Alfred&Agatha'nın Maceraları-1 Elster'in On Kuşu da bunlardan biri.
ALFRED&AGATHA’NIN MACERALARI -1
Elster’in On Kuşu
Yazar: Ana Campoy
Çeviren: Nergis Turan | Kolektif Kitap
166 s. |
15,00 TL | ISBN:
978-605-86679-8-3
İngiltere’de doğan
ve ABD’ye
göç ederek
korku ve gerilim sinemasının
en büyüklerinden
kabul edilen
usta yönetmen
Alfred
Hitchcock
ile dedektiflik
romanları denince
akla
gelen ilk
isimlerden, popüler
edebiyatın usta
kalemi Agatha Christie çocukken
tanışsalar
ne olurdu?
Birlikte nasıl
maceralar yaşar,
ne tür gizemler çözerlerdi
kim bilir?
Alfred ve
Agatha’nın Maceraları,
zamanımızın büyük
gizem ustalarının
çocuklukları üzerine
kurmaca
bir macera
kitabı!
Alfred ve Agatha’nın Maceraları Elster’in On Kuşu’nda,
Alfred Londra’nın
doğusundaki
mütevazi bir
mahallede icatlarıyla
içe dönük
bir hayat
sürmektedir. Müthiş
bir icadın
yol
açtığı tatsız
bir kaza ile başı belaya giren Alfred’i babası
aklı başına
gelsin diye
karakola
götürür, geceyi
orada geçirecektir.
Hiç hoş bir tecrübe yaşamayan Alfred
için artık
hiçbir
şey eskisi
gibi olmayacaktır,
ama henüz
o bundan haberdar değildir.
Masumiyetine inandığı
nezarethane arkadaşına
yardım etmek
için Londra’nın
lüks semtlerinden
birine doğru
yola çıkan
Alfred’in ulaşması
gereken isim
Agatha’dır, acaba
onu kabul
edecek midir?
Bunca yolu,
başını belaya
sokmak pahasına
göze alan
Alfred bir
anda kendini
zengin
insanların malikanelerine
gizlice girerken,
kuşların saldırısına
uğrarken ve
rüyasında bile
göremeyeceği kadar
değerli taşlardan
yapılma mücevherlerin
peşinde koşarken
bulacaktır.
Agatha içinse
durum farklıdır.
Zengin ailesi
ile lüks ve rahat bir hayat sürer, ancak köpeği
Morritos dışında
arkadaşı yoktur.
Son derece
canlı ve heyecanlı bir kızdır ve kendi
dedektiflik bürosunda
Morritos ile
gizemleri çözmede
mahalle çapında
üne sahiptir.
Alfred’in hayatına
girmesiyle güvenebileceği
ve gizemler
üzerine tartışabileceği
bir arkadaş
edinmiş olur.
Tüm macera
boyunca Alfred’i
ikna etmeyi
başararak, onu
da serüvene
dahil
eder. Belli
ki bu çok hoş bir dostluğun sadece başlangıcıdır.
Serinin dördüncü
kitabı geçtiğimiz
aylarda İspanya’da
yayınlandı. İlk
kitabın ardından
gelen diğer
serüvenler de
Kolektif
Kitap
tarafından yayına
hazırlanmaktadır.
AGATHA
Hayat dolu,
meraklı ve
kendine güveni
tam bir kız çocuğu... Köpeği Morritos
ile birlikte
kendi dedektiflik
bürosuna sahip
ve Londra’nın
lüks semtlerinden
birinde yaşıyor.
Vakalarında ona
eşlik edecek
Alfred ile
takım tamamlanıyor.
ALFRED
Bilimi ve
bir şeyler
icat etmeyi
seviyor. Londra’nın
merkezine uzak
mütevazi bir
mahalleden geliyor.
Aslında sakin
bir çocuk
olmasına rağmen
başına gelen
bir talihsizlik
sonucunda kendisini
nezarethanede buluyor.
Olaylar onu
Agatha ile
tanıştırarak maceralara
sürüklüyor.
MORRİTOS JONES
Agatha’nın en
yakın arkadaşı
ve dedektiflik
bürosunun ortağı
çok akıllı
ve iki kuyruklu
eşsiz bir
köpek. Olayların
çözümünde kahramanlarımızın
bir numaralı
yardımcısı. Ancak
Alfred’e bayıldığı
söylenemez.
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
¬ Alfred Hitchcock yetmişten fazla
filmiyle sinema
tarihinin en
önemli yönetmenleri
arasında haklı
bir üne sahiptir.
¬ Agatha Christie dedektiflik hikayelerini
çok seviyordu,
büyüdüğünde seksenden
fazla roman
ve tiyatro
oyunu yazdı.
¬ Alfred Hitchcock çocukken yaramazlık
yaptığında, babası
onu hapse
attırarak cezalandırmıştı.
¬ Agatha Miller’ın adı ilk eşi Archibald Christie ile evlendikten sonra
değişerek Agatha
Christie oldu.
¬ Madeleine Elster, Alfred Hitchcock’un
Vertigo
filmindeki baş
karakterlerden biridir.
¬ Agatha küçükken oyuncak ev koleksiyonu yapar
ve onlarla
oynamayı çok
severdi.
¬ Alfred’in en bilinen ve sevilen filmlerinden
birinin adı
Kuşlar’dır ve insanlara saldıran
bir kuş sürüsüyle ilgilidir.
¬ Kahya
Hércules ile
Agatha’nın birçok
kitabının ünlü
dedektifi Hércules
Poirot aynı
adı taşır.
¬ Agatha’nın ünlü eserlerinden birinin
adı On Küçük Zenci’dir ve kitapta on küçük biblonun ortadan
kayboluşlarının hikayesi
anlatılır.
Agatha Christie
ile Alfred
Hitchcock’un çocukluklarını
hiç merak
ettiniz mi?
Öyleyse dedektiflik
romanlarının kraliçesi
Agatha
Christie ile
gerilim filmlerinin
babası Alfred
Hitchcock’un çocuk
olduklarını hayal
edin. Sonra
ikisinin karşılaşıp
tanıştıklarını,
üstüne bir
de maceralara
atılıp birlikte
gizemli olayların
arkasında yatan
sır perdesini
araladıklarını düşünün.
Alfred
ile
Agatha’nın Maceraları sizleri
bu müthiş
ikilinin soluk
kesen serüvenlerine
davet ediyor.
Serinin ilk
kitabında Alfred
tüm masumiyetine
rağmen babası
tarafından karakola
teslim edilerek
geceyi orada
geçirir. Olaylar
Londra’nın lüks
semtlerinden birinde
yaşayan ve
köpeği Morritos’la
dedektiflik yapan
Agatha ile
yollarının kesişmesine
neden
olur. Ancak
önlerinde çözülmesi
gereken bir
gizem vardır,
Agatha’nın komşusu
Bayan Elster’in
mücevherlerle süslü
on altın kuşu
çalınmıştır. Hırsızlık
suçu ile yakalanan adamın
hayatını emanet
ettiği kişi
Agatha, ona
bu haberi
getirmekle görevlendirdiği
kişi
ise Alfred
olur. Gerçek
suçluyu ararken
kuşların saldırısına
uğrayan, evlere
gizlice giren
ve aklına
bile gelmeyecek
maceralara
atılan Alfred
için aslında
tüm bunlar
Agatha ile
güzel bir
dostluğun başlangıcıdır.
1979 yılında
Madrid’te dünyaya
geldi. Kitaplara
olan sevgisi
çocukluk yaşlarında
başladı ve
asla onu terk etmedi. Yıllar boyunca
tutkulu bir
kitap okuru
olan yazar,
üniversitede Görsel
İşitsel İletişim
üzerine diploma
aldı. Uzun
süre gazetelerde,
televizyon,
sinema ve
film endüstrisinde
editör, yönetmen
ve senaryo
yazarı olarak
görev alarak
kendini geliştirdi.
Campoy halen,
Alfred ve
Agatha’nın Maceraları’nı
kaleme almanın
yanı sıra
yazar ve gazeteci olarak
da meslek
hayatına devam
ediyor.
Agatha Christie, 15 Eylül 1890 tarihinde İngiltere’nin güneyinde
yer alan Torguay’da dünyaya
geldi. Babasını
çok küçük
yaşta
kaybetti ve
annesi tarafından
evde eğitildi.
Christie soyadını
aldığı eşiyle
evlenerek Paris’e
yerleşti. Oradayken
vakit geçirmek
üzere okuduğu
dedektif öykülerinin
daha iyilerini
yazabileceğini düşünerek
ilk polis
romanını yazdı.
Bir Hércules
Poirot macerası
olan bu
kitap çeşitli
yayınevinlerince geri
çevrildikten sonra
1920’de basıldı.
Hayranlarının tutkuyla
bağlı olduğu
Agatha Christie
edebiyat eleştirmenlerinin
de dikkatini
çekti. Alfred ve Agatha’nın Maceraları Elster’in On Kuşu kitabındaki
hikayeye esin
kaynağı olan
On
Küçük
Zenci
ise polisiye
roman klasikleri
arasında yer
aldı. Dünya
edebiyatında kendine
özgü bir yere sahip olan
yazar, 1971
yılında, İngiltere’nin
en yüksek
onur ünvanı
Britanya İmparatorluğu
Kadın Komutanı
olmaya hak
kazandı, 12
Ocak
1976’da hayata
gözlerini yumdu.
Alfred Hitchcock ise
13 Ağustos
1899 tarihinde
Londra’da doğdu
ve yönetmen
olmadan önce
mühendislik okudu.
Daha sonra
ABD’ye göç
eden yönetmenin
gerilim filmleri
olağanüstü ilgi
gördü, izleyici
için adı bir film yıldızınınkinden aşağı
değildi. Oscar
ödüllü yönetmen,
ayrıca 1979’da
Amerikan Sinema
Enstitüsü’nün Hayat
Boyu Başarı
Ödülü’nü aldı,
ertesi yıl
da Kraliçe
II.
Elizabeth kendisine
“sör” ünvanı
verdi. Babası
ticaretle uğraşan
Hitchcock, Londra’da
St. Ignatius
College adlı
Cizvit okulunda
okudu. Daha
sonra Londra
Üniversitesi’nde mühendislik
öğrenimi gördü.
Trendeki Yabancı,
Arka Pencere,
Sapık’ın yanı
sıra
Alfred ve Agatha’nın Maceraları’na
da esin kaynağı olan Vertigo ve Kuşlar filmleriyle
sinemanın unutulmazları
arasında yer
aldı.
29 Nisan
1980 tarihinde
Los Angeles’ta
hayata veda
etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder