10 Mart 2014 Pazartesi

Buraya Kadarmış / Daniel Höra



"Apartman kapısı açıldığında çığlıklar yükseldi. Herkes bize doğru koşmaya başladı. Flaşlar patlıyordu. Alt kat komşumuz yolumuza çıktı ve çekebildiği kadar fotoğraf çekti. 'Çekil şuradan!' diye bağırdı bir polis ve kadını itekledi. Bir başkası da, elinde video kamerasıyla bir süre daha bize eşlik etti. Polis otosuna girdiğimizde, gazeteciler aç kurtlar gibi birbirini itekliyordu. Ünlü olmaktan yavaş yavaş sıkılmaya başlamıştım."

Doğu Almanya. Kendi haline terk edilmiş; Batı'nın sırt döndüğü, köhnemiş bir yaşam alanı. Boşalmış binalar insansızlıkla eskirken, büyük kentin kıyısında kalan insanlar da verimsiz bir rutinin renksizliğinde kuruyor. Devlet yardımıyla boğaz tokluğuna günler, küçük işlerle zorlanan umutlar, yitirilen hayaller...Eski apartman bloklarının gençleri, gençliklerini yaşatmak üzere bir arada, ortak duygu ve sembollerle, ama en önemlisi de "kankalıklarıyla" var olmaya çalışıyor. Yarınlara fazla takılmadan, bugünü de boş bırakmadan. Alex de bu yarınsızlar tayfasının bir parçasıydı. Ta ki, bir suçun çok yakınında bulunup, ihtiyatsızlığıyla iz bırakıp, tüm kuşkuları üzerine çekene kadar. Şimdi mesele, kime tutunup kime sırt döneceğini bilmekte.

Önyargıların ve toplumsal etkilerin, adalet terazisindeki ağırlığı nedir? Sanığı yargılayacak hakim, mahkemedeki midir, yoksa elinde çamuru tutan mı? Alex sert bir rüzgarla savrulmanın eşiğinde; kime tutunacağı belirsiz. Gerçek bir olaydan esinlenen Daniel Höra, adaletin aksayan çarklarına karşı bir gencin mücadelesini anlatıyor.

1965'de, Almanya'da, Hannover'de doğan ve kent merkezinden uzakta yetişen Daniel Höra, farklı farklı işlerde çalıştı. Okuldan sonra mobilya taşımacılığı, yaşlı bakıcılığı, montaj işleri ve taksi şoförlüğü yaptı. Yarım bıraktığı lise eğitimini çok sonra tamamladı. Bir dönem tv editörlüğü de yapan Höra, 2001'de yayımlanan ilk romanı Mora!'nın ardından, Doğu Almanya'da cinayet işlediğinden kuşkulanılan bir genci anlatan romanı Buraya Kadarmış (Geddist 2009) ile tanındı ve ertesi yıl Hansjörg-Martin ödülüne aday gösterildi. 2010'da yayımlanan üçüncü kitabı Das Ende Der Welt (Dünyanın Sonu), bir felaketin sonrasını anlatan bir distopya. Bugün ailesiyle birlikte Berlin'de yaşayan yazarın son romanı Braune Erde (Kahverengi Toprak, 2012), yayımlandığı yıl Almanya'da kitapçıların En İyi 100 Gençlik Kitabı listesinde yer aldı.

On8 Kitap yine çok çekici bir kitapla karşımıza çıkıyor. Okumak gerek!

2 yorum:

Volkan Yerlikaya dedi ki...

Tanıtımınız çok etkileyici,kitabı listeme aldım.Teşekkürler.

Kitap Eylemi dedi ki...

ismi bile çok hoşmuş , alınır:)