız olacaktır."
Kalbim Aşktan Yana
Yazan: Jennifer Apadoca
"Megan ve Adam birbirlerinin okul aşkıdır. O günlerde Megan'ı, açıklayamayacağını söylediği sebeplerle terk eden Adam bir süre sonra kasabadan ayrılır ve kendine şehirde başka bir hayat kurar. Yıllar sonra kısa bir süre için kasabaya geri döner ve merakına engel olamayarak Megan'ı görmeye gider. Bu buluşma onlar için sürprizlere gebedir. Genellikle kavuşmak imkansız gelir insanlara ama o gün yaşananlardan sonra Megan ve Adam için ayrılık imkansız olacaktır."
Gönderen
Unknown
zaman:
14:46
18 Ocak 2016 Pazartesi
Bebek Annem
Günışığı Kitaplığı'nın ve çocuk edebiyatının önemli yazarlarından Behiç Ak'ın yeni kitabı çıktı!
BEBEK ANNEM
Behiç Ak
Editör: Müren Beykan
El örgüsü bir kazak kaç kişiyi ısıtabilir?
Çok sevilen mizah ustası, yazar Behiç Ak, Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği, Postayla Gelen Deniz Kabuğu ve Eve Giden Küçük Tren adlı çocuk romanlarından oluşan koleksiyonuna yenisini ekledi. Arkadaşının yüzünü güldürmek için küçücük bir kalbin ne büyük işler yapabileceğini muzip bir dille anlatan yazar, özgün desenleriyle de birbirinden ilginç karakterlere hayat verdi. Toplukonut kültürüne, tüketim toplumuna, eleştirel bir bakış getiren roman, modern zamanların "normal" kavramını da çocukların düşsel penceresinden tartışmaya açıyor. Unutulan değerleri hatırlatan, dayanışmayı ve sevgiyi yücelten kitap, yetişkinlerin sıkıcı dünyasının dışında, kendi dillerini konuşan çocuklara hediye niteliğinde.
Yeni sınıfına alışmaya çalışan Ziya, okula hiç gelmeyen sıra arkadaşı Şule'yi her geçen gün daha çok merak etmektedir. Geç de olsa tanışan ikili, Şule'nin annesinin sağlığına kavuşması için sevginin iyileştirici gücünü ilmek ilmek örmeye başlar. Çocuklar; esrarengiz Kıpırdamayan Adam, tambaki balığı ve örgü kursundakilerin yardımıyla bir anneyi yeniden gülümsetebilecek midir?..
Behiç Ak'ın bütün kitapları gibi bu da çok güzel bir kitap. Yarı yıl tatilinin yaklaştığı şu günlerde çocuğunuzla birlikte kitap alışverişine çıktığınızda birlikte göz atarsanız, onun da ilgisini çekecektir.
BEBEK ANNEM
Behiç Ak
Editör: Müren Beykan
El örgüsü bir kazak kaç kişiyi ısıtabilir?
Çok sevilen mizah ustası, yazar Behiç Ak, Yaşasın Ç Harfi Kardeşliği, Postayla Gelen Deniz Kabuğu ve Eve Giden Küçük Tren adlı çocuk romanlarından oluşan koleksiyonuna yenisini ekledi. Arkadaşının yüzünü güldürmek için küçücük bir kalbin ne büyük işler yapabileceğini muzip bir dille anlatan yazar, özgün desenleriyle de birbirinden ilginç karakterlere hayat verdi. Toplukonut kültürüne, tüketim toplumuna, eleştirel bir bakış getiren roman, modern zamanların "normal" kavramını da çocukların düşsel penceresinden tartışmaya açıyor. Unutulan değerleri hatırlatan, dayanışmayı ve sevgiyi yücelten kitap, yetişkinlerin sıkıcı dünyasının dışında, kendi dillerini konuşan çocuklara hediye niteliğinde.
Yeni sınıfına alışmaya çalışan Ziya, okula hiç gelmeyen sıra arkadaşı Şule'yi her geçen gün daha çok merak etmektedir. Geç de olsa tanışan ikili, Şule'nin annesinin sağlığına kavuşması için sevginin iyileştirici gücünü ilmek ilmek örmeye başlar. Çocuklar; esrarengiz Kıpırdamayan Adam, tambaki balığı ve örgü kursundakilerin yardımıyla bir anneyi yeniden gülümsetebilecek midir?..
Behiç Ak'ın bütün kitapları gibi bu da çok güzel bir kitap. Yarı yıl tatilinin yaklaştığı şu günlerde çocuğunuzla birlikte kitap alışverişine çıktığınızda birlikte göz atarsanız, onun da ilgisini çekecektir.
Gönderen
Unknown
zaman:
17:24
14 Ocak 2016 Perşembe
Yaşama Tutunmak İçin Nedenler
Son zamanlarda merak ettiğim bir kitabı okuyup bitirmenin verdiği mutluluk var üzerimde.
Kolektif Kitap'ın yeni çıkan kitaplarından Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, ilginç konusuyla dikkatimi çekti.
Kitabın yazarı Matt Haig bir depresyon geçirmiş, oldukça da uzun sürmüş, kitabında da bu dönemde yaşadıklarını, düşüncelerini, hayata bakışını anlatmış. Öyle güzel anlatmış ki, acaba okuyucu ne düşünür kaygısı taşımamış, olduğu gibi, açıkça yazmış her şeyi.
Kitabın sonuna koyduğu "Nasıl Yaşamalı (yardımcı olacağını düşündüğüm ama şahsen her zaman uyamadığım kırk tavsiye) bölümünü çok severek okudum; gerçekten faydalı tüyolar vermiş.
Kitabın arka kapak yazısı şöyle:
"Hissedilen ve hissedilmesi beklenen duygulara sıkışmış insanlara yalnız olmadıklarını hatırlatan Yaşama Tutunmak İçin Nedenler, kişisel bir hastalık öyküsü üzerinden toplumsal rahatsızlıklara işaret eden bir anlatı.
Matt Haig, depresyonla ışığını yitirmiş kaygı dolu kişisel tarihini yazarak, bizi zihnin iç karartıcı odalarından yavaş adımlarla çıkmaya davet ediyor.İyi hissetmeye ihtimal vermeyenlere, her şeyin daha da kötüleşebileceğinden korkanlara daha iyi hissetmenin ve daha çok sevmenin ihtimalini sunuyor.
'Depresyon, duygu ve düşüncenin bir nevi kuantum fiziği sayılır. Normalde üstünü örttüğünüz ne varsa açığa çıkarırken, sizi ve bildiğiniz her şeyi ortaya döker. Sadece evrenden ya da Carl Sagan'ın deyişiyle 'yıldız tozu'ndan oluşmakla kalmayıp, onun kadar karmaşığızdır da. Evrimsel psikologlar haklıdır belki: Kozmostan haberdar ilk tür olmanın bedelini, evren dolusu karanlığı hissederek ödüyoruzdur."
Eğer mutsuzsanız, bu aralar kendinizi kötü hissediyorsanız, kitaba bir göz atın derim.
Gönderen
Unknown
zaman:
17:23
24 Aralık 2015 Perşembe
En güzeli, çocuk kitapları!
Çocuk kitapları okumaya bayıldığımı söylemiştim değil mi?
İnsanın ruh halini değiştiriyor çocuk kitapları. Yaşadığınızı fark ediyorsunuz adeta!
İşte güzel bir kaç örnek Final Kültür Sanat Yayınları'ndan:
Başımızda Kuşlar
Yazan ve resimleyen: Samdra Gobet
"Bu kitap, kuşlarla birlikte yaşayan insanların ve insanlarla birlikte yaşayan kuşların öyküsüdür.
Öykünün mekanı düşsel bir ülkedir ve bu ülkede kuşlar, yuvalarını insanların başları üzerine yapar. İnsanlar, başlarının üzerindeki kuşlardan rahatsız olmak bir yana, onar olmadan yapamazlar. Çünkü kuşlar, şükran borçlarını ödemek için insanların hayatlarını kolaylaştırıp eksiklerini kapatırlar. Herkes hayatından memnundur. Fakat günün birinde insanlar, başlarının üzerindeki kuşları kafese kapatmaya başlayınca büyü bozulur, herkesin huzuru kaçar. Kuşlar hasta olur, insanlarsa mutsuz. Neyse ki, bütün bunlara karşı çıkan iyi yürekli insanlar da vardır!Özgürlüğün ve dostluğun kıymetini bilen insanlar...
Olağanüstü resimlere eşlik eden felsefi ve lirik bir anlatım...Ömür boyu saklanacak türden bir kitap!"
İhtiyar Pastacı ve Kırmızı Kedileri
Yazan: Tobias Aufmkolk
Resimleyen: Nicole Aufmkolk
"Dördü de kırmızı, dördü de oyuncu, dört sevimli kedi...
Ve dördü İhtiyar Pastacı'nın evinde yaşıyor. İhtiyar Pastacı'nın kedilerinden sonra hayatta en sevdiği şey, üzerinde kırmızı ahududu meyveleri bulunan lezzetli bir pasta. Fakat ahududuyu en az onun kadar çok seven biri daha var anlaşılan. Çünkü İhityar Pastacı ne zaman bir pasta yapıp soğumaya bıraksa, üzerindeki ahududular gizemli bir şekilde kayboluyor! İhtiyar Pastacı düşünüyor, taşınıyor, fakat hırsızın kim olabileceğini bulamıyor. Bunun üzerine ahududu hırsızını yakalamak için pusuya yatıp bekliyor ve sonunda onu yakalıyor. Fakat hırsız, İhtiyar Pastacı'nın hiç ummadığı biri çıkıyor!"
Dedektif Rino
Kayıp Penguen Vakası
Yazan: Pilar Lozano Carbayo&Alejandro Rodriguez
Resimleyen: Claudia Ranucci
"Fillerden biri kayıp mı olmuş? Aslanların yemeğini mi çalmışlar? Birileri kunduzları mı zehirlemiş? Pandanın üstüne bir kutu boya mı dökülmüş? Havuzda kan mı var? Sırtlana isimsiz mektuplar mı gönderiliyor? Devekuşuna tuzak kuran da kim? Ve geceleri ortaya çıkıp flamingoları korkutan bu gizemli gölge de neyin nesi? Hımmm...Galiba hayvanat bahçesinde birtakım gizli işler dönüyor!
Bunları çözmek için dedektif mi lazım? O halde sizi ofisime beklerim. Ben Dedektif Rino! Hayvanat bahçesinin üçüncü bölümüne gelin, orada beni sıcak göletimin içinde otururken bulacaksınız."
İnsanın ruh halini değiştiriyor çocuk kitapları. Yaşadığınızı fark ediyorsunuz adeta!
İşte güzel bir kaç örnek Final Kültür Sanat Yayınları'ndan:
Başımızda Kuşlar
Yazan ve resimleyen: Samdra Gobet
"Bu kitap, kuşlarla birlikte yaşayan insanların ve insanlarla birlikte yaşayan kuşların öyküsüdür.
Öykünün mekanı düşsel bir ülkedir ve bu ülkede kuşlar, yuvalarını insanların başları üzerine yapar. İnsanlar, başlarının üzerindeki kuşlardan rahatsız olmak bir yana, onar olmadan yapamazlar. Çünkü kuşlar, şükran borçlarını ödemek için insanların hayatlarını kolaylaştırıp eksiklerini kapatırlar. Herkes hayatından memnundur. Fakat günün birinde insanlar, başlarının üzerindeki kuşları kafese kapatmaya başlayınca büyü bozulur, herkesin huzuru kaçar. Kuşlar hasta olur, insanlarsa mutsuz. Neyse ki, bütün bunlara karşı çıkan iyi yürekli insanlar da vardır!Özgürlüğün ve dostluğun kıymetini bilen insanlar...
Olağanüstü resimlere eşlik eden felsefi ve lirik bir anlatım...Ömür boyu saklanacak türden bir kitap!"
İhtiyar Pastacı ve Kırmızı Kedileri
Yazan: Tobias Aufmkolk
Resimleyen: Nicole Aufmkolk
"Dördü de kırmızı, dördü de oyuncu, dört sevimli kedi...
Ve dördü İhtiyar Pastacı'nın evinde yaşıyor. İhtiyar Pastacı'nın kedilerinden sonra hayatta en sevdiği şey, üzerinde kırmızı ahududu meyveleri bulunan lezzetli bir pasta. Fakat ahududuyu en az onun kadar çok seven biri daha var anlaşılan. Çünkü İhityar Pastacı ne zaman bir pasta yapıp soğumaya bıraksa, üzerindeki ahududular gizemli bir şekilde kayboluyor! İhtiyar Pastacı düşünüyor, taşınıyor, fakat hırsızın kim olabileceğini bulamıyor. Bunun üzerine ahududu hırsızını yakalamak için pusuya yatıp bekliyor ve sonunda onu yakalıyor. Fakat hırsız, İhtiyar Pastacı'nın hiç ummadığı biri çıkıyor!"
Dedektif Rino
Kayıp Penguen Vakası
Yazan: Pilar Lozano Carbayo&Alejandro Rodriguez
Resimleyen: Claudia Ranucci
"Fillerden biri kayıp mı olmuş? Aslanların yemeğini mi çalmışlar? Birileri kunduzları mı zehirlemiş? Pandanın üstüne bir kutu boya mı dökülmüş? Havuzda kan mı var? Sırtlana isimsiz mektuplar mı gönderiliyor? Devekuşuna tuzak kuran da kim? Ve geceleri ortaya çıkıp flamingoları korkutan bu gizemli gölge de neyin nesi? Hımmm...Galiba hayvanat bahçesinde birtakım gizli işler dönüyor!
Bunları çözmek için dedektif mi lazım? O halde sizi ofisime beklerim. Ben Dedektif Rino! Hayvanat bahçesinin üçüncü bölümüne gelin, orada beni sıcak göletimin içinde otururken bulacaksınız."
Gönderen
Unknown
zaman:
11:36
14 Aralık 2015 Pazartesi
Aytül Akal Kitapları
Aytül Akal'ı bilmeyeniniz duymayanınız yoktur sanırım. Çocuk edebiyatının önemli isimlerinden birisi, birbirinden güzel kitapları var. Doğan Egmont'tan çıkan kitaplarından bazılarını tanıtacağım sizlere...
Dedemin Sihirli Mutfağı
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Emel Alp Sarı
"Işıl ışıl bir dünyanın kapıları açılıyor! Sizce orası dedenin mutfağı mı yoksa torunun oyun alanı mı? Renkli malzemeleriyle, fırça ve boyalarıyla tam bir panayır yeri sanki. Hadi beklemeyin daha fazla...Siz de katılın oyuna."
Sade anlatımı, cıvıl cıvıl resimleriyle çocukların çok seveceği bir kitap!
Babaannemin Perili Odası
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Neşe İnan Gök
"Rengarenk bir odanın kapıları açılıyor! Sizce orası babaannenin yatak odası mı torunun oyun odası mı? İncik boncuklarıyla, pelüş oyuncaklarıyla tam bir panayır yeri sanki. Hadi beklemeyin daha fazla...Siz de katılın oyuna."
Giyinip süslenmeyi çok seven kız çocuklarının çok seveceğini düşündüğüm bir kitap!
Moko ile Dinozo Serisi
- Vapurda Canavar
- Parkta Canavar
- Havuzda Canavar
- Karda Canavar
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Esra İlter Demirbilek
"Yağmur ormanlarından yakalanıp satılmak üzere büyük kente getirilen Dinozo, kafesinden kurtulmayı başarmıştı. Peki ama koskoca vapurun içinde yapayalnız ne yapacaktı, nasıl yaşayacaktı? Yoksa...yalnız değil miydi?"
İguana Dinozo ile fare Moko'nun vapurda tanışmaları ve sonrasında yaşadıkları maceraların anlatıldığı kitapların hepsi birbirinden eğlenceli. Çocuklar bayılacak!
Dedemin Sihirli Mutfağı
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Emel Alp Sarı
"Işıl ışıl bir dünyanın kapıları açılıyor! Sizce orası dedenin mutfağı mı yoksa torunun oyun alanı mı? Renkli malzemeleriyle, fırça ve boyalarıyla tam bir panayır yeri sanki. Hadi beklemeyin daha fazla...Siz de katılın oyuna."
Sade anlatımı, cıvıl cıvıl resimleriyle çocukların çok seveceği bir kitap!
Babaannemin Perili Odası
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Neşe İnan Gök
"Rengarenk bir odanın kapıları açılıyor! Sizce orası babaannenin yatak odası mı torunun oyun odası mı? İncik boncuklarıyla, pelüş oyuncaklarıyla tam bir panayır yeri sanki. Hadi beklemeyin daha fazla...Siz de katılın oyuna."
Giyinip süslenmeyi çok seven kız çocuklarının çok seveceğini düşündüğüm bir kitap!
Moko ile Dinozo Serisi
- Vapurda Canavar
- Parkta Canavar
- Havuzda Canavar
- Karda Canavar
Yazan: Aytül Akal
Resimleyen: Esra İlter Demirbilek
"Yağmur ormanlarından yakalanıp satılmak üzere büyük kente getirilen Dinozo, kafesinden kurtulmayı başarmıştı. Peki ama koskoca vapurun içinde yapayalnız ne yapacaktı, nasıl yaşayacaktı? Yoksa...yalnız değil miydi?"
İguana Dinozo ile fare Moko'nun vapurda tanışmaları ve sonrasında yaşadıkları maceraların anlatıldığı kitapların hepsi birbirinden eğlenceli. Çocuklar bayılacak!
Gönderen
Unknown
zaman:
14:56
12 Ekim 2015 Pazartesi
Benim Babam Ömür Adam / Ömer Açık
Günışığı Kitaplığı'ndan yeni bir kitap daha!
BENİM BABAM ÖMÜR ADAM
Ömer Açık
Editör: Müren Beykan
Bal sarısı bisikletin yolunda, aklı beş karış havada!
Güçlü öykülemesi ve özgün üslubuyla sevilen Ömer Açık, çocuklar için yazdığı ikinci romanında yine sıcacık ve umut dolu bir dünya yaratıyor. İlk çocuk romanı Menekşe İstasyonu'ndaki zengin dil kullanımı, mahalle kurgusu ve birbirinden ilginç kahramanlarıyla dikkati çeken yazar, bu kez rüzgarla haşır neşir, hayallerinin peşinde koşan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Çocukların heyecanını, yaşamı algılayışını başarıyla aktaran yazar, yarattığı mahalleyi ekmek fırını, kedili kitapçı ve dut ağaçlı meydan gibi sevginin sıcaklığını yansıtan ayrıntılarla biçimliyor. Benim Babam Ömür Adam, öğretmenlik görevini sürdüren Açık'tan, hem küçükler hem de büyükler için şiir tadında bir roman.
Arkadaşı Şair Amca'yla meydandaki dut ağacı altında buluşmayı seven Fiko'nun hayallerine giden yol, mor bir kuşaktır. Babasının verdiği üç karış uzunluğundaki kuşağı iki hafta boyunca kaybetmemesi gerekmektedir. İyi de, aklı beş karış havadaki Fiko bu işi başarabilir mi?.. Yaz tatili boyunca süreceği bal rengi bisikletin hayali bir yandan, aileye yeni katılacak bebeğin yarattığı karışık duygular bir yandan; Fiko'nun aklı karışmıştır bir kere...
Zevkle okunacak bir kitap! Kaçırılmaması tavsiye olunur :)
BENİM BABAM ÖMÜR ADAM
Ömer Açık
Editör: Müren Beykan
Bal sarısı bisikletin yolunda, aklı beş karış havada!
Güçlü öykülemesi ve özgün üslubuyla sevilen Ömer Açık, çocuklar için yazdığı ikinci romanında yine sıcacık ve umut dolu bir dünya yaratıyor. İlk çocuk romanı Menekşe İstasyonu'ndaki zengin dil kullanımı, mahalle kurgusu ve birbirinden ilginç kahramanlarıyla dikkati çeken yazar, bu kez rüzgarla haşır neşir, hayallerinin peşinde koşan bir çocuğun öyküsünü anlatıyor. Çocukların heyecanını, yaşamı algılayışını başarıyla aktaran yazar, yarattığı mahalleyi ekmek fırını, kedili kitapçı ve dut ağaçlı meydan gibi sevginin sıcaklığını yansıtan ayrıntılarla biçimliyor. Benim Babam Ömür Adam, öğretmenlik görevini sürdüren Açık'tan, hem küçükler hem de büyükler için şiir tadında bir roman.
Arkadaşı Şair Amca'yla meydandaki dut ağacı altında buluşmayı seven Fiko'nun hayallerine giden yol, mor bir kuşaktır. Babasının verdiği üç karış uzunluğundaki kuşağı iki hafta boyunca kaybetmemesi gerekmektedir. İyi de, aklı beş karış havadaki Fiko bu işi başarabilir mi?.. Yaz tatili boyunca süreceği bal rengi bisikletin hayali bir yandan, aileye yeni katılacak bebeğin yarattığı karışık duygular bir yandan; Fiko'nun aklı karışmıştır bir kere...
Zevkle okunacak bir kitap! Kaçırılmaması tavsiye olunur :)
Gönderen
Unknown
zaman:
14:07
7 Ekim 2015 Çarşamba
Yoksa Hayat Gençken Daha Mı Zor?
Belki bu yazımı okuyanlar beni, bu yaşta hala İpek Ongun okuduğum için garipseyebilir...Saygı duyarım...Ama İpek Ongun benim, 80 yaşına da gelsem vazgeçemeyeceğim yazarlardan biridir.
Bugüne dek çıkan bütün kitaplarını okudum, bu kitabı 2013'te çıkmıştı. Çıkar çıkmaz almıştım ama okumaya kıyamadığımdan, kitaplığımda bekliyordu. Geçenlerde baktım, Bir Genç Kızın Gizli Defteri serisinin son kitabı Nerde Kalmıştık çıkmış, hemen onu da aldım.
Yoksa Hayat Gençken Daha Mı Zor, bir serinin kitabı değil, başlı başına bir hikaye...Tam bir İpek Ongun tarzı. Bir okuldaki öğrencilerin ve çok sevdikleri öğretmenlerinin etrafında dönen olaylar anlatılıyor. Öğretmenin öğrencileri için nasıl çabaladığını, öğrencilerin her birinin başına gelen olaylar karşısında neler yaptıklarını okuyorsunuz kitapta.
Kitabın arka kapak yazısı şöyle:
"Kalp çarpıntıları her şeyin önüne geçerken,
Arayışlar şaşkına çevirirken,
Sevgiler, ilgiler, beğeniler birbirine karışırken,
Bu arada sıkı dostluklar sınanırken,
Yoksa Hayat Gençken Daha mı Zor?"
Ben, ne zaman canım sıkılsa, moralim bozulsa alırım elime bir İpek Ongun kitabı, başlarım okumaya ve tüm sıkıntımı unuturum... İlaç gibi gelir bana...
Gönderen
Unknown
zaman:
09:45
21 Ağustos 2015 Cuma
Çıtır Çıtır Felsefe - Makineler ve İnsanlar
Günışığı Kitaplığı'nın Çıtır Çıtır Felsefe serisi devam ediyor. Yeni kitap Makineler ve İnsanlar.
Çıtır Çıtır Felsefe
Makineler ve İnsanlar
Brigitte Labbé
Danışman: P. - F. Dupont-Beurier Resimleyen: Jacques Azam
Türkçe Yayın Editörü: Müren Beykan Türkçesi: Azada Aslan
Milyonların okuduğu Çıtır Çıtır Felsefe serisi 28. kitabına ulaştı!
Kontrol kimde? Makinelerde mi insanda mı?
Çocukları erken yaşta felsefeyle tanıştıran ve tüm dünyada her yaştan okurun beğenisini kazanan "Çıtır Çıtır Felsefe" dizisinin yaratıcısı Brigitte Labbé, Türkçeleşen 28. kitabında insan-doğa-teknoloji arasındaki etkileşimi tartışmaya açıyor. Makinelerin insan yaşamındaki etkisini yargıya varmadan, örnekler ve sorular eşliğinde irdeleyen kitap, çift yönlü bir bakış açısı sunuyor. Bir yandan makinelerin yaşamımızdaki önemini ve insanı özgürleştirdiğini açıklarken, diğer yandan onu nasıl tutsak kılabildiğini, üstelik doğayı da tahrip edebileceğini hatırlatıyor. Minik filozofları çoklu düşünmeye davet eden renkli kitap, Jacques Azam'ın karikatür tadında desenleriyle boyutlanıyor.Her yaştan okuru, sorular sormayı ve düşünmeyi gündelik yaşamın bir pratiği haline getirmeye özendiren, eğitimcileri ve ebeveynlerin ilk okuma önerileri arasındaki dizi, yeni kitaplarıyla zenginleşiyor.
İnsan arabayı icat ettiğinde, akciğerlerimizi ve şehirlerimizi boğan hava kirliliğine de neden oldu. Nükleer enerjiyi keşfettiğinde, yüz binlerce insan için elektrik üretmeyi başardı, ama binlerce canlının zarar gördüğü felaketleri de yarattı. İnsanın teknik gücü çok arttı. Ancak insan, tarihinde olmadığı kadar fazla, gökyüzünden ve yeryüzünden, denizlerden, nehirlerden, havadan, hayvanlardan, ağaçlardan ve çiçeklerden de sorumlu artık.
Çıtır Çıtır Felsefe
Makineler ve İnsanlar
Brigitte Labbé
Danışman: P. - F. Dupont-Beurier Resimleyen: Jacques Azam
Türkçe Yayın Editörü: Müren Beykan Türkçesi: Azada Aslan
Milyonların okuduğu Çıtır Çıtır Felsefe serisi 28. kitabına ulaştı!
Kontrol kimde? Makinelerde mi insanda mı?
Çocukları erken yaşta felsefeyle tanıştıran ve tüm dünyada her yaştan okurun beğenisini kazanan "Çıtır Çıtır Felsefe" dizisinin yaratıcısı Brigitte Labbé, Türkçeleşen 28. kitabında insan-doğa-teknoloji arasındaki etkileşimi tartışmaya açıyor. Makinelerin insan yaşamındaki etkisini yargıya varmadan, örnekler ve sorular eşliğinde irdeleyen kitap, çift yönlü bir bakış açısı sunuyor. Bir yandan makinelerin yaşamımızdaki önemini ve insanı özgürleştirdiğini açıklarken, diğer yandan onu nasıl tutsak kılabildiğini, üstelik doğayı da tahrip edebileceğini hatırlatıyor. Minik filozofları çoklu düşünmeye davet eden renkli kitap, Jacques Azam'ın karikatür tadında desenleriyle boyutlanıyor.Her yaştan okuru, sorular sormayı ve düşünmeyi gündelik yaşamın bir pratiği haline getirmeye özendiren, eğitimcileri ve ebeveynlerin ilk okuma önerileri arasındaki dizi, yeni kitaplarıyla zenginleşiyor.
İnsan arabayı icat ettiğinde, akciğerlerimizi ve şehirlerimizi boğan hava kirliliğine de neden oldu. Nükleer enerjiyi keşfettiğinde, yüz binlerce insan için elektrik üretmeyi başardı, ama binlerce canlının zarar gördüğü felaketleri de yarattı. İnsanın teknik gücü çok arttı. Ancak insan, tarihinde olmadığı kadar fazla, gökyüzünden ve yeryüzünden, denizlerden, nehirlerden, havadan, hayvanlardan, ağaçlardan ve çiçeklerden de sorumlu artık.
Gönderen
Unknown
zaman:
10:30
18 Ağustos 2015 Salı
Final Kültür Sanat'tan Yeniler
Aslında Temmuz ayında çıktı kitaplar ama ben koşturmaktan ancak fırsat bulabildim sizlerle paylaşmaya.
Final Kültür Sanat Yayınları'nın nefis kitaplarına iki yeni kitap daha eklendi:
Damdaki Kedi / Grazia Ciavatta
"Hiç tanımadığı bir yerde kaybolup yapayalnız kalan Kedicik telaşla bir çatıya sığınır. fakat yükseklik korkusu nedeniyle bir daha aşağı inemez ve bu garip yerde kapana kısılır. Onun yardım isteyen miyavlamalarını işiten iyi yürekli Martina ise evinin balkonundan ona yemek vermeye başlar ve böylece uzaktan da olsa sıcak bir arkadaşlık ilişkisi gelişir. Şimdi Kedicik'in korkularıyla yüzleşmesi ve özgürlüğe doğru br adım atması gerekmektedir..."
Neredesin Janinka? / David Cirici
"Bu kitap, insanların başlattığı korkunç bir savaşın ortasında altüst olan hayatını yeniden kurtarmak için yılmadan mücadele eden Yosun adında sevimli ve akıllı bir köpeği öyküsüdür...
Nedenini hiçbir zaman anlayamadığı, adına "savaş" denen bu felaket sırasında Yosun'un yaşadığı eve bir bomba düşer ve böylece hem evini, hem de çok sevdiği sahipleri Janinka ile Mirek'i kaybeder.
Hayatta kalmak için artık her gününü mücadeleyle geçirmeye başlayan Yosun, şehirdeki türlü kokular arasında sahibi Janinka'nın kokusunu aramaktan bir an olsun vazgeçmez. Ta ki bir gün...
Engeller karşısında asla pes etmeyen bu cesur köpeğin öyküsü sadece genç okurlara değil, yetişkinlere de esin verecek."
Yaz tatili için okunacak çok güzel iki kitap. Bence kaçırmayın...
Final Kültür Sanat Yayınları'nın nefis kitaplarına iki yeni kitap daha eklendi:
Damdaki Kedi / Grazia Ciavatta
"Hiç tanımadığı bir yerde kaybolup yapayalnız kalan Kedicik telaşla bir çatıya sığınır. fakat yükseklik korkusu nedeniyle bir daha aşağı inemez ve bu garip yerde kapana kısılır. Onun yardım isteyen miyavlamalarını işiten iyi yürekli Martina ise evinin balkonundan ona yemek vermeye başlar ve böylece uzaktan da olsa sıcak bir arkadaşlık ilişkisi gelişir. Şimdi Kedicik'in korkularıyla yüzleşmesi ve özgürlüğe doğru br adım atması gerekmektedir..."
Neredesin Janinka? / David Cirici
"Bu kitap, insanların başlattığı korkunç bir savaşın ortasında altüst olan hayatını yeniden kurtarmak için yılmadan mücadele eden Yosun adında sevimli ve akıllı bir köpeği öyküsüdür...
Nedenini hiçbir zaman anlayamadığı, adına "savaş" denen bu felaket sırasında Yosun'un yaşadığı eve bir bomba düşer ve böylece hem evini, hem de çok sevdiği sahipleri Janinka ile Mirek'i kaybeder.
Hayatta kalmak için artık her gününü mücadeleyle geçirmeye başlayan Yosun, şehirdeki türlü kokular arasında sahibi Janinka'nın kokusunu aramaktan bir an olsun vazgeçmez. Ta ki bir gün...
Engeller karşısında asla pes etmeyen bu cesur köpeğin öyküsü sadece genç okurlara değil, yetişkinlere de esin verecek."
Yaz tatili için okunacak çok güzel iki kitap. Bence kaçırmayın...
Gönderen
Unknown
zaman:
10:57
17 Ağustos 2015 Pazartesi
Müze / Susan Verde (Günışığı Kitaplığı)
Uzun zaman oldu yazamadım.
Artık eskisi kadar yazmak gelmiyor içimden, neden bilmem...
Ne zamandır kitap da okuyamadım, yüksek lisansa heves ettik bakalım, becerebilirsem...
Ama yeni çıkan kitapları takip ediyorum tabii.
Günışığı Kitaplığı'ndan yine çok güzel bir kitap çıkmış 3-8 yaş grubu için.
Müze
Yazan: Susan Verde
Resimleyen: Peter H. Reynolds
Türkçesi: Müren Beykan
Sanat dokununca yaşam renklenir!
Sanat müzelerine bakışımızı tazeleyen, müzelere ilişkin durağan ve "eski" algımızı çocuksu bir coşkuyla bozan enerji dolu bir kitap!
Amerikalı yazar Susan Verde ile çok ödüllü, ünlü illüstratör Peter H. Reynolds'un birlikte yarattıkları eser, hem küçükleri hem büyükleri etkileyecek nitelikte. Okuru bir sanat müzesinin kapısından içeriye, sınırsız bir hayaller dünyasına davet eden kitap, Van Gogh, Picasso, Rodin gibi ünlü sanatçıların eserlerini örnekleyerek, eğlenceli ve düşündürücü müze yolculukları öneriyor. Sayfalarındaki canlılığı kapağının dışına taşırmayı başarıyor; dünyaca ünlü sanat eserlerinin önünde bambaşka duygulara kapılan, hayallere dalan bir kız çocuğu eşliğinde yaşamın bin bir halini anımsatıyor. İllüstrasyonları ve şiirsel anlatımıyla çocukların yaratıcılıklarını tetikleyen bu özgün yapıt, her yaştan kitapsevere özgürlüğü fısıldıyor; sanatın ruh ve beden üzerindeki etkisini hissettiriyor.
Müzede zaman geçirmekten zevk alan biri var. Bir tablo onda dans etme arzusu uyandırıyor, başka bir tablo iştahını kabartıyor. Renkler, şekiller, eğriler büğrüler...insanı şaşkına çeviriyor, ama zaman çok eğlenceli geçiyor...
"Sanatı bir nesne olarak anlamaktan çok, onu deneyimlemek için cazip bir yol." Publishers Weekly
"Kitabın metnindeki ritm sanatın ateşlediği heyecanı yansıtıyor." Booklist
"Müzede kahkaha atmanın, poz vermenin, meraklı sorular sormanın aslında ne kadar ne kadar doğal olduğunu hem çocuklara hem de yetişkinlere hatırlatan bir kitap." School Library Journal
New York'ta doğan Susan Verde, Hamptons'a taşınıp Eğitim Fakültesi'nde eğitim gördü. Bir süre ortaokullarda öğretmenlik yaptı. İllüstratör Peter H. Reynolds ile bir yazarlık konferansında tanışan Verde, onunla Müze'yi paylaştı ve ikilinin ilk yapıtları böyle doğdu. İkilinin 2015 yılının sonunda yayınlanacak kitabı Ben Yogayım ( I Am Yoga); 2016 için müjdelenen kitapları ise The Water Princess ( Su Prensesi). Yazar, kütüphanelerde ve okullarda çocuklarla bir araya geliyor. East Hampton'da iki oğlu ve kızıyla yaşamını sürdüren yazar, çocuklara yoga öğretiyor.
Peter H. Reynolds, Massachusets Sanat Okulu'nda eğitim gördü. Okul yaşamı boyunca birçok ödüle değer görülen illüstratör, eğitiminin ardından çocuk kitapları yazmaya ve resimlemeye başladı. Kendi yazıp resimlediği kitaplardan bazıları; So Few Of Me (Benim Birazım, 2006), My Very Big Little World (Benim Koca Küçük Dünyam, 2006), The North Star (Kuzey Yıldızı, 2009). Türkçe'de de okurla buluşan The Dot (Nokta, 2003) eseri ise bol ödüllü çalışmalarından biri. Birçok farklı yazarla ödüllü projelere imza atan illüstratör, yaşamını Massachusetts'te sürdürüyor.
Artık eskisi kadar yazmak gelmiyor içimden, neden bilmem...
Ne zamandır kitap da okuyamadım, yüksek lisansa heves ettik bakalım, becerebilirsem...
Ama yeni çıkan kitapları takip ediyorum tabii.
Günışığı Kitaplığı'ndan yine çok güzel bir kitap çıkmış 3-8 yaş grubu için.
Müze
Yazan: Susan Verde
Resimleyen: Peter H. Reynolds
Türkçesi: Müren Beykan
Sanat dokununca yaşam renklenir!
Sanat müzelerine bakışımızı tazeleyen, müzelere ilişkin durağan ve "eski" algımızı çocuksu bir coşkuyla bozan enerji dolu bir kitap!
Amerikalı yazar Susan Verde ile çok ödüllü, ünlü illüstratör Peter H. Reynolds'un birlikte yarattıkları eser, hem küçükleri hem büyükleri etkileyecek nitelikte. Okuru bir sanat müzesinin kapısından içeriye, sınırsız bir hayaller dünyasına davet eden kitap, Van Gogh, Picasso, Rodin gibi ünlü sanatçıların eserlerini örnekleyerek, eğlenceli ve düşündürücü müze yolculukları öneriyor. Sayfalarındaki canlılığı kapağının dışına taşırmayı başarıyor; dünyaca ünlü sanat eserlerinin önünde bambaşka duygulara kapılan, hayallere dalan bir kız çocuğu eşliğinde yaşamın bin bir halini anımsatıyor. İllüstrasyonları ve şiirsel anlatımıyla çocukların yaratıcılıklarını tetikleyen bu özgün yapıt, her yaştan kitapsevere özgürlüğü fısıldıyor; sanatın ruh ve beden üzerindeki etkisini hissettiriyor.
Müzede zaman geçirmekten zevk alan biri var. Bir tablo onda dans etme arzusu uyandırıyor, başka bir tablo iştahını kabartıyor. Renkler, şekiller, eğriler büğrüler...insanı şaşkına çeviriyor, ama zaman çok eğlenceli geçiyor...
"Sanatı bir nesne olarak anlamaktan çok, onu deneyimlemek için cazip bir yol." Publishers Weekly
"Kitabın metnindeki ritm sanatın ateşlediği heyecanı yansıtıyor." Booklist
"Müzede kahkaha atmanın, poz vermenin, meraklı sorular sormanın aslında ne kadar ne kadar doğal olduğunu hem çocuklara hem de yetişkinlere hatırlatan bir kitap." School Library Journal
New York'ta doğan Susan Verde, Hamptons'a taşınıp Eğitim Fakültesi'nde eğitim gördü. Bir süre ortaokullarda öğretmenlik yaptı. İllüstratör Peter H. Reynolds ile bir yazarlık konferansında tanışan Verde, onunla Müze'yi paylaştı ve ikilinin ilk yapıtları böyle doğdu. İkilinin 2015 yılının sonunda yayınlanacak kitabı Ben Yogayım ( I Am Yoga); 2016 için müjdelenen kitapları ise The Water Princess ( Su Prensesi). Yazar, kütüphanelerde ve okullarda çocuklarla bir araya geliyor. East Hampton'da iki oğlu ve kızıyla yaşamını sürdüren yazar, çocuklara yoga öğretiyor.
Peter H. Reynolds, Massachusets Sanat Okulu'nda eğitim gördü. Okul yaşamı boyunca birçok ödüle değer görülen illüstratör, eğitiminin ardından çocuk kitapları yazmaya ve resimlemeye başladı. Kendi yazıp resimlediği kitaplardan bazıları; So Few Of Me (Benim Birazım, 2006), My Very Big Little World (Benim Koca Küçük Dünyam, 2006), The North Star (Kuzey Yıldızı, 2009). Türkçe'de de okurla buluşan The Dot (Nokta, 2003) eseri ise bol ödüllü çalışmalarından biri. Birçok farklı yazarla ödüllü projelere imza atan illüstratör, yaşamını Massachusetts'te sürdürüyor.
Gönderen
Unknown
zaman:
11:56
26 Haziran 2015 Cuma
Kadın Beyni Erkek Beyni / Serkan Karaismailoğlu
Beyne olan merakım yaklaşık birkaç sene önce başladı. Bunda sevgili arkadaşım Esra Öz'ün payı büyük. Onun sayesinde N Beyin'i tanıdım. Serkan Karaismailoğlu ve Sinan Canan'ın kurdukları N Beyin grubu, beyin üzerine süper ötesi şeyler anlatan, bizlere beyni sıkmadan bıkmadan usanmadan anlatan bir gruptu. Şimdi Serkan Karaismailoğlu sanırım gruptan ayrıldı, farklı üyelerle yoluna devam ediyor N Beyin.
Serkan Karaismailoğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı'nda doktora yapmış ve halen aynı kurumda çalışmaya devam ediyor. Kitapta beyni size öyle güzel anlatıyor ki bayılıyorsunuz!Şaka değil, gerçekten okurken bayılabilirsiniz :) Esprili dili, açıklayıcı anlatımı ve verdiği önemli bilgiler ile okurken bir de bakmışsınız bütün kitabı çizik çizik çizmişsiniz!Aslında hiç sevmem okurken kitabı çizmeyi ama bu kitapta çizmem gerekti napıyım, hepsi çok faydalı bilgilerdi.
Altını çizdiklerimden bazıları:
- "Son 10 yılda yapılan çalışmalar çok net ortaya koymaktadır ki beynimizin kendine ait bir cinsiyeti vardır. Beynimizin sahip olduğu cinsiyet, biyolojik cinsimizden bağımsızdır. Yani genel anlamda erkeklerin çoğu erkek beynine, kadınların çoğu dişi beynine sahip olmakla beraber bunun tam tersi de söz konusu olmaktadır."
- "Erkekler kadınların söylediği şeyleri düşünürken, kadınlar erkeklerin söylemediği şeyleri düşünür."
- "Hollanda ve Portekiz'de yapılan bilimsel çalışmalar, erkeklerin beyni ile ilgili çok enteresan bir durumu gözler önüne sermiştir. Ergenlik dönemindeki testosteron ve östrojen hormonlarındaki dalgalanmaların, kız ve erkeklerin beyinlerinde duyma farklılıklarını iyice belirginleştirdiği gösterilmiştir. Örneğin yapılan bir çalışmada yaşları 17-25 arasında olan sağlıklı erkek ve kadın gönüllülere iki tip ses dinlettirilmiştir. Bu seslerden birinde kişilere müzik dinletilirken diğerinde belirli bir frekansta kendini tekrarlayan parazit sesler dinlettirilmiştir. Gönüllüler bu sesleri dinlerken eş zamanlı olarak beyin görüntüleri incelenmiştir. Kadınların beyninde hem müzik hem de parazit sesin etkin bir şekilde analiz edildiği görülmüştür. Yani beynin ilgili kısımları her iki ses türünde de aktif bir şekilde çalışmaktadır. Diğer taraftan erkeklerdeki durum bir miktar farklı sonuçlar ortaya koymuştur.
Erkeklerin beynindeki ilgili alan, kadınlarda olduğu gibi müzik dinlerken etkin bir şekilde çalışır ancak parazit sesini duyduğunda kadınlardan farklı olarak buradaki aktiviteyi durdurmaktadır. Yani parazit gibi kendini tekrarlayan bir ses durumu söz konusu olduğunda erkek beyninde ilgili alanlarda aktivite durmaktadır. Çok ilginç bir şekilde erkek beyni tekrar eden uyarıya daha fazla ket vurmaktadır. O nedenle sevgili kadınlar bir şeyi defalarca tekrarlama çabanız aslında erkeğin sizi hiç duymamasına neden olmaktadır. Çünkü erkek beyni sizin yaptığınız bu tekrarları otomatik olarak parazit gibi algılayıp beyindeki ilgili bölümde aktiviteyi kapatmaktadır. İşte bu nedenle erkek, duyamadığı bu tekrarlara "dır dır" adını vermektedir."
Bu kitabı herkes okumalı herkes! Uçarı kaçarı yok!
Altını çizdiklerimden bazıları:
- "Son 10 yılda yapılan çalışmalar çok net ortaya koymaktadır ki beynimizin kendine ait bir cinsiyeti vardır. Beynimizin sahip olduğu cinsiyet, biyolojik cinsimizden bağımsızdır. Yani genel anlamda erkeklerin çoğu erkek beynine, kadınların çoğu dişi beynine sahip olmakla beraber bunun tam tersi de söz konusu olmaktadır."
- "Erkekler kadınların söylediği şeyleri düşünürken, kadınlar erkeklerin söylemediği şeyleri düşünür."
- "Hollanda ve Portekiz'de yapılan bilimsel çalışmalar, erkeklerin beyni ile ilgili çok enteresan bir durumu gözler önüne sermiştir. Ergenlik dönemindeki testosteron ve östrojen hormonlarındaki dalgalanmaların, kız ve erkeklerin beyinlerinde duyma farklılıklarını iyice belirginleştirdiği gösterilmiştir. Örneğin yapılan bir çalışmada yaşları 17-25 arasında olan sağlıklı erkek ve kadın gönüllülere iki tip ses dinlettirilmiştir. Bu seslerden birinde kişilere müzik dinletilirken diğerinde belirli bir frekansta kendini tekrarlayan parazit sesler dinlettirilmiştir. Gönüllüler bu sesleri dinlerken eş zamanlı olarak beyin görüntüleri incelenmiştir. Kadınların beyninde hem müzik hem de parazit sesin etkin bir şekilde analiz edildiği görülmüştür. Yani beynin ilgili kısımları her iki ses türünde de aktif bir şekilde çalışmaktadır. Diğer taraftan erkeklerdeki durum bir miktar farklı sonuçlar ortaya koymuştur.
Erkeklerin beynindeki ilgili alan, kadınlarda olduğu gibi müzik dinlerken etkin bir şekilde çalışır ancak parazit sesini duyduğunda kadınlardan farklı olarak buradaki aktiviteyi durdurmaktadır. Yani parazit gibi kendini tekrarlayan bir ses durumu söz konusu olduğunda erkek beyninde ilgili alanlarda aktivite durmaktadır. Çok ilginç bir şekilde erkek beyni tekrar eden uyarıya daha fazla ket vurmaktadır. O nedenle sevgili kadınlar bir şeyi defalarca tekrarlama çabanız aslında erkeğin sizi hiç duymamasına neden olmaktadır. Çünkü erkek beyni sizin yaptığınız bu tekrarları otomatik olarak parazit gibi algılayıp beyindeki ilgili bölümde aktiviteyi kapatmaktadır. İşte bu nedenle erkek, duyamadığı bu tekrarlara "dır dır" adını vermektedir."
Bu kitabı herkes okumalı herkes! Uçarı kaçarı yok!
Gönderen
Unknown
zaman:
15:46
22 Haziran 2015 Pazartesi
Fil Kadar Küçük / Jennifer Richard Jacobson
Son zamanlarda okuduğum en güzel çocuk kitabıydı.
Kitapçıda dikkatimi çeken kapağı sayesinde tanıştım onunla. Arka kapak yazısını okuyunca anladım ki bir anne oğul hikayesi.
Küçücük bir çocuk düşünün. 11 yaşında ama yaşadığı şeyler için çok küçük. Bir gün annesiyle kamp yapmaya gidiyor ve ertesi sabah uyandığında yanında annesinin olmadığını görüyor. Sadece annesinin değil, kiraladıkları arabanın da yerinde de yeller esiyor. Annesinin akli dengesi yerinde değil ve önceden de böyle şeyler yapmış, ancak Jack o kadar cesur ve güçlü bir çocuk ki, annesini kendi aramaya karar veriyor ve böylece macera başlıyor.
Yazar bir çocuğun yaşadıklarını, hissettiklerini öyle güzel anlatmış ki bence çocuk kitapları yazarı olmak demek bu demek! Tıpkı bir çocuk gibi düşünebilmek, hareket edebilmek, hissedebilmek ve bunları okuyucuya çocuk gibi aktarabilmek...
Çocuklardan önce yetişkinlere tavsiyedir bu kitap...
Kitabın arka kapak yazısı şöyle:
"Filler tehlikeyi sezebilir. Onlar, yaklaşan tsunamiyi ya da depremi önceden hissedebilme kabiliyetine sahiptir. Ne yazık ki Jack bu yeteneğe sahip değildi. Bu yüzden, hayatının tepetaklak olduğu gün, hazırlıksız yakalanmıştı.
11 yaşındaki Jack, sabah uyanıp önceki gün annesiyle geldiği kamp alanında yalnız olduğunu fark eder. Akli dengesi yerinde olmayan annesinin daha önce de ortadan kaybolduğunu bilen ve buna alışkın olan Jack, diğer çocukların yapacağı gibi birilerine annesinin kayıp olduğunu haber vermek yerine kendi başının çaresine bakmaya karar verir. Annesini kendisi bulacaktır. Bunun için yapması gerekenlerse önce karnını doyurmak, sonra da kamp alanından evine dönmenin yolunu bulmaktır."
Gönderen
Unknown
zaman:
15:46
26 Mayıs 2015 Salı
Celladına Aşık Olmak / İlkim Öz
Hayatımda fark yaratan kadınlardan İlkim Öz...
Onun sayesinde hayata daha farklı bakabilmeyi öğrendim.
En son kitabı Celladına Aşık Olmak'ı, Ankara Kitap Fuarı'ndan almış, hem de kendisine imzalatmıştım. Ama hemen okuyup bitirmemek için bir süre kütüphanemde sakladım! Evet benim böyle garip huylarım vardır. Çok sevdiğim yazarların merakla beklediğim kitaplarını alınca hemen bir çırpıda bitmesin diye okumam. Önce bir müddet kütüphanemde dinlendiririm :)
Celladına Aşık Olmak bir gecede okuyup bitireceğiniz ama etkisinden uzun süre çıkamayacağınız bir kitap. Birbirinden farklı birçok kadının hikayelerini okuyacak, okurken hayretler içinde kalacaksınız. Ben açıkçası böyle hikayeleri duyunca kendi hayatımdan zaman zaman şikayet ettiğim için pişmanlık duyuyorum. Gerçekten çok zor şeyler yaşayan, hayatı altüst olan, buna rağmen o illetten kurtulamayan, hayatından çıkarıp atamayan kadınlar var. Bu kitabında da bu kadınları anlatıyor İlkim Öz. Tabii ki her kadının, her annenin ve bence en önemlisi her erkeğin okuması gereken bir kitap.
Kitabın arka kapak yazısı şöyle:
"Yoksa siz de mi celladınıza aşıksınız?
Ülkemizde Psikoterapi Öykülerinin öncüsü olan İlkim Öz, bu kitabında 'celladına aşık olan kadınları' kaleme alıyor. Gerçek yaşam öykülerinden oluşan terapi öykülerini okurken, insanın en temel ihtiyacı olan sevme-sevilme duygusundaki eksiklerin, kişiyi ne büyük çıkmazlara götürdüğüne şahit olacaksınız. Celladına Aşık Olmak'ta yer alan psikoterapi öykülerinde, yaygın bir sendroma, Stokholm Sendromu'na ışık tutan ünlü psikolog/yazar İlkim Öz'ün bu kitabı da diğerleri gibi pek çok kadına ışık tutacaktır.
'Ruhum işkencede olduğu halde neden ayrılamıyorum?' diyorsanız bu kitabı tereddütsüz okumalısınız."
Gönderen
Unknown
zaman:
09:22
5 Mayıs 2015 Salı
Hamburgere Dönüşen Anne / Fatih Erdoğan (Mavibulut Yayıncılık)
Mavibulut'un kitaplarına bayıldığımı söylemiş miydim?
Peki, Fatih Erdoğan'a bayıldığımı?
Zaten bu ikisi birbirine bağlı :)
Hamburgere Dönüşen Anne, Fatih Erdoğan'ın yeni kitaplarından. Yine çok güzel yazmış.
Evin annesi Güler Hanım, bir gün aniden hamburgere dönüşüyor ve ailenin diğer üyeleri ne yapacaklarını şaşırıyor. Hele de komşuları Ayten Hanım gelip Güler Hanım'ı sorunca, işler iyice çıkmaza giriyor!
Kitap çok neşeli, okurken yüzünüzdeki gülümseme silinmiyor. Çocuklarınız için alırsanız, dayanamayıp sizin de okuyacağınıza eminim! Ha yok kendiniz için alırsanız, zaten sorun yok :)
Kitabın tanıtım yazısı şöyle:
"Not: Lütfen kitabı yemeyin!
Evli ve iki çocuklu Güler hanım bir sabah uyandığında kendini orta boy bir hamburgere dönüşmüş olarak buldu. Bu da çok tuhaf sayılmazdı çünkü Güler hanım da orta boyluydu. O nedenle kocası Hasan bey ve oğulları Ege ile Emre de bu duruma çok şaşırmadılar. Ama anneleri bir hamburgere dönüştüyse o sabah kahvaltıyı kim hazırlayacaktı? Peki ya kim çay koyacaktı? En iyisi kahvaltıyı börekçide yapmaktı...Evet evet, en mantıklısı buydu. Annelerini yiyecek halleri yoktu ya!
Dünyadaki işleri çoğunun kadın emeğiyle yapıldığı ama tabiri caizse "kaymağını" erkeklerin yediği hepimizin malumudur. Ya da belki de değildir... Gerçekten de hepimiz bu durumu o kadar kanıksamışızdır ki etrafımızda kendi kendine yoluna giren birçok sorunun arkasındaki ince dokunuşun farkına bile varmayız. Taa ki onu kaybedene dek!
Bu kitapta da kahramanımız Güler Hanım'ın yemekleri yerine hamburger istediklerini söyleyen eşi ve çocukları ertesi gün Güler Hanım'ı bir hamburgere dönüşmüş olarak bulurlar! Fatih Erdoğan, kendi gülmeden güldüren esprileri ve bunları anlatırken takındığı 'ciddi' tonuyla daha ilk sayfadan itibaren bize kahkahalar attırmakla kalmıyor, üst üste dizdiği acayiplikler silsilesiyle aslında hepimizin her gün aşina olduğu, fazlasıyla 'gerçek' ve bir o kadar da lezzetli bir hikaye ortaya çıkarıyor."
Gönderen
Unknown
zaman:
14:28
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)