19 Şubat 2015 Perşembe

Rosshalde / Hermann Hesse



İlk kez Hermann Hesse okuyorum.

Yazarın Bozkırkurdu adlı kitabını da almıştım ancak Rosshalde'nın methini duyunca önce bu kitaptan başlayayım dedim.

Kitap parçalanmış bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Aynı evde birbirine yabancı karı koca, anlaşamadığı için babası tarafından yatılı okula gönderilen evin büyük oğlu ve evin tek neşe kaynağı küçük oğul...

Hermann Hesse'nin öyle sade, öyle duru bir anlatımı var ki, hiç klasik bir eser okuyormuşsunuz gibi hissetmiyorsunuz kendinizi. Betimlemeleri çok güzel özellikle. Psikolojik yönü ağır basan bir kitap, ben çok severek okudum.

Ayrıca kitapta anlatılan öykü, yazarın kendi hayatından bir kesit de içeriyormuş.

Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

"Parçalanmanın eşiğindeki bir aileyi barındıran hüzünlü bir malikane Rosshalde. Ressam baba, mutsuz evliliğinin yarattığı düş kırıklığı içinde 'kale'sine çekilmiş, bahçedeki atölyesinde kalırken, piyanist karısı ve onları bir arada tutan son bağ olan küçük oğulları malikanede yaşamaktadır. Küçüğün amansız bir hastalıktan ölmesiyle, aile bir daha birleşmemek üzere dağılır: Baba kendini sanatına adayıp Hindistan'a gitmeye karar verirken, anne büyük oğluyla birlikte belirsiz bir geleceğe adım atar. Rosshalde'nin kapıları, belki de bir daha açılmamak üzere kapanır.

Hermann Hesse'nin 1914'te kaleme aldığı Rosshalde, yazarın kendi yaşamından izler taşıyor: Ressamlık, Hesse'nin sanatçı kişiliğinin bir parçasıydı. Doğu kültürüne yakınlığıyla tanına Hesse 1911'de uzun bir Hindistan yolculuğuna çıkmış, 1919'da ise ilk karısından ayrılmıştı. Oysa romanın yayımlanması üzerine babasına yazdığı mektupta bambaşka bir dilek saklıydı: 'Kitaba konu olan mutsuz evliliğin bir sanatçının ya da düşünürün evliliğe yatkın olup olmadığında. Bunun cevabını bilmiyorum, ama benim durumum kitaba alabildiğine yansıdı; burada sona eren bir şey var, umarım gerçek hayatta onunla başka türlü başa çıkabilirim."


Hiç yorum yok: