19 Mart 2014 Çarşamba

Can Çocuk'tan yeniler...

Can Çocuk yine birbirinden güzel kitaplar çıkarmış, göz atmakta fayda var...

Ezop Masalları

Masal diyarına hoş geldiniz!

Dünya klasiklerinden biri olan "Ezop Masalları" yeni hikayelere esin kaynağı olmaya devam ediyor. Ezop, bütün hayvan masallarında olduğu gibi bizlere bin bir çeşit insanı anlatıyor.

M. Ö. 6. yüzyılda yaşadığı varsayılan eski Yunan masalcı Ezop'un hayvanlarla ilgili öyküleri yüzyıllardır okuyucularla buluşmaya devam ediyor. Tozan Alkan'ın çevirisi ve Vaqar Aqaei'nin çizimleriyle okuyucuyla buluşan "Ezop Masalları" raflardaki yerini aldı.

"Tavşan, kaplumbağanın kısa ayakları ve ağır adımlarıyla dalga geçiyordu.Kaplumbağa gülerek şöyle dedi, 'Rüzgar kadar hızlı olabilirsin, fakat benimle yarışamazsın.'

'Pekala' dedi tavşan, seni bu sözleri söylediğine pişman edeceğim.'

Her ikisi de tilkinin hakemlik yapmasında anlaştılar. Yarış günü gelip çattı ve iki yarışmacı yarışa başladı.Bir süre sonra tavşan kaplumbağayı çok gerilerde bıraktı. Yarış yolunun ortasına geldiğinde koşmaya ara verdi ve yol kenarındaki güzel kokulu bitkileri kemirmeye başladı. Hava sıcaktı. Gölgede bir süre şekerleme yapmaya karar verdi. Kaplumbağa onu geçse bile yarışı bitirmeden ona yetişirdi nasıl olsa. Bu arada kaplumbağa ağır ağır hedefe doğru ilerliyordu. Tavşan uyandığında kaplumbağayı göremeyince telaşla koşmaya devam etti. Final yerine vardığında bir de ne görsün; kaplumbağa yarışı çoktan bitirmiş, dinleniyordu.


Atlantis'in Çocukları 2

Dünya için el ele

Tekin ve arkadaşları doğaya, hayvanlara ve insanlığa karşı yapılan haksızlıklara karşı mücadelelerini "Atlantis'in Çocukları 2"de sürdürüyorlar. Bilgin Adalı'nın çevreyi korumanın önemini anlattığı dizinin yeni kitabında, Çevre Kardeşliği Takımı'na yeni bir üye katılıyor.

Tekin ve arkadaşlarının kurduğu Çevre Kardeşliği Takımı, denizin altında yaşayan Atlantis halkıyla beraber çevre kirliliğine karşı geliyorlar. Çevre Kardeşliği Takımı'nın Atlantis ülkesine gittiği tatille başlayan kitap, Tekin ve arkadaşlarının yaz tatilini geçirmek için gittikleri yerde temizlik kampanyası başlatmasıyla devam ediyor.

1944'te doğan Bilgin Adalı çeşitli edebiyat dergilerinde, öykü, şiir ve eleştiriler yayımladı. 1968-1976 yılları arasında TRT Ankara Televizyonu'nda, Kurtuluş Savaşı, Atatürk'ü konu alan belgesel filmler, kültür ve sanat programları, çocuk ve gençlik programları hazırlayan Adalı, Türk Dil Kurumu üyeliği yaptı. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, Yeditepe ve Maltepe üniversitelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. Geçen sene kaybettiğimiz Adalı'nın 30'un üzerinde yayımlanmış çocuk kitabı bulunuyor.

"Sunku, bir gün onları kentin yüzlerce metre altındaki bor madenlerine götürdü. Her şey uzaktan kumandayla yapılıyordu burada. Toprakta tüneller kazarak madenleri çıkaran, öğüten, işlenmek üzere maden işleme merkezine götüren çok büyük araçlar vardı yer altında."


Hayatı Sevmeye Devam Et

Her şeye rağmen hayat güzel

Bir kazada görme yeteneğini kaybeden Beer'in hikayesini anlatan "Hayatı Sevmeye Devam Et" bir umut masalı...Jaap Ter Haar'ın kitabı, insanın başına kötü şeyler gelse de yaşama sevincini kaybetmemesi gerektiğini anlatıyor. 

Beer sıradan bir çocuk...Bir gün bir kaza geçirmesiyle hayatı birdenbire değişiyor. Görme yeteneğini kaybeden Beer, önceleri hayatının sona erdiğini düşünse de zamanla bunun dünyanın sonu olmadığını anlıyor. Başta hastanede tanıştığı üniversite öğrencisi olmak üzere etrafındaki herkes hayatın zorluklarının üstesinden gelmeyi öğretiyor.

1922'de Hilversum'da doğan Jaap Ter Haar, 2. Dünya Savaşı sırasında Hollanda'nın Almanya tarafından işgal edilmesinden sonra Fransa'ya giderek direniş hareketine katıldı. Savaşın ardından İskoçya'ya muhabir olarak çalışan yazar "Hayatı Sevmeye Devam Et" kitabıyla aralarında "Goldane Griffel" ve "Buxtenhuder Bullen" ödüllerinin de bulunduğu çeşitli ödüller aldı. Jaap Ter Haar'ın aynı zamanda daha önce Can Çocuk'tan çıkan "Oleg ya da Kuşatma Altındaki Şehir" kitabının da yazarı...

"Hastanede sakin bir öğleden sonrasında sohbet ederken buna benzer şeyler söylemişti, 'Beer, gözlerin görmemesine rağmen hala ayrıcalıklı gençlerdensin. Çünkü dünyanın birçok yerinde senin yaşıtlarının yarısı senden çok daha kötü durumda...Ara sıra bunu düşün ve payına beklediğinden daha kötü şeyler düşse de hayatı sevmeye devam et.'"


Küçük Adam ve Küçük Hanım

Küçük Adam beyazperdede!

İlk kitap "Küçük Adam"da sirk artisti olmaya çalışan Maxcık'ın hikayesinin devamı niteliğindeki "Küçük Adam ve Küçük Hanım"da Erich Kastner, Maxcık'ın sinemadaki maceralarını anlatıyor."Küçük Adam ve Küçük Hanım", Süheyla Kaya'nın çevirisi ve Horst Lemke'nin çizimleriyle okurlarıyla buluşuyor.

Beş santim boyunda, altmış gram ağırlığındaki Maxcık, en büyük hayali olan sirk artisti olmayı başarınca önüne başka fırsatlar çıkmaya başlıyor. Sirk artisti olarak o kadar ünleniyor ki bu sefer sinemacılardan teklifler almaya başlıyor.

Alman çocuk edebiyatında yeni bir çığır açan Erich Kastner 1899'da Dresden'de doğdu. Üniversitede Alman dili, tarih, felsefe ve tiyatro tarihi okuyan Kastner, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra tiyatro ve film alanlarında çalıştı. Yaşamı boyunca pek çok ödüle layık görülen Erich Kastner'in kitapları dünyada çeşitli dillere çevrilmiştir.

"Programın ikinci yarısı birincisinden daha parlaktı. Bunda şaşılacak bir şey yoktu elbette, herkesin heyecanla, "Büyük Hırsızla Küçük Adam"ı beklediği açıktı. Profesör Hokuspokus, gök gürültüsünü andıran alkış ve bağrışmalar eşliğinde sahneye adım attığında Bay Drinkwater, Rosa Marzipan'ın verdiği opera dürbününü gözlerine iyice yapıştırdı. Ve adamcağız dürbününü, ancak güvercin Emma, sırtında Maxcık'la çadırın kubbesine doğru yükselip birkaç tur attıktan sonra sağ salim Profesör'ün eline konunca indirdi gözlerinden.

Yirmi sekiz dakika boyunca ünlü film yapımcısı Drinkwater, birkaç bin büyülenmiş izleyiciden biriydi."


İrikıyım Timsah

Yemekte ne var?

Midesine birkaç tane çocuk indirmeye kararlı bir timsahın başına gelenleri anlatan "İrikıyım Timsah"ta Roald Dahl, iyinin kötüye karşı direnmesini bilindik esprili ve sivri dili üslubuyla anlatıyor. "İrikıyım Timsah" aynı zamanda Roald Dahl'ın çizer Quentin Blake'le ilk çalışmaya başladığı kitap...

Çocukları yemek için çeşitli planlar yaptıktan sonra planlarını uygulamaya koyan İrikıyım Timsah'ın aklına, ormanın iyi hayvanlarının ona engel olmaya çalışacağı gelmeyince başına türlü iş geliyor. Dünyaca ünlü yazar Roald Dahl'ın eseri, Celal Üster çevirisiyle okurlarıyla buluşuyor.

Kuralları hiçe sayan ama zekice yazılmış çocuk kitapları ve büyüklere yönelik korku öyküleriyle çok sevilen bir yazar olan Dahl'ın pek çok kitabı ve öyküsü film, müzikal ve tiyatro oyunu haline getirildi. II. Dünya Savaşı'nda savaş sırasında tanıştığı C.S.Forester'ın özendirmesiyle, orduda çalıştığı yıllarda başından geçen olayları yazmaya başladı. İlk kitabı Walt Disney için yazdığı Gremlins olan Roald Dahl'ın, Can Çocuk'tan "Charlie'nin Çikolata Fabrikası", "Matilda" gibi pek çok kitabı bulunuyor.

"İrikıyım Timsah, Şişkopatates'e dişlerini göstererek sırıttı:

Açlıktan içim eziliyor/Zil çalıyor karnım
Şöyle lokum gibi/bir şeyler atıştırmalıyım!

'Neymiş o lokum gibi şey?' dye sordu Şişkopatates.

'Bil bakalım', dedi Timsah. 'İki bacağının üstünde yürüyen bir şey."


Pera Günlükleri 3

Mühürlerin peşinde maceralı bir yolculuk

Delal Arya'nın yazdığı "Pera Günlükleri" serisi üçüncü kitap "Mühürlerin Muhafızı" ile devam ediyor! Eltanin ikizleri Lusin ve Ran, bir yandan onları İstanbul'a gelmek zorunda bırakan sırrı çözmeye çalışırken diğer yandan da şehre musallat olan denizcanavarından İstanbul'u korumaya çalışıyorlar.

Kaderlerinden ve aile tarihlerinden habersiz Venedik'te sakin bir yaşam süren Ran ve Lusin, anne ve babalarının çölde kaybolmalarından sonra gelmek zorunda kaldıkları İstanbul'da yaşadıklarını anlatan "Pera Günlükleri" dizisinin yeni kitabında ikizler, sırları çözmeye bir adım daha yaklaşıyorlar. Avucunun içinde üç başlı bir yılan fosili taşıyan ve yavaş yavaş onun gücünün etkisi altına girmeye başlayan Lusin ile Pera Palas'ın altında yatan sırları bir bir çözmeye niyeti olan meraklı Ran'la beraber şehri koruyan ve kırılmaya başlayan mühürlerin peşine düşüyoruz.

1979 doğumlu Delal Arya'nın çocukluğu, gemilerde kaptanlık yapan babasıyla birlikte okyanusları dolaşarak geçti. Maymunu ve papağanıyla birlikte denizlerde yaşadığı maceralar ve uzak ülkelerin atmosferi onu derinden etkiledi. Yazarlık serüveni daha bu yaşlardayken kaleme aldığı serüven hikayeleriyle başladı. Çeşitli dergilerde ve gazetelerde seyahat yazıları yazıyor ve çevirmenlik yapmaya devam ediyor.

" 'Mühürler kırılıyor. Günlerin sonu yaklaşıyor. Sen buraya kehaneti öğrenmeye geldin. Mühürlerin Son Muhafızı olmaya geldin. Öğrenmeden de hiçbir yere gitmeyeceksin.'

Kalktı. Üçayaklı bronz tabureye gidip oturdu. Gözlerini yumdu ve elleriyle yerkürenin merkezinden gelen dumanları toplayıp burnuna çekti. Havada yüzüyormuş gibi yüzünü yukarı kaldırıp ellerini iki yana uzattı."


İnsan Okur

Okumak her çocuğun hakkı!

Süleyman Bulut'un Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nden yola çıkarak çocukların haklarını anlattığı "Çocuk Hakları Var" dizisi "İnsan Okur" ile devam ediyor. "Çocuğun temel eğitim hakkı" maddesine vurgu yapan kitap, aynı zamanda dizinin son kitabı...

Eğitimin insan hayatındaki tartışmasız önemine işaret eden "İnsan Okur", insanlık tarihinin başlangıç dönemine giderek harflerin, rakamların, notların ilk kullanılış anlarını hikaye ederek anlatıp bu anların, çocukların ve insanların hayatını nasıl değiştirdiğini küçük örneklerle gösteriyor. 

Daha önce "Büyük Atatürk'ten Küçük Öyküler 1,2 ve 3", "Toparlacık Nokta ve Arkadaşları"yla beraber pek çok kitabı Can Çocuk tarafından yayımlanan Süleyman Bulut'un yeni dizisi çocuklar tarafından yine çok sevilecek.

"Çocuklar, sabahın erken saatlerinden itibaren ona koşar, çok kullanılmaktan dolayı hafif parıldayan kapağını, 'Günaydın!' diyerek kaldırdıktan sonra başlardı sayfaları çevirmeye...

Kitapadam, işte o an sözcükler, cümleler ve satırlar üzerinde dikkatle ilerleyen bakışlarda buluşur, çocukların en yakın arkadaşı olurdu.

Okumanın büyüleyici, zenginleştirici gücüyle tanıştırırdı onları. Harflerden oluşan yolları işaret ederek yeni ve başka bir dünyalara yolculuk yapmaya çağırırdı onları. Ya da başka dünyaları oraya getirerek her şeyin, okuyanın gözünde canlanmasını sağlardı."

Hiç yorum yok: