26 Şubat 2016 Cuma

Günışığı Kitaplığı 20.yılını kutluyor!



Çocuk ve gençlik edebiyatımıza yepyeni bir yol çizen Günışığı Kitaplığı, edebiyat yayıncılığındaki 20. yılını, hazırladığı özel tasarım Çizgili Defter ile kutluyor. Her sayfası, bugüne dek yayımladığı kitaplardan derlenen 100'den fazla alıntı ve desenle bezeli 224 sayfalık defter, özgün bir albüm niteliğinde.

Çizgili Defter'de; Murathan Mungan, Ursula K.Le Guin, Necati Tosuner, Müge İplikçi, Selim İleri, Sema Kaygusuz, Necati Güngör, Aslı Der, Neslihan Önderoğlu, Zoran Drvenkar ve Gaye Boralıoğlu gibi pek çok yazarın, Günışığı Kitaplığı tarafından yayımlanan kitaplarından ve seçkilerdeki yazılardan alıntılar yer buluyor.

Özenli baskısıyla dikkati çeken defterin sayfaları arasında sürprizler yaratan özgün desenler; Behiç Ak, Oliver Jeffers, Huban Korman, Mustafa Delioğlu, Betül Sayın, Sadi Güran, Sedat Girgin, Gözde Bitir, Jacques Azam ve Peter H. Reynolds gibi sanatçıların imzasını taşıyor.






Yayınevinden yeni çıkan çok güzel bir kitap da var!

Mutsuz Palyaçolar Örgütü

Yazan: Neslihan Önderoğlu

Editör: Müren Beykan

Dünyanın kapılarını aralayan öyküler...

Haldun Taner Öykü Ödülü sahibi, çağdaş öykücülüğümüzün önemli isimlerinden Neslihan Önderoğlu, incelikli hikayelerini bu kez gençler için kaleme aldı. Köprü Kitaplar koleksiyonu için yazdığı romanı Bana Sesini Bırak ile gençlik edebiyatına giriş yapan yazar, Mutsuz Palyaçolar Örgütü adlı son öykü kitabında yalın ama bir o kadar da güçlü diliyle dikkat çekiyor. Gündelik yaşamın kırılgan ayrıntılarına özenle dokunan 15 öykü, arkadaşlık, mahalle yaşamı, aile ilişkileri ve gençlik duygularıyla okuru sarıp sarmalıyor. Söylediklerinin yanı sıra, söyleyemedikleriyle de yüreklere seslenen Önderoğlu, öykülerinde sahicilikten taviz vermiyor; gençlerin, görmezden gelinenlerin, her şeye rağmen hayal kurmaktan vazgeçmeyenlerin yanında duruyor.

Okul yolunda yenen dondurmanın unutulmaz tadı, pencere önünde bekleyen iki kardeşin ortak coşkusu, masmavi gökyüzündeki bir uçağın kanadına takılan hayaller, aşık kalplerin cesareti, baba yolunu gözleyen yürekler, rüzgarla haşır neşir hüzünler... İlkgençlik yıllarının rengini, sesini ve duygularını yansıtan öykülerde, hüzün ve neşe, umut ve hayal kırıklığı, çocuksu merak ve naif kabullenişler birbirine dolanıyor...





18 Şubat 2016 Perşembe

Can Yayınları'ndan yeni kitaplar

Can Çocuk'tan birbirinden güzel yeni kitaplar geliyor. İşte onlardan iki tanesi!


Tilki Tilki Saat Kaç?

Yazan: Refik Durbaş
Resimleyen: Burcu Yılmaz

Kaşı kınalı dağlarda, kar yuvası ormanlarda, yıldızlı ağaçların arasında dolaşan kurnaz mı kurnaz tilkilerin masalları... Tek başına olur mu? Kırmızı atkılı horoz, ormanın kralı aslan, masal düşkünü kurt ve yargıçlık yapan maymun da eşlik ediyor tilkinin maceralarına.

Refik Durbaş'ın incelikli kaleminde şiirleşen bu yepyeni masallar, okurları sözün en güzel haliyle tanışmaya çağırıyor.




Karga Beyaz ve Posbıyık Usta

Yazan: Koray Avcı Çakman
Resimleyen: Gözde Bitir

Kim demiş kargalar meraklı değildir diye?

Gece yarısı, Posbıyık Usta'nın dükkanındaki oyuncaklar canlanıp da Karga Beyaz peşlerine düşünce neler olur neler! Dostu Tembel'i de alıp yanına, atılır heyecan dolu bir maceraya...




Hoflipuf

Yazan: Koray Avcı Çakman
Resimleyen: Mert Tugen


Kötü Kalpli Kraliçe'nin kaktüsü, Alaaddin'in pis kokulu ayakkabısı, Fareli köyün davulcusu, Kırmızı Başlıklı Kız'ın çorapları... Masallar Alemi'nde bir şeyler oluyor!

Masalların koruyucusu Mışmuş ve baş masal bekçisi Bebikus, bir yandan masal kahramanlarının bitmek tükenmek bilmeyen şikayetleriyle uğraşırken, bir yandan da birdenbire ortadan kaybolan masal eşyalarının peşine düşüyor. Neyse ki, gizemli hırsızı yakalamanın yolu, oyun oynamaktan geçiyor!







16 Şubat 2016 Salı

Hatırlamak ve Unutmak

Milyonların okuduğu "Çıtır Çıtır Felsefe" dizisi 29. kitaba ulaştı!



Yeni kitap Hatırlamak ve Unutmak.
Yazan: Brigitte Labbé

Danışman: P. - F. Dupont-Beurier
Resimleyen: Jacques Azam
Türkçe yayın editörü: Müren Beykan
Türkçesi: Azada Aslan

İnsan anılardan oluşur ve her insan bir hafızadır.

Felsefeyi çocukların gündelik yaşamına ustalıkla yerleştiren ve dünyada milyonlarca okura ulaşan "Çıtır Çıtır Felsefe" dizisinin 29. kitabı, birbirinin zıddı gibi görünse de iç içe geçen hatırlamak ve unutmak kavramları üzerine düşündürüyor. Dizinin yaratıcısı Brigitte Labbé, insan belleğinin çok yönlü ve şaşırtıcı işleyişini, bilgisayardan farkını, örnekler ve sorular eşliğinde irdeliyor. Bir yandan hem kişisel hem de toplumsal açıdan hatırlamanın önemine dikkat çeken kitap, diğer yandan anılarla yaşamanın etkisini anımsatıyor. Jacques Azam'ın karikatür tadındaki desenleri de okul çağındaki filozofların çoklu düşünmesine katkıda bulunuyor. Her yaştan okuru etkileyen, sorular sormayı gündelik yaşamın bir pratiği haline getirmeye özendiren, eğitimcilerin ve ebeveynlerin ilk okuma önerileri arasındaki dizi, yeni kitaplarıyla zenginleşiyor.

Bir müziğin tınısıyla, bir fotoğraf karesiyle, eski bir oyuncak ayının dokunuşuyla, bir pastanın tadıyla, bir bebek oyuncağı görünce uyanan bellek, bizi bizden alıp geçmişin tatlarına daldırır. O bellek, bize bizden söz eder; gerçek bizden. Üstelik ne tuhaftır ki, hatırladıklarımızı da seçemeyiz. Hatırlamak isteriz ama unuturuz; unutmak isteriz ama hatırlarız...

Bu seri bence herkesin evinde olmalı. Yazar her kitapta çok güzel konulara değiniyor. Bir iki kitabı alıp okuyun, bana hak vereceksiniz.


11 Şubat 2016 Perşembe

Domingo'dan Yeniler


Kitap yazmayı düşündünüz mü hiç? Benim en büyük hayalimdir bir gün bir kitap yazabilmek. Öyle önemli, öyle büyük bir iş ki bana göre kitap yazmak, sonsuz saygı duyuyorum yazarlara. O hikayeyi kurgulamak, karakterleri oluşturmak, olayları sıralamak, dilini hem anlaşılır hem de edebi bir ağırlığı olacak şekilde ayarlamak... Tabii şimdilerde herkes yazar olmuş! Önüne gelen kitap yazıyor, aşk hikayeleri döşeniyor! Ben hakkıyla yazılmış, her biri kült haline gelmiş kitaplardan bahsediyorum.

Kitap yazmayı düşünen ufaklıklar için güzel bir başlangıç kitabı En Güzel Öykünü Yaz. İngiliz yazar Christopher Edge tarafından, Oxford danışmanlığında hazırlanmış, özellikle İngiltere'de büyük ilgi gören bir yaratıcı yazım rehberi olan kitabın, çocukların ve hatta büyüklerin ilgisini çekmemesi mümkün değil.

Kitabı nasıl kullanacağınızın anlatıldığı bölümle başlayan kitap, oldukça zengin bir içeriğe sahip. İlham perisinin gelmesi için ne yapmalısınız, karakterleri nasıl yaratabilirsiniz, olay örgüsünü nasıl oluşturursunuz ve en önemlisi dilinizi nasıl zenginleştireceğiniz hakkında çok yararlı ipuçları bulacaksınız.

Kitabın tanıtım yazısı şöyle:

"EVET, YAPABİLİRSİN!

İşte en iyi öykünü yazmak için ihtiyacın olan HER ŞEY!

ÖYKÜNÜN KONUSUNU SEÇ
Beklediğin ilham bir türlü gelmiyor mu? Rüyalarından kopya çekmeye ne dersin?

ETKİLEYİCİ KARAKTERLER YARAT
En kötüler bile her zaman kötü olmayabilir. Hatır sormak için her gün babaannesini arayan zalim bir çete lideri kulağa nasıl geliyor?

BÜYÜLEYİCİ KELİMELER KULLAN
Hatta dilersen kendi kelimelerini yarat.

VE OKURU SERSEMLETECEK BİR SONLA NOKTAYI KOY
Harika öyküler harika sonlara ihtiyaç duyar.

Yaratıcılığını parlatacak öneriler, ilham verici fikirler ve uzak durman gereken tuzaklar. Hemen şimdi kalemi eline alıp yazmaya başlaman için gereken her şey bu harika alet çantasında."

Genç yetenekler bu kitabı kaçırmamalı bence!



İkinci kitap Gökyüzü Çocukları, Katherine Rundell'ın İngiltere'de büyük övgü toplayan ve önemli ödüller kazanan kitabı. Kitabı elinize aldığınız ve okumaya başladığınızda bırakamayacağınızı iddia ediyor Domingo sakinleri; ben de merakıma yenik düşüp yakında okumaya başlayacağım.

Kitabın tanıtım yazısı şöyle:

"Herkes Sophie'nin bir gemi kazasında kimsesiz kaldığına inanıyor. Onu okyanusta sürüklenen bir çello kutusunun içinden alıp, kitaplar ve tuhaflıklarla dolu bir evde büyüten Charles bile. Ama Sophie'nin Charles'tan öğrendiği önemli bir şey var: Ne kadar küçük olursa olsun, asla bir ihtimali göz ardı etme.

Sophie bir yandan onu Charles'tan ayırıp bir yetimhaneye yerleştirmeye çalışan yetkililerden kaçacak, diğer yandan bir çello sesinin peşinden annesinin izini sürecek. Rehberi ise çatılarda yaşayan, ip üstünde kaldırımdaymış gibi yürüyebilen, gizemlerle dolu Matteo. Sokaklar ikisi için de tehlikeli. Ama Paris'in tüm çatıları ve gökyüzü onların."

Ben okumaya gidiyorum, görüşürüz!