25 Şubat 2015 Çarşamba

Konuş ki Dinlesin Dinle ki Konuşsun / Adele Faber - Elaine Mazlish



Çocuklarla iletişim kurmak kolay mı sizce?

Eğer çocuk kendi çocuğunuz değilse kolay ancak kendi çocuğunuzsa öyle sanıldığı kadar kolay değil!

Onlara kızmadan, bağırmadan istediğimizi yaptırabilmek, cezalandırmadan doğru olanı öğretmek bence gerçekten zor! Bunu çocuğum olunca çok iyi anladım.

Ama imkansız da değil tabii. Her şeyin bir yolu var, öğrenmek gerek. Tabii öğrendiklerinizi uygulamak da :)



Bu kitapta da çocuklarla iletişim kurmak için gerçekten faydalı ipuçları veriliyor, yöntemler öğretiliyor. Dediğim gibi eğer bunu yaşamınıza uyarlayıp her zaman uygulayabilirseniz çok faydasını görürsünüz. Ben her zaman olmasa da sıklıkla uygulamaya çalışıyorum ve oğlum üzerinde gerçekten faydasını görüyorum. Malum insan her daim mutlu mesut olamıyor, bazen canınız sıkkın, bazen mutsuz, bazen sabırsız, tahammülsüz olabiliyorsunuz. Eh böyle zamanlarda da çocuğunuza sonsuz bir sabır gösteremiyor ve istemediğiniz şekilde konuşup davranabiliyorsunuz. O sebeple bu kitapta anlatılanları gerçekten yaşam biçimi haline getirmek gerek.

Kitap, Doğan Kitap'ın Anne Baba Akademisi serisinden. Yazarlar Adele Faber ve Elaine Mazlish.

Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

"Çocuğunuzun ne hissettiğini nasıl anlarsınız?
Azarlamadan ya da cezalandırmadan ona nasıl yol gösterirsiniz?
Çocuğunuz isteklerinde ısrar ettiğinde ne yapmalısınız?
Onunla doğru iletişim kurabilmek için hangi yolu izlemelisiniz?

Çocuklar mutluysa anne babalar da mutludur, ya da tam tersi. İki tarafın da mutluluğuna giden yol, doğru iletişimi giden yol, doğru iletişimi kurmaktan geçer. Çocuklar genellikle anne babalarının kendilerini anlamadığını düşünür, anne babalar da çocuklarına söz dinletemediklerinden şikayet ederler. İletişim sorununu çözmek ise yetişkinlerin sorumluluğundadır. Bunun ilk adımı da yaşı kaç olursa olsun çocukların da birey olduklarını unutmamaktadır.

Anne babalar ile çocuklar arasındaki iletişim sorunundan yola çıkan Adele Faber ve Elaine Mazlish, bu kitapta anne babaların 'Çocuğumla nasıl iletişim kurabilirim?' sorusuna yanıt arıyorlar. Çocukların duygularına gerçekten saygı göstermenin ve ceza yerine yaratıcı çözümler sunmanın onların kişilik gelişimi için önemini ortaya koyuyorlar. Örnek diyaloglar ve karikatürlerle uygulaması kolay yöntemler sunuyorlar.

Konuş ki Dinlesin Dinle ki Konuşsun, sadece anne babalar için değil, aynı zamanda eğitimciler için de destekleyici, samimi ve etkili yöntemlerin olduğu bir rehber niteliğinde.

Adele Faber ve Elaine Mazlish, New York Times bestseller yazarlarıdır. Kitapları milyonlarca satmış, otuzun üstünde dile çevrilmiştir. 
Konuş ki Dinlesin Dinle ki Konuşsun, Child dergisi tarafından aile ve eğitim konularında yılın en iyi kitabı seçilmiştir."

Anne babalara tavsiyemdir, okuyun ve en önemlisi okuduklarınızı hayata geçirmeye çalışın.

19 Şubat 2015 Perşembe

Bana Sesini Bırak / Neslihan Önderoğlu (Günışığı Kitaplığı)

Köprü Kitaplar koleksiyonu, 18. kitabında çağdaş öykücü Neslihan Önderoğlu'nu konuk ediyor!

KÖPRÜ KİTAPLAR 

Gençleri ve her yaştan okuru edebiyatımızın usta kalemleriyle buluşturan, 2010 Mehmet Fuat Yayıncılık Ödülü'ne değer görülen "Köprü Kitaplar" dizisi, çağdaş Türk edebiyatının usta yazarlarının daha önce yayımlanmış yapıtlarını ve yeni kaleme aldıkları yapıtları bir araya getiriyor.

Çağdaş Türk edebiyatıyla çocuklar ve gençler arasında köprüler kurmayı amaçlayan "Köprü Kitaplar", Türk edebiyatının usta yazarlarının da çocuk ve gençlik edebiyatına farklı bir açıdan bakmalarını sağlayan iki yönlü bir köprü oluşturarak, henüz edebiyat yolculuğuna çıkmamış ya da başlangıcındaki genç kaşifleri, edebiyatın sonsuz yollarında unutulmaz keşif gezilerine devam ediyor. Okumak zorunda kaldığı "klasik" yapıtlardan bunalıp, her türlü kitaptan soğuduğunu sanan çocukları, gençleri ve her yaştan okuru, çağdaş edebiyatımızın unutulmaz tatlarıyla buluşturuyor.

Bugüne kadar 18 kitabı yayımlanan ve editörlüğünü edebiyatımızın önemli isimlerinden, eleştirmen, yazar, yayıncı Semih Gümüş'ün üstlendiği özgün koleksiyon, Günışığı Kitaplığı Yayın Yönetmeni Müren Beykan tarafından yayına hazırlanıyor.

Semih Gümüş, "Köprü Kitaplar" için diyor ki: "Edebiyatımızın ustalarının gençler ve çocuklar için yazdığı kitaplardan oluşan bir dizi oluşturma düşüncesi bizi ayağa kaldırdı. Doğrusu kolay değildi. Adı üstünde, Köprü Kitaplar yayımlayacaktık. Okurlarla kitaplar arasında köprü kurma hayaline gerçeklik kazandırmak çok da çalışmayı gerektiriyordu. Her kuşaktan usta yazarımızın gençler için yazacağı kitaplar, belki yazarlarımız için de yepyeni bir deneyim olacaktı. Öyle de oldu.  Sonunda sağlam bir temel oluştu ve şimdi artık Köprü Kitaplar'ın benzersiz bir dizi halinde gitgide çoğalması önümüzde bir ödev olarak görünüyor. Edebiyatın insana ne denli zengin bir kimlik kazandırabileceğini okuyarak görebiliriz. Nitelikli her edebiyat kitabı gözümüz kulağımız gibidir. Bize yeni dünyalar açar onlar. Bunun ötesinde Kafdağı var."

Çağdaş edebiyatımızın önemli yazarları, "Köprü Kitaplar" dizisinde birer kitaplarıyla yer alabiliyor. Dizinin bugüne dek yayımlanan kitapları:

Necati Tosuner Keleş Osman
Ayhan Bozfırat Sokakta Tek Başına
Ömer Seyfettin Sivrisinek
Necati Güngör Sessiz Yürek
Osman Şahin Katuna'da Dokuz Ay
Azra Erhat Troya Masalı
Kadri Öztopçu Saklıköy'ün Kuşçusu
Turgay Fişekçi Yeşil Tatil
Müge İplikçi Yalancı Şahit
Nihat Ziyalan Attım Kapağı Yurtdışına
Behçet Çelik Sınıfın Yenisi
Oktay Akbal Kırmızı Yoyo
Fakir Baykurt Yandım Ali
Leyla Ruhan Okyay Leylek Havada
Cemil Kavukçu Yolun Başındakiler
Gaye Boralıoğlu İçimdeki Ses
Karin Karakaşlı Dört Kozalak
Neslihan Önderoğlu Bana Sesini Bırak


Bana Sesini Bırak

Neslihan Önderoğlu

Editör: Semih Gümüş
Yayına hazırlayan: Müren Beykan

Ayvalık'ta sakızlı lokma tadında bir yaz!

Editörlüğünü Semih Gümüş'ün üstlendiği Köprü Kitaplar dizisinin 18. kitabını, çağdaş öykücülüğümüzün dikkati çeken yazarlarından Neslihan Önderoğlu yazdı. Roman, annesiyle yıllar önce yolları ayrılan bir genç kızın, üniversite sınavındaki hayal kırıklığından ve evlilik hazırlığındaki babasının evindeki telaştan sıyrılmak için çıktığı yolculuğu anlatıyor. Ege kıyısında, Ayvalık'ın eşsiz atmosferinde bir anne ve kızın buluşmasını, ilkgençliğin umutlu yürek kıpırtılarını yalın bir dille öyküleştiriyor. Aile olmanın getirdiği sorumluluklar, bireyselliğin sınırları, engelli yaşamı, gençlerin gelecek hayalleri ve kaygıları gibi birçok konuya değinen roman, yazarın güçlü öykücülüğünün izlerini taşıyor. Neslihan Önderoğlu'nun bu koleksiyona özel yazdığı ve edebiyat serüvenindeki ilk romanı olan kitap, her yaştan okuru etkileyecek güçte.

Altı yıl önce annesiyle yolları ayrılan Duygu, üniversite sınavında istediği sonucu alamaz. Evde de babasıyla işler pek yolunda değildir. Ayvalık'ta yaşayan annesinden gelen bir haber üzerine onun yanına gitmeye karar verir. Hem biraz kafasını toplayacak, hem de herkesten gizlice yaptığı planı uygulamaya koyacaktır. Ancak yolda tanıştığı bir genç ve Ayvalık'ta keşfedilmeyi bekleyenler Duygu'nun aklını karıştırır...

Neslihan Önderoğlu, İstanbul'da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. 2012'de yayımlanan ilk öykü kitabı İçeri Girmez Miydiniz? ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü'nü kazandı. 2013 yılında Mevsim Normalleri adlı öykü kitabı, 2014'te ise, editörlüğünü yaptığı Karla Karışık Kış Öyküleri Seçkisi yayımlandı. Murathan Mungan'ın hazırladığı Merhaba Asker ve Kadınlar Arasında seçkilerinde ve çocuklar için derlenen Bir Masal Anlat gibi seçkilerde öyküleri yer aldı. Notos, Sarnıç Öykü, Sözcükler, Kitap-lık, Özgür Edebiyat, İzafi, Dünyanın Öyküsü, Sıcak Nal, Türk Dili, Öykü Teknesi, Patika gibi çok sayıda dergi ve fanzine öyküleriyle katkıda bulunan Neslihan Önderoğlu, Sarnıç Öykü dergisinin editörlüğünü sürdürüyor. Yazarın ilk romanı, "Köprü Kitaplar" dizisi için yazdığı Bana Sesini Bırak (2015) adlı gençlik kitabı, Çağdaş öykücülüğün önemli isimleri arasında yer alan Önderoğlu, İstanbul'da yaşıyor.


Rosshalde / Hermann Hesse



İlk kez Hermann Hesse okuyorum.

Yazarın Bozkırkurdu adlı kitabını da almıştım ancak Rosshalde'nın methini duyunca önce bu kitaptan başlayayım dedim.

Kitap parçalanmış bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Aynı evde birbirine yabancı karı koca, anlaşamadığı için babası tarafından yatılı okula gönderilen evin büyük oğlu ve evin tek neşe kaynağı küçük oğul...

Hermann Hesse'nin öyle sade, öyle duru bir anlatımı var ki, hiç klasik bir eser okuyormuşsunuz gibi hissetmiyorsunuz kendinizi. Betimlemeleri çok güzel özellikle. Psikolojik yönü ağır basan bir kitap, ben çok severek okudum.

Ayrıca kitapta anlatılan öykü, yazarın kendi hayatından bir kesit de içeriyormuş.

Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

"Parçalanmanın eşiğindeki bir aileyi barındıran hüzünlü bir malikane Rosshalde. Ressam baba, mutsuz evliliğinin yarattığı düş kırıklığı içinde 'kale'sine çekilmiş, bahçedeki atölyesinde kalırken, piyanist karısı ve onları bir arada tutan son bağ olan küçük oğulları malikanede yaşamaktadır. Küçüğün amansız bir hastalıktan ölmesiyle, aile bir daha birleşmemek üzere dağılır: Baba kendini sanatına adayıp Hindistan'a gitmeye karar verirken, anne büyük oğluyla birlikte belirsiz bir geleceğe adım atar. Rosshalde'nin kapıları, belki de bir daha açılmamak üzere kapanır.

Hermann Hesse'nin 1914'te kaleme aldığı Rosshalde, yazarın kendi yaşamından izler taşıyor: Ressamlık, Hesse'nin sanatçı kişiliğinin bir parçasıydı. Doğu kültürüne yakınlığıyla tanına Hesse 1911'de uzun bir Hindistan yolculuğuna çıkmış, 1919'da ise ilk karısından ayrılmıştı. Oysa romanın yayımlanması üzerine babasına yazdığı mektupta bambaşka bir dilek saklıydı: 'Kitaba konu olan mutsuz evliliğin bir sanatçının ya da düşünürün evliliğe yatkın olup olmadığında. Bunun cevabını bilmiyorum, ama benim durumum kitaba alabildiğine yansıdı; burada sona eren bir şey var, umarım gerçek hayatta onunla başka türlü başa çıkabilirim."


16 Şubat 2015 Pazartesi

Kan Yağmuru / Cenk Çalışır (Esen Kitap)



Son zamanlarda okuduğum hızlı kitaplardan biri!
Ben soluksuz okunan kitaplar için böyle diyorum, hızlı kitap diye!

Esen Kitap'tan çıkan Kan Yağmuru'nu bana Ece Hanım (Ece Arar) gönderdi sağolsun okumam için.
Elimdeki kitabı bitirmeden yeni bir kitaba başlayamama gibi bir takıntım olduğundan, önce elimdeki kitabı bitirmeyi bekledim, bu sebeple bu kadar uzun sürdü kitabın yorumunu yazmam. Yoksa dediğim gibi bir çırpıda, soluksuz okunan bir kitap.

Kitabın yazarı Cenk Çalışır. Arka kapak yazısı da şöyle:

"Büyük yayınevlerinin basıp büyük reklamlarla okuyuculara tanıttığı yabancı 'çok satanlar'ın çoğundan kurgu ve muamma öğesinin etkinliği bakımından hiç de aşağı kalmayan Kan Yağmuru, bugünlerde hepimizin ihtiyacı olan 'kaçış zevki'ni okuyucuya en alasından tattıracak. Kaçış zevkini hiç küçümsemeyin. Bunca bayağılığın, duygusuzluğun, tatsızlığın, karmaşıklığın değmediği bir dünyadan 'kaçarak' rahatlamanın neresi yanlış? Cenk Çalışır'ın Kan Yağmuru size bu kaçış zevkini verecek ve büyük olasılıkla bütünüyle yabancısı olduğunuz ama kesinlikle kendi yaşamınızdan daha heyecanlı, hareketli ve korkutucu bir dünyaya girmenizi sağlayacak...

                                                                 Erol Üyepazarcı


Bu kitap sizi tüyler ürpertici bir dünyaya götürecek. Gerilimli bir başlangıçtan, heyecanın doruğa tırmandığı finale kadar, okuyacaklarınız sarsıcı her detay ve gerçekle birlikte sizi sarıp sarmalayacak. Bir solukta okunacak Kan Yağmuru benzersiz bir gerilim romanı. Cenk Çalışır, çok hızlı bir anlatım özelliği, mükemmel bir kurgu, enfes bir gerilim ve kişilerin betimlemesinde olağanüstü bir başarıya erişerek türün ustası olduğunu rahatlıkla kanıtlıyor...

                                                                  Osman Aysu"


Eğer bu aralar "hızlı" bir kitap okumak istiyorsanız, kesinlikle tavsiye ederim!




6 Şubat 2015 Cuma

BOY / WYTSKE VERSTEEG

Kahve Yayınları yeni bir yayın evi ve öyle güzel kitaplar çıkarıyor ki, hepsini severek okudum.

İşte bu da yeni çıkan kitapları Boy...


Boy 

Wytske Versteeg

"Evlatlık bir çocuk almak ve onunla yaşamak nasıl bir histir? Peki, önce onun kaybolması, sonra ölümü ve bunun intihar olma ihtimaliyle yüzleşmek?

Boy, oğlunun ölümüyle ilgili açıklamaları kabullenemeyen, onun hikayesini kendi keşfe çıkan ve oğluyla öldükten sonra tanışmaya başlayan bir annenin hikayesi.

Versteeg'in sürükleyici ve gerçekçi romanı Boy, size aklınızın sınırlarını zorlayacak, oyunlarla dolu, gizemli bir bahçe sunuyor.

'Kumullarda dolaştım, tek başıma. Bu, daha da kötüydü. Nerede ve tam olarak neyi aramam gerektiğini bilmiyordum. Bildiğim bir şey vardı, o da hiçbir şey bulmak istemediğim. Bedenini bulmak istemiyordum, artık elimden gelen bir şey olmayacaktı; ona kayısı kurusu ya da biftek yediremeyecektim, C vitamini alması için elma soyamayacaktım, bütün bunları yapamayacaktım çünkü bir daha ağzını açmayacaktı.'

Hollandalı yazar Wystke Versteeg'e ün kazandıran romanı Boy, ülkesinde yayınlandığında büyük övgüyle karşılandı. Hollanda'nın en prestijli edebiyat ödülü Libris Literary Prize'a aday gösterildi ve BNG Bank Edebiyat Ödülü'nü kazandı."







4 Şubat 2015 Çarşamba

Çıtır Çıtır Felsefe Serisi'nden 27.Kitap: Olmak ve Sahip Olmak / Brigitte Labbe

Günışığı Kitaplığı'nın en sevdiğim dizi kitaplarından Çıtır Çıtır Felsefe 'nin yeni kitabı çıktı!

Bu serinin yeni kitabı çıksa diye dört gözle bekliyorum inanın! Çocuk kitabı ama ben kendime seri yapıyorum evde.


Olmak ve Sahip Olmak 

Brigitte Labbe

Danışman: P. F. Dupont-Beurier   Resimleyen: Jacques Azam
Türkçe yayın editörü: Müren Beykan  Türkçesi: Azade Aslan

Milyonlarca çocuğun ve yetişkinin ilgiyle okuduğu 'Çıtır Çıtır Felsefe' dizisi 27. kitaba ulaştı!

İnsanı sahip oldukları mı tanımlar?

Tüm dünyada her yaştan okurla buluşan "Çıtır Çıtır Felsefe" dizisinin yaratıcısı Brigitte Labbe, bu kitabında bir şey "olmak" ve bir şeye "sahip olmak" konuları üzerine düşündürüyor. Bu kavramların birbirini içerdiğini anlatan yazar, bir şeye sahip olma tercihini yaparken bir şey olmayı da seçtiğimizi ifade ediyor. Kitap, insanın her zaman cesur, korkak, cömert, kibar ya da sinirli olamayacağını, bilinci ve tercihleri yönünde dönüşebileceğini vurgularken, bir çocuğa 'tembelsin' demekle 'tembellik etme' demenin farklı şeyler olduğunu hatırlatıyor. Belli bir etiketle yaftalanan bireyin, bu durumu içselleştirdiğini, oysa ki insanın her zaman değişme potansiyeline sahip olduğunu, gündelik yaşamdan mizah dolu çarpıcı örneklerle betimliyor. Her şeye sahip bireylerle, yaşamından ve bedeninden başka bir şeye sahip olmayan bireyler üzerine de düşündüren kitap, her yaştan okurun aklını kurcalayan önemli bir konuyu tartışmaya açıyor.

Kim bütün hayatı boyunca tek bir karakter özelliğini seçebilir ki? Bugün hayalperest ya da dikkatli, sinirli ya da düzenli olduğumuzu düşünebiliriz. Peki ya gelecek yıl? Ya da 30 yıl sonra? Hiç bir insan, bir kalemin hep mavi olması ya da bir sandalyenin hep ahşap olması gibi, her zaman cesur, korkak, dürüst, cömert, kibar, kötü, asabi ya da sakin değildir.

Bu seriyi ne yapın edin edinin, hem çocuklarınız hem de kendiniz için!