16 Kasım 2012 Cuma

Baykuş Yemini



Yine Günışığı Kitaplığı, yine çok güzel bir çocuk kitabı...

Yeşim Saygın Armutak'ın dördüncü kitabı Baykuş Yemini elime geçtiğinde, açıkçası bu kadar seveceğim bir kitap olduğunu düşünmemiştim. Ama okumaya başlayıp da iki gün çerisinde bitirince yanıldığımı anladım.

Kitapta iki iyi arkadaşın, Siyam ve Pi'nin yaşadıkları bir macera anlatılıyor. Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

 "Sıradan bir kasabada büyük bir tarihi eser kaçakçılığı gerçekleşir. Olay, kasaba halkının yaşamını etkiler; ama en çok da, dedektif hikayelerine meraklı Pi ve Siyam'ın yaşamını. Tükenmez bir azimle, hırsızlığı sırrını çözmeye çalışan iki genç bir yandan da, yakın kayalıklardaki deniz fenerinde yaşayan dostları Jul'ün gitgide tuhaflaşan hareketlerine anlam vermeye çalışır. İpuçlarını izlerken, tuhaf olayların ortasına düşen ikili, fenerdeki sırrı çözebilecek midir?..."

Ayrıca Sevgili Yeşim Hanım, kitabıyla ilgili benim kendisine ilettiğim soruları da yanıtlama nezaketini gösterdi. Onları da burada yazmak istiyorum:


- Kitabın adı neden “Baykuş Yemini”?

Kitabın adı aynı zamanda hikayenin düğümlerinden birini temsil ediyor; romanın kahramanlarından Jul ile kendisine ihanet eden kişi arasındaki ilişkiyi. Jul, o kişinin verdiği sözlerin,bir baykuşun yemininden farklı olmadığını düşünüyor. Baykuşların tekinsizliği, gecenin karanlığında tuhaf sırlara tanık olmaları, ürkütücü ve güvenilmez figürler oluşları nedeniyle baykuşlarla o kişiyi özdeşleştiriyor.

- Kitabın hedef kitlesi çocuklar; ancak büyüklerin de çok severek okuyacağı bir kitap. Hem çocukların hem de yetişkinlerin severek okuyacağı bir kitap yazmak için ne yapmak, nelere dikkat etmek gerekiyor?

Çok teşekkür ederim. Açıkçası nelere dikkat etmek gerektiğiyle ilgili bir formülüm yok.    Yazarken inandığım tek bir şey var; çocuklar saygı duyulması gereken, kendi seçimlerine, zevklerine sahip bireylerdir.  Onları ve zekâlarını küçümsemeyen, edebi tadı olan metinleri hemen ayırt edebilirler.  Dolayısıyla iyi edebiyat iyi edebiyattır; hem yetişkin hem çocuklar için.

- Ben kitabı okurken hep Siyam ile Pi arasında duygusal bir ilişkiden de bahsedilmesini bekledim ve içten içe bunu istedim. Acaba yazarken böyle bir şey aklınıza geldi mi?

Haklısınız, bunu ben de istedim.  Ama şu an birbirlerine karşı hisleri varsa da bunun farkında değiller.

- Çocuk romanı yazmak zor mu?

Öncelikle çok keyifli. Onların dünyasında kaldığım sürece -ki bu dünyadan uzak olduğumu asla düşünmedim-  keşif,  coşku ve içtenlik duygularıyla sarılı oluyorum. Elbette tüm yazın süreçleri gibi çocuk kitapları yazarken de tepeye ulaşana kadar zorlu aşamalar yaşanıyor. Çocuk kitabı yazmak değil, çocuk ya da yetişkin için fark etmeksizin, iyi bir edebiyat yapıtı ortaya koymak zor bence.

- Günümüzde çocuklar, gelişen teknoloji nedeniyle bilgisayar, tv vs. gibi elektronik eşya başında vakit geçirmekten kitap okumaya zaman ayırmıyor. Bu konuda neler yapılmalı? Yazarlara ve anne babalar düşenler sizce neler?

Çocuklar teknolojiyle bir bütünler, bence bunu kabul etmemiz gerekiyor.  Teknolojinin onlara sunduğu farklı ilgi alanları ve farklı iletişim şekillerini de. Bana göre kitabın yeri de teknolojinin yeri de ayrı. Kitapların açacağı kapının ardındaki dünyalarla, teknolojinin açacağı kapıların ardındaki dünyalar bambaşka. Eğer çocuğa sürekli “bırak bilgisayarı, kitap oku” denirse bunun ters etki yaratacağını düşünüyorum. Onun yerine, anne babalar akşamları ellerine bir kitap alıp okusa, çocukları da karşı koltuğa gömülüp kitabını okusa ne güzel olur. Karşılıklı tat alma, paylaşım belki çok heveslendirici olacaktır. Ayrıca çocuğa hangi kitabı okuyacağı konusunda yapılan baskılar da onları okumaktan soğutuyor. Oysa kendi seçtiği, ilgisini çeken bir kitabı okuyan çocuk devamını getiriyor. Kitapları keşfetmeyi mutlulukla sürdürüyor. 

Bu kitabı okuyun ve çocuklarınıza da armağan edin. Çok seveceklerini göreceksiniz.

1 yorum:

Cessie dedi ki...

bir kere kapağı çok enfes *.*